Atina Şehrinin Hikayesi Poseidon ve Athena'nın Yarışı

Atina Şehri için Yarış: Poseidon ve Athena

Atina şehrinin ismi nereden gelir? Poseidon ve Athena nasıl bir yarışa giriştiler? Athena ve Poseidon yarışırken neler oldu? Bu yarışı kim kazandı?

Mitolojide bahsedilen birçok hikaye aslında günümüzde bazı şeylerin isimlendirilmesinin kaynağını oluşturuyor. Şehirler, bazı hayvanlar ve bunların davranışları ya da günümüzde tıpta da kullanılan bazı terimler, mitolojide anlatılan olaylar neticesinde isimlendirilmiş.

Topuğumuzun üstündeki tendona Aşil (Achilleus) Tendonu denmesi, horozun sabahları ötmesi, yılanın deri değiştirmesi ya da Mithridatizm (zehire bağışıklı olmak) gibi isimler bu örneklerden sadece birkaçı…

Her ne kadar bu hikayeler yazarına göre bazı farklılıklar gösterse de aslında özünde aynı kalmayı başarmışlar. 

Bunlardan bir tanesi var ki hem iki büyük Olimpos tanrısının mücadelesine değinmiş, bunun ardından atın ve zeytin ağacının ortaya çıkışına vesile olmuş, sonunda da bir şehrin isimlendirilmesiyle son bulmuş. Tabii ki Athena ve Poseidon’un mücadelesinden bahsediyoruz.

Antik çağların en önemli şehirlerinden olan Attika’nın ilk kralı olarak bilinen Kekrops, hüküm sürdüğü kenti de kendi adıyla adlandırmaya başlar. Kent Kekropia adıyla adlandırılır. Fakat bu güzel, bereketli şehir Olimpos tanrılarının dikkatinden kaçmaz ve böylesine güzel bir şehrin kendi adlarıyla anılmasını isterler. Tabii aynı zamanda kentin koruyucu tanrısı da olacaklardır.

Bu iş için Olimpos’tan birçok tanrı ve tanrıça talip olur. Ancak bunların arasında ikisi vardır ki diğerlerinden daha hevesli ve isteklidirler. Bir tarafta denizlerin ve depremin tanrısı, Zeus’un kardeşi ve Olimpos’un 3 büyük tanrısından biri olan Poseidon; diğer tarafta ise Zeus’un kafasından doğmuş, Zeus ile Metis’in kızı, akıl, bilgelik, sanat tanrıçası Athena

İki büyük, söz sahibi tanrı ve tanrıça bu kente talip olunca tabii karar vermek de çok kolay olsa gerek. Dolayısıyla Zeus’a giderler. Zeus da bir yarışma düzenlemeye karar verir. Her kim kent için daha faydalı bir şey yapacak olursa, bundan sonra kentin onun olacağını söyler. Tabii hangi hediyenin daha iyi olduğuna da kentin halkı karar verecektir. Yani bir seçim yapılacaktır.

İlk olarak Poseidon hediyesini vermek üzere yüksek bir yerde kayaya çıkar. Triton olarak adlandırılan üç uçlu yabasını kayaya vurduğunda yer sarsılır, yarılır ve su çıkar. Kentin su ihtiyacını sonsuza dek giderdiğini düşünür. Ancak bu su denizin tuzlu suyudur.

Ya da farklı anlatımlara göre de Poseidon asasını yere vurduğunda yer yarılır ve at ortaya çıkar. İnsanlara ulaşımda, tarımda, savaşta benzersiz faydalar sağlayacak olan bir canlı. Hatta daha sonra Poseidon’un simgelerinden birisi de attır. Belki de bu at Troya Atı’dır.

Sıra Athena’ya geldiğinde ise asasını yere vurur. Yer yarılır ve bir zeytin ağacı ortaya çıkar. Poseidon gibi ihtişamlı bir şov yapmaz belki ama insanların gıda ihtiyacını karşılayabilecek, hem de sağlıklı bir şekilde karşılayabilecek zeytinin ağacını ortaya çıkarır Athena.

Kimilerine göre Olimpos tanrılarının, kimilerine göre kent sakinlerinin seçimi sonucu zeytini insanlara veren Athena seçilir. Zeytin ağacından elde edilebilecek ürünlerin insanlığa daha faydalı olduğuna kanaat getirir seçimi yapanlar.

Bu seçimden dolayı öfkelenen Poseidon, şehrin üzerine büyük bir sel gönderip büyük zararlar verir. Ancak ne olursa olsun nu büyük yarışın kazananı akıl ve bilgelik tanrıçası olan Athena olmuştur. İşte bu andan itibaren şehir de artık Athena’nın adıyla adlandırılmaya başlanır. Yunanistan’ın başkenti olan Athens yani Atina…

Bakalım Roma İmparatorlarından Augustus döneminin önemli şair-yazarlarından olan Publius Ovidius Naso Dönüşümler adlı eserinde bu olaydan nasıl bahsetmiş:

“…Orada, altın rengi esnek ipliklerle dokuma yapılır

Ve dokuma tezgahında kadim öyküler betimlenir:

Pallas, Kekrops’un hisarında Mars’ın Tepesi’ni

Betimler ve ülkenin adından kaynaklanan kadim anlaşmazlığı.

On iki tanrı yüksek oturaklarda oturmaktadır, vakarıyla haşmetli

Jupiter ortada. Tanrıların her birini betimler

Kendi görünümüyle, kral suretindedir Jupiter;

Denizin tanrısını ayakta dururken betimler, uzun yabasıyla vururken

Sert kayalara ve kayanın yarığının ortasından

Sular fışkırtırken, bu güvenceyle Neptunus’un kenti talep ettiği;

Ama kendisini kalkanıyla betimler, sivri uçlu mızrağıyla

Ve başında miğferiyle; göğsü kalkanıyla korunur,

Mızrağının ucuyla vurulan toprağın,

Ağarmış zeytin ağaçlarının yemişleriyle ürün verdiğini

Ve tanrıların buna hayran kaldığını betimler: İşin sonu zafer!...”

                                                        (Dönüşümler, VI. Kitap, 68-83)

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.