Hellespontos: Helle'nin Hikayesi

Hellespont

Hellespontos ne demektir? Hellespontos ismi nereden gelir? Yunan mitolojisinde Çanakkale Boğazı’na bu ismin verilmesine sebep olan efsanenin kahramanları kimlerdir?

Antik çağdan günümüze anlatılagelen birçok efsane birçok kentin, akarsuyun, dağın ya da herhangi bir doğal oluşumun isimlendirilmesine de vesile olmuştur. Hellespontos da bunların arasında en yakın olduğumuz ama belki de bu isimden dolayı anımsayamadığımız Çanakkale Boğazı’dır.

Antik çağdaki ismi dediğimize bakmayın siz. Hala İngilizce’de Çanakkale Boğazı’nı ifade etmek isterken yabancıların en çok kullandığı isimdir. Tabii biz burada Hellespontos isminden bahsedeceğiz ama bu boğazın bir ismi daha vardır. Troya’nın kurucularına dayanan bir isim: Dardanelles

Heredot’tan Kserkses’e birçok önemli tarihi karakterin Hellespontos diye bahsettiği yerdir Çanakkale Boğazı. Peki ne demektir bu Hellespontos ve neden böyle bir isim verilmiştir?

Aslında Hellespontos’u ikiye ayırdığımızda daha da anlaşılır hale gelecek ve hikayesi ile ilgili ipucunu da vermiş olacak: Helle’s Pontos.

Pontos Grekçe’de deniz anlamına gelir ki Helle’s Pontos da Helle’nin Denizi anlamındadır. Peki kimdir bu Helle? Neden onun ismi verildi bu boğaza?

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Çanakkale Boğazı’na bu ismin verilmesine sebep olacak olan olay Yunan Mitolojisinin en önemli ve meşhur efsanelerinden birisi olan Argonotların Seferi’nin de başlamasının da sebebi olacaktır. Hayatımızda her alanda olduğu gibi mitolojik hikayelerde de bir sebep sonuç ilişkisi olduğu aşikar…

Biz dönelim Çanakkale Boğazı’na ya da antik ismi ile Helle’nin Denizi yani Hellespontos’a

Yunanistan’da bulunan Boitoia bölgesinin kralı olan Aiolos oğlu Athamas bir süre sonra aşık olduğu Bulut Tanrıça Nephele ile evlenir. Mutlu mesut evlilikleri devam ederken Phriksos ve Helle isminde iki çocukları olur. Olur ama bir süre sonra bu mutlu evliliğin üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başlar ve Kral Athamas’ın gönlü Thebai Kralı Kadmos’un kızı İno’ya kayar.

Nephele de bunun üzerine evi terk etmiş uzaklarda yaşamaktadır. Tabii bir taraftanda gözü kulağı babasının yanında bıraktığı Phriksos ve Helle’dedir.

Bir süre sonra Athamas ve İno‘nun da iki çocuğu olur. Learkhos ve Melikertes isminde iki erkek çocuk… Bu durum büyük bir rekabetin de ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Kral Athamas’ın tahtının varisi Nephele’nin çocukları mı yoksa İno’dan olan çocuklar mı olacak?

Nephele çocukları sarayda olduğu için İno’nun sinsi planlar yaparak onları ortadan kaldırabileceğini düşünür. Haksız da değildir aslında. İno çoktan bunun planlarını yapmaya başlamıştır. Ama Athamas’a bu durumu söyleyemez çünkü ne de olsa babalarıdır. Bu sebeple Phriksos ve Helle’nin ortadan kaldırılmasına Athamas’ın da onay vereceği bir plan yapar.

Phiriksos ve Helle – Ulusal Arkeoloji Müzesi, Napoli

İno, çiftçilere bozulmuş, kavrulmuş tohumlardan dağıtır. Onlara bolluk bereket vaatlerinde bulunur. Fakat tohumlar ekildikten sonra ürün vermez ve kıtlık, yokluk baş gösterir. Her şey İno’nun planladığı gibi gitmektedir. Hemen daha önceden anlaştığı bir kahine gider. Kahin ise İno ile anlaştığı gibi bir kehanette bulunur. Kentteki kıtlığın, bereketsizliğin sebebi Nephele’nin çocukları Phriksos ve Helle’dir. Bütün bu olumsuzlukların ortadan kalkması için Phriksos ve Helle’nin kurban edilmesini söyler.

Halk içinde bulunduğu durumdan hoşnut olmadığı için çareyi kehanette ararlar ve ikisinin de kurban edilmesini isterler. Athamas her ne kadar çocuklarının kurban edilmesine karşı çıksa da kent ahalisinin içinde bulunduğu durumdan ve kendisine yapılan baskıdan dolayı kabul etmek zorunda kalır.

İno’nun planları tam istediği gibi gerçekleşmiştir. Kendi çocuklarının krallık yolundaki en büyük rakiplerini ortadan kaldırmasına sadece bir adım kalmıştır.

Phriksos ve Helle kurban edilmek üzere hazırlanırken anneleri Tanrıça Nephele durumdan haberdar olur. Zeus’a gider yalvarır, yakarır çocuklarının kurtarılması için. Olimposlular görmezden gelemezler Nephele’nin yakarışlarını. Phriksos ve Helle sunakta tam kurban edilecekleri sırada altın postlu, kanatlı bir koç geliverir. Helle ve Phriksos de bu koçun sırtına biner ve oradan uzaklaşmaya başlarlar.

Kurban edilmekten son anda kurtulan Phriksos ve Helle altın postlu boğanın sırtında uçarak Kolkhis’e uzaklara gitmektedir. Fakat tam Çanakkale Boğazı’nın olduğu yerden geçerken çıkan fırtınadan dolayı Helle koçun sırtından düşer. Phriksos de yolculuğuna tek başına devam etmek zorunda kalır.

Helle’nin altın postlu koçun sırtından düştüğü ve boğulduğu denize de Helle’nin Denizi anlamına gelen Hellespontos adı verilir.

Phriksos ise Kolkhis’e vardığında Kral Aietes kendisini karşılar. Koçu da Zeus’a (Ares olduğu da söylenir.) adayıp kurban ederler. Altın postu da bir ağaca asarlar. İşte bu olay da Yunan Mitolojisinin en ünlü hikayelerinden birisi olan İason önderliğinde Arganotların Seferi’nin sebebi olacaktır.

Athamas’ın Öfkesi – John Flaxman (1755-1826)

Bütün bu yaşananlardan sonra Kral Athamas çok üzülür. O kadar üzülür ki aklını yitirir ve bir süre sonra sorumlu tuttuğu İno ve diğer çocuklarını öldürmeye kalkar. İno ve Melikertes kaçmayı başarırken Athamas, oğlu Learkhos’u kayalara vurarak öldürür.

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.