Midas Kimdir? Midas'ın eşek kulaklı olarak anılmasına sebep olan hikaye nedir? Midas kimler arasındaki yarışmada jürilik yapmıştır? Marsyas'ın sonu ne olmuştur?
Anadolu’nun İlk Çağ devletlerinden olan Frigya kralları hakkında her ne kadar çok ayrıntılı bilgi olmasa da özellikle Kral Midas ayrıntılı bilgilerin verildiği nadir kişilerdendir.
Balkan kökenli bir kavim olan Frigler M.Ö. 13 ve 12. yüzyıllarda Anadolu’ya göç etmeye başlarlar ama bir devlet kurmaları neredeyse 500 sene sonrasına denk gelir.
Kral Midas - Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi
Başkenti Ankara Polatlı’da bulunan Gordion olan Frigya Devleti’nin kurucusu kabul edilen kral olan Gordios’tan ismini alır. Kendisinden sonrada başa geçen oğlu Midas krallığa en parlak yıllarını yaşatır. Gordion merkezli bu krallık ile ilgili birçok kalıntı, eser olsa da çok kapsamlı bilgiler maalesef yok ama özellikle Kral Midas mitolojik hikayeleriyle Friglerin bilinen en meşhur kişisidir. Midas, Ana Tanrıça Kibele ve Dionysos kültüyle de ilişkilidir ki kendisinin Gordios ve Kibele’nin birleşmesinden doğduğu da söylenir.
Marsyas kavalını çalıyor. Kaynak: britishmuseum.org/collection/object/G_1920-0613-2
Midas ya da daha çok bilinen ismiyle “Eşek Kulaklı Midas”’ın isminde de geçtiği gibi eşek kulaklı olması ve her dokunduğunun altın olması ile ilgili mitolojik hikayeler Friglerin de günümüze kadar gelen en meşhur eserleri denebilir.
Eşek Kulaklı Midas'ın Hikayesi
Midas gerçekten kulakları biraz büyükçe olan birisi mi yoksa halkın uydurduğu bir efsane mi bilinmez ama insanların içine pek çıkmadığı, çıktığı zaman da kulaklarını saklaması bahsedeceğimiz efsanenin türetilmesine sebep olmuş olabilir. Belki de bir sağlık probleminden dolayı kulakları biraz daha büyüktü kim bilir?
Apollon'un simgeleri yay-sadağı-lir - Apollon Tapınağı - Letoon Antik Kenti
Gelelim Eşek Kulaklı Midas hikayesine;
İşin içinde kulaklar olunca tanrıların hoşuna gitmeyecek bir duyma meselesi olması hemen akla geliyor zaten.
Müziğin ve sanatın da tanrısı olan Apollon ile Marsyas arasında geçen bir düellodur aslında her şeyin başlangıcı. Bu mitolojik hikayede bazı kaynaklara göre Apollon ile yarışan Marsyas değil Hermes’in oğlu kırların, ormanın ve çobanların tanrısı keçi ayaklı Pan’dır. Biz konuyu Apollon ve Marsyas’ı başrole koyarak ele alacağız.
Apollon ve Marsyas - Antalya Müzesi
Apollon, Olimpos’un 12 büyük tanrısından birisi ve güneş tanrısı olarak bilinmesinin yanı sıra sanatın, müziğin de tanrısıdır. Marsyas ise bir satyrdir yani keçi ayaklı insan vücutlu mitolojik bir varlık.
Birgün Athena kavalı (flüt) icat eder. Kemikten yaptığı bu müzik aletiyle tanrıları da mest edeceğini düşünür. Kendi yaptığı kemikten kavalını çala çala ilerlerken ormanda, bir göl kıyısına geldiğinde kendisinin yansımasını görür. Kavalını çalarken yüzü şekilden şekile girdiği için bu aletin kendisini çirkinleştirdiğini düşünüp fırlatıp atar ormanın içlerine doğru. Bir de lanet okur kavalı bulup kullanacak kişi için. Marsyas da ormanda dolaşırken Athena’nın kızıp attığı kavalı bulur ve bunu bulacak kişi için Athena’nın lanetinden habersiz yanına alır ve çalmaya başlar. Ne de olsa bir tanrıçanın yaptığı bir müzik aleti ve buna bir de Marsyas’ın yeteneği eklenince tam bir müzik ziyafeti ortaya çıkar çalmaya başlayınca.
Midas'ın Seçimi Kaynak: hermitagemuseum.org/wps/portal/hermitage/digital-collection/01.+paintings/44005
O kadar güzel çalmaya başlar ki Marsyas Apollon’dan bile güzel çaldığını söylemeye başlar. Tabii Apollon’un bunu duyması uzun sürmez. Olimpos’un 12 büyük tanrısından birisi olan Apollon lirini alıp Marsyas’ı bulur. Marsyas kendisine o kadar güvenir ki Apollon ile yarışa girmekten çekinmez bile. Ama Apollon şart koşar. “Kim kazanırsa kaybedene istediğini yapabilecek.” Marsyas düşünmeden kabul eder teklifi. Olimpos’un ilham perileri olan Musalar ve Frigya Kralı Midas hakem olmuştur. En güzel çalanı seçeceklerdir. Asıl kararı verecek olan Dağ Tanrısı Tmlos'tur. Bugünkü adıyla Bozdağ’da (Tmlos) başlarlar enstrümanlarını çalmaya.
Apollon ve Musalar - Antalya Müzesi
Marsyas kavalını çalar herkesi mest eder. Apollon lirini çaldığında ise o da herkesi büyüleyecektir çıkardığı ezgilerle. Apollon Marsyas’tan kavalını ters çalmasını ister. Ama Marsyas kavalını ters çalamaz. Apollon ise lirini ters de tutsa aynı sesleri çıkarabilmektedir. Bunun üzerine seçimde çok zorlansalar da seçilen Tanrı Apollon olur ama Frigya Kralı Midas hala Marsyas’ın daha güzel çaldığını söyler. Bu Apollon için çok sinir bozucu bir durumdur. Midas ile ilgilenmeden önce Marsyas ile yaptıkları anlaşmaya istinaden ona istediğini yapacaktır. Bunun üzerine Marsyas’ı bir ağaca bağlar ve diri diri derisini yüzerek öldürür Apollon. Marsyas yeteneğinin ve kibirinin cezasını işkenceyle can vererek öder.
Apollon Marsyas'ın derisini yüzüyor. Kaynak: collections.louvre.fr/en/ark:/53355/cl010067581
Sıra gelir asıl kahramanımıza yani Midas’a. Midas sürekli Marsyas’ın tarafını tuttuğu için kulaklarında bir problem olduğunu, iyi duymadığını ve belki de kendi yaptığı müziği beğenmeyen kulakların insan kulağı olmayı hak etmediğini düşünür. Midas’ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürür. Midas da bu kulaklarından utandığından sarayından çok çıkmaz ve çıksa bile başına külahını takar ve kulaklarını saklayarak dolaşır.
Marsyas - Antalya Müzesi
Midas her ne kadar kulaklarını saklasa da bunun uzun süre sır olarak kalması beklenemezdi zaten. Berberi Midas’ı traş ederken kulaklarını görür. Bunu kimseye söylemek istemez belki de korkar Midas’tan. Ama bir süre sonra bu sır kendisine ağırlık yapar tutamaz içinde. İnsanlara söylemektense gider bir kuyuya “Midas’ın kulakları eşek kulakları...” der. Üzerinden yük kalkar. Ama toprak otlara, kamışlara fısıldar; onlar da rüzgara ve rüzgar estikçe “Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye yankılanmaya başlar ve herkes Midas’ın sırrını öğrenir.
Peki Midas gerçekten eşek kulaklı mıydı?
Midas Tümülüsü - Kaynak: polatli.gov.tr/gordion-kral-midas-tumulusu#gallery-5
Tabii bu işin mitolojik efsanelerle günümüze aktarılmış hali. Midas’ın mezarı Ankara-Polatlı’dadır. Ülkemizdeki en büyük tümülüslerden birisi olan Midas’ın tümülüsünde bulunan kafatasında incelemeler yapılmıştır. Yapılan incelemeler sonrasında kafatasında kulak kısmında normalden farklı bir durum tespit edilmiştir.
Doğum sırasında ya da bebekken geçirdiği bir hastalıktan dolayı kulaklarında bir gelişim bozukluğu olduğu anlaşılmıştır. Yani Midas’ın kulaklarının normal insan kulağından farklı olduğu söylenebilir. Ama tabii boyutlarını, şeklini tam olark bilmemiz imkansız gibi gözüküyor.