Perseus Kimdir? | Medusa - Atlas - Andromeda

Perseus

Perseus kimdir? Perseus ve Medusa, Perseus ve Atlas, Perseus ve Andromeda efsaneleri... Perseus'un doğumu, hayatı, maceraları ve ölümü...

Perseus, Yunan mitolojisindeki önemli kahramanlardan birisidir. Tanrı ve tanrıçaların dışında mücadeleler veren güçlü kahraman Perseus’un soyundan gelen kişilerden birisi de Herakles’tir.  Herakles’in büyük büyük dedesi diyebileceğimiz Perseus’un babası ise Zeus’tur. Zeus’un oğlunun da sıradan bir insan olması beklenemezdi sanırım.

Zeus, Olympos’un çapkınlıklarıyla nam salmış en güçlü tanrısıdır. Kimi zaman bir hayvan şeklinde, kimi zaman bir yağmur damlası olarak, kimi zamanda hiç değişmeden kendi olduğu haliyle gönlünü kaptırdıklarına sahip olan Zeus, Kral Akrisios’un kızı güzel Danae’ye aşık olur.

Argos kralı olan Akrisios’un Danae isminde bir kızı vardır. Başka çocuğu olmadığı içinde kral öldükten sonra varis olmamasına çok üzülür. Tahtını kime bıracağını ve kimin kral olacağını bilemez. İşte bu cevap bulamadığı soruların cevabını alabilmek için antik dünyanın en önemli iki kehanet merkezinden birisi olan Delphi’ye (Diğeri de Didim Apollon Tapınağı’dır.) gider. Kehanet ve biliciliğin olduğu yer denince akla gelen tanrı olan Apollon’a sorularını sorar. Cevapları da alır. Ama duydukları hiç hoşuna gitmemiştir. Kızı Danae’nin bir erkek çocuğu olacağı ve bu cesur, güçlü çocuğun kendisini öldürüp kral olacağı söylenir. Varisi bulur ama sonuç olarak kendi canınından olma ihtimali ortaya çıktığından buna engel olmak ister. Kızına kimse ulaşamazsa hamile kalamaz ve dolayısıyla çocuk sahibi olması da mümkün olmaz diye düşünür.

Akrisios, kızını yerin altına yaptırdığı tunçla kaplı ve dışarıdan girmenin ve ulaşmanın mümkün olmadığı bir odaya kapattırır. Ama güzeller güzeli Danae’ye hiç umulmadık biri gönlünü kaptırır. Tanrılar Tanrısı Zeus... Danae’ye aşık olan ve onu isteyen Zeus olunca yer altında tunçtan yapılan oda engel olmaktan çıkar. Zeus kimseye belli etmeden içeri girmenin yolunu bulur. Bir altın yağmuru olarak yağmaya başlar. Kayaların, toprağın arasından süzülür, süzülür ve Danae’nin üzerine damlar. Artık Zeus Danae’ye kavuşmuştur. Danae ise gebe kalır.

Danae ve Altın Yağmuru olarak gelen Zeus (Kaynak: www.collections.louvre.fr/en/ark:/53355/cl010264052)

Bir süre sonra kral durumdan habersiz kızını herkesten uzak tuttuğunu düşünürken, odadan bebek sesinin işitildiği söylenir kendisine. Bebek yani kendisinin korkulu rüyası Perseus doğmuştur. Kral ne yapacağını bilemez  ve onları hemen oradan uzaklaştırmaya karar verir. Danae ve bebek Perseus’u bir sandığın içine koyup denize atarlar. Sandık içindekilerle bir o yana bir bu yana sürüklenirken Seriphos Adası’nın kıyılarına gelir ve karaya oturur. Tanrılar böyle istemiştir çünkü o sandıktaki çocuk Zeus’un oğludur.

Balıkçılar sahile vuran sandığı bulur bulmak Kral Polydektes’e götürürler. Danae ve bebek içinden çıkarılır. Kral onları sarayında ağırlar ve Perseus da bir soylu gibi prens gibi yetiştirilir. Oldukça cesur, güçlü, gözüpek bir prens olur.

Kral Polydektes artık Danae’ye gönlünü kaptırmaya başlamıştır. Güzelliğine kayıtsız kalamaz ve ona aşık olur. Ama Perseus’un bu işe razı olmayacağını düşündüğünden ne yapıp edip onu krallığından uzaklaştırması gerekiyordu. Bunun için sanki Danae’de gözü yokmuş gibi Hippodameia isminde bir kızla evleneceği haberini yayar dört bir yana. Büyük bir merasim yapılacaktır ve Perseus da bu düğüne davetlidir. Perseus, merasim için gittiğinde krala hediye olarak ne istediğini sorduğunda, kral kendisine güzel atlar istediğini belirtir. Perseus da bunun altında kalmak istemez ve:

Sana hediye olarak at vermek bana uygun düşmez. Benden Medusa’nın başını isteseytdin çok daha mutlu olurdum.” der. Kral aradığı fırsatı bulmuştur artık. Ertesi gün Perseus hediye olarak kendine at getirdiğinde Perseus’a şunu söyler:

“Dün bana Medusa’nın başını getireceğini söylemiştin. Sözünde durmalısın. Perseus’a yakışan da budur. Medusa’nın başını getirene kadar anneni de yanında tutacağım.”

Kralın isteği Perseus’un gidip de geri dönememesi ve kendisinin de Danae’ye sahip olabilmesidir. Perseus da şanına laf getirmemek için bunu kabul eder ve yola koyulur.

Medusa’ya ulaşabilmek o kadar kolay değildir. Medusa ve diğer iki kardeşi yani Gorgonlar, Athena tarafından lanetlenmişler ve sürülmüşlerdir. Medusa ise yılan saçlı, dili dışarıda ve baktığını taşa çeviren bir canlıya dönüşmüştür.

Perseus, Medusa’ya nasıl ulaşacağını kara kara düşünürken Hermes çıkagelir. Perseus durumu Hermes’a anlatır. Vaadini nasıl gerçekleştirebileceğini bilemediğini söyler. Athena’nın Perseus’a yardımcı olacağını söyler. Athena kendisine yapılan saygısızlıktan dolayı cezalandırdığı ve lanetlediği Medusa’nın öldürülmesini istediğinden Perseus’a Medusa’yı nerede bulacağını söyler. Athena kalkanını Perseus’a verir ve kesinlikle Medusa’nın gözlerine bakmaması gerektiğini tembihler. Hermes’de ona bir orak vermiştir. Athena’nın kalkanı ve Hermes’in orağı ile Okeanos’un ötesine doğru yola çıkar.

Medusa’nın tam yerine öğrenmek için ise tek gözleri olan, doğuştan beyaz saçlı, çirkin ihtiyarlar olarak bilinen Graileri de ikna etmelidir. Gorgonların kardeşi olan bu üç çirkin ve korkunç kadın Perseus’a cevap vermek istemez. Ama Perseus onların sahip olduğu en önemli şey olan tek gözlerini alır ve geri vermemekle tehdit eder. Grailer tam olarak yolu söylerler ve Perseus’un gidişini kolaylaştıracak kanatlı sandalet, Medusa’nın yılanlı başını koymak için bir heybe ve oradan kaçışını görünmezlik ile kolaylaştıracak olan bir pelerin ya da başa takılan bir taç verirler.

Perseus yoluna artık tam teşekküllü olarak devam eder ve Medusa’nın yaşadığı verimsiz, çorak ülkeye gelir. Her yer taşlaşmış insan ve hayvanlarla doludur. Üç kız kardeşin arasında sadece ölümlü olan Medusa’dır. Perseus onların bulunduğu mağaraya yavaş yavaş girer. Medusa’ya iyice yaklaştığında göz göze gelip taş olmamak için Athena’nın kalkanını kullanır. Kalkanı ile hem kendini korur hem de ayna gibi kullanıp Medusa’ya bakar ve bir kılıç darbesiyle Medusa’nın kafasını vücudundan ayırır.

Medusa’nın kafası kesildiği anda daha önce kendisiyle zorla beraber olan ve Athena’nın kendisini lanetlemesine sebep olan Poseidon’dan hamiledir. Kesilen yerden Pegasus ve Khrysor doğar. Athena bu ikisini hemen yanına alır.

Medusa’nın kestiği başını alıp kanatlı sandaletleriyle ve kendisini gizleyen peleriniyle diğer iki kız kardeşten uzaklaşır. Uçarak Medusa’nın başını krala götürmek için yola koyulur. Uzun bir yol gittiğinden gökkubbeyi omuzlarında taşımakla görevlendirilen Atlas’ın ülkesine gelir. Hesperidlerin bahçelerinin olduğu topraklardır buralar. Herakles’in 12 görevinden birisi de bu elmalardan almaktır. Atlas’tan dinlenmek için müsade istediğinde Atlas onu kovar, kabul etmez. Bu duruma öfkelenen Perseus heybede taşıdığı yılan saçlı Medusa’yı çıkarır ve Atlas’a doğru tutar. Koskocaman Atlas her şeyiyle oracıkta devasa bir kaya parçasına dönüşür. Günümüzde Atlas Dağları olarak adlandırılan yükseltiler de böylece ortaya çıkmış olur.

 Perseus ve Atlas - Kaynak: www.britishmuseum.org/collection/object/P_2AA-a-31-44

Perseus yoluna devam eder. Sürekli yeni bir macera yaşayarak Medusa başını krala ulaştırmaya çalışır. Habeşistan topraklarından geçerken kayalara bağlanmış güzel bir kız görür. Bu kız Andromeda’dır ve Poseidon’un gönderdiği deniz canavarına kurban edilmek üzere seçilmiştir.

Ülkenin kralı olan Kepheus kızının güzelliğiyle çok övünür. Kızının Poseidon’un kızları Nereidlerden bile güzel olduğunu söyler durur. Poseidon bu sözleri bir hakaret olarak kabul eder. Devasa bir canavarı ülkesine musallat eder. Kepheus bu durumdan kurtulmak ister, af diler ama çare olmaz. O güzelliği ile çok övündüğü Nereidlerden bile güzel dediği kızı Andromeda’yı kurban etmek zorunda kalır. Canavarın Andromeda’yı alması için kayalıklara bağladıklarında tam canavar kızı alacakken Perseus çıkagelir. Canavarın üzrine atılır. Heybesinden Medusa başını çıkarır ve canavara gösterir ve Atlas’a olduğu gibi devasa canavar taş kesilir. Perseus Andromeda’yı kurtarır ama kurtarmakla kalmaz. Aşık olmuştur. Kepheus kızını kurtaran bu kahramanın kızıyla evlenmesini kabul eder.

Perseus ve Andromeda

Evlendikten sonra Andromeda ile beraber Medusa başını bekleyen Kral Polydektes’e doğru yola çıkarlar. Ama Kral Perseus’un dönemeyeceğini düşündüğünden annesi Danae’yi rahat bırakmaz. Danae bir tapınağa saklanarak Perseus’u beklemektedir. Perseus elinde heybesi ve içindeki Medusa başı ile kralın huzuruna çıkar. Kral Perseus’u da görmenin öfkesiyle yalan söylediğini iddia eder. Perseus ise bunun üzerine heybesinden Medusa başını çıkarır ve kral bunu gördüğü anda taş kesilir.

Bütün bu olanlardan sonra Hermes ve Athena’nın kendisine verdiği silahları geri verir. Medusa’nın başını da Athena’ya verir ve o da Medusa’yı kalkanının üzerine koyar.

Artık annesini de kurtarmış ve verdiği sözü yerine getirmenin rahatlığıyla karısı Andromeda ve annesi Danae ile dedesi Akrisios’un yanına gitmeye karar verir. Yola çıkarlar ama kral bu durumu haber aldığında yıllar önce söylenen kehaneti hatırlar. Perseus’un kendisini ödürmeye geldiğini düşünür. Krallığı bırakıp kaçar. Perseus’un ise hiç onu öldürmek gibi bir niyeti yoktur. Onun kral olmasını istediğinden kılık değiştirip Akrisios’u aramaya başlar. Larissa’ya geldiğinde o sırada düzenlenmekten olan müsabakalara katılır. Disk atma müsabakasında Perseus’un fırlatmış olduğu disk istemeden ve farkında dahi olmadan dedesi Akrisios’un kafasına gelir. Akrisios ne yaparsa yapsın, ne kadar kaçarsa kaçsın kendisi için belirlenmiş olan kaderden kaçamaz.

Yıllar önce Delphi’de Apollon’un söyledği gibi torunu kendisini öldürüp tahta geçer. Her ne kadar istemeden de olsa.. Krallık hakkı olsa da böyle bir olay sonrası Argos kralı olmak istemez ve kuzeni olan Megapenthes’in Tiryns Krallığı ile değiş tokuş yaparlar ve Tiryns kralı olur. Bir süre sonra da kuzeni tarafından öldürülür.

Ölümünden sonra Argos bölgesinde ve kurduğu Miken kenti civarında kendisi tanrısallaştırılır ve insanlar Perseus’a taparlar. Deniz ticareti ile bu durum Akdeniz coğrafyasında birçok yere de yayılır. Helenleşmenin de etkisiyle birçok şehirde basılan sikkelerin bir yüzünde belli dönemlerde Perseus’da olmuştur.

Andromeda ile olan evliliğinden Alkaeus, Sthenelus, Heleius, Mestor, Elektryon ve Autokhthe ismimlerinde Perseidler olarak adlandırılan çocukları olmuştur.

 

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.