Atatürk İnkilapları Nelerdir?

Atatürk İnkilapları Nelerdir?

İstiklal Harbi yıllarında ve Cumhuriyet'in ilanından sonraki süreçte yapılanlar nelerdir? Mustafa Kemal ATATÜRK'ün inkilapları neler? Hangi alanlarda inkilaplar yapıldı?

ATATÜRK Vatanı Zaferiyle; Milleti ise İnkilapları ile Kurtarmıştır.

29 Ekim 1938, Ulus Gazetesi, Falih Rıfkı ATAY

Sarı saçlı, mavi gözlü bir adam... Özgürlük, bağımsızlık uğruna savaşlarla, mücadeleyle geçen bir ömür... Çanakkale’de Dünyaya yaptıklarıyla savaşın seyrini değiştiren ve Dünyanın kendisini Anafartalar kahramanı olarak andığı büyük bir komutan... 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuruyla sadece kendisi ve silah arkadaşları değil, bir milletin kaderi de omuzlarındaydı.

Varıyla yokuyla bağımsızlık uğruna savaşa giren Türk Milletinin Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal...

Padişahın kulu olarak görülen halka, açılan meclis ile kendi kendini yönetme yetkisini verip İstiklal Harbi’nde ardı ardına yaşanan savaşlar ve en sonunda 26 Ağustos 1922’de başlayan Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve 30 Ağutos 1922’de verdiği o meşhur emir “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” Kirli işgalci postallarıyla kirlenen Anadolu’nun temizlendiği an...

Neredeyse 1911’den beri aralıksız savaşan bir millet artık düşmanı denize dökerek, bağımsızlığını kazanmıştı yine.

Peki bu yeterli miydi, bu denli hırpalanmış, yıllardır sömürülmüş olan bir milleti ayağa kaldırmaya, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmaya? Elbette herkes yorgundu belki ama O, savaş bitmedi daha yeni başlıyor diyecek kadar dinçti hala.

Evet, özgürlük bağımsızlık kazanıldı ama memlekette ne yeteri kadar okuma yazma bilen var, ne de kalifiye eleman vardı. Tabii bunları gerçekleştirecek imkanlar da yok denecek kadar azdı zaten.

Türk Milletini hakettiği, layık olduğu yerlere taşıyacak inkilaplar yapılmalıydı ve yapılacaktı. Siyasi, kültürel, sosyal, ekonomik, eğitim, ticari alanlarda adeta yeni bir İstiklal Harbi diyebileceğimiz inkilaplar...

23 Nisan 1920 – Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.

*Artık egemenlik kayıtsız şartsız milletin oldu. Bir kısmı İstanbul’da bulunan Meclis-i Mebusan’dan, bir kısmı ise Anadolu’da yapılan yeni seçimler sonucu belirlenmiş vekillerin katılımıyla açılmıştır. Açılıştan bir gün sonra 24 Nisan 1923’te Mustafa Kemal ATATÜRK Meclis Başkanı seçilmiştir. Mustafa Kemal ATATÜRK başkanlığında olağanüstü kararlarla İstiklal Harbi’ni yönetilmiştir.

1 Kasım 1922 – Saltanat kaldırıldı.

*Kararın alınması ile beraber Osmanlı Devleti resmen ortadan kalkmıştır. Sultan Vahdettin ise 17 Kasım 1923 tarihinde İngiliz Malaya Zırhlısı ile Malta’ya gitmiştir.

17 Şubat 1923 – İzmir İktisat Kongresi gerçekleştirildi.

*17 Şubat-4 Mart tarihleri arasında İzmir’de 1135 delegenin katılımıyla gerçekleştirildi. İşgalin ve kurtuluşun sembolü olan İzmir’de Hamparsumyan Üzüm ve İncir İşletmesi Binası’nda gerçekleştirilmiştir. Lozan görüşmelerinin kesintiye uğradığı dönemde ülkenin iktisadi bağımsızlığını ve hayatına yön veren bu kongrenin toplanmasında dönemin İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt önemli rol oynar. Bu kongreye sanayi, işçi, çiftçi, tüccar ve bütün iktisadi kurumlardan temsilciler katılmıştır. Kongre başkanlığını ise Kazım Karabekir yapmıştır.

13 Ekim 1923 – Ankara’nın başkent ilan edildi.

*27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal ATATÜRK’ün gelişiyle Ankara, Milli Mücadele’nin bir merkezi haline geldi. Meclisin de burada açılmasıyla beraber bir anlamda gayri resmi olarak zaten bir başkent olmuştu. İstiklal Harbi sırasında üstlenmiş olduğu rol ve Ankara’nın gerçekleşebilecek savaşlarda ulaşılması zor, savunulması kolay bir bölgede olması da buranın başkent olmasının sebeplerinden birisidir.

29 Ekim 1923 – Cumhuriyet ilan edildi.

*23 Nisan 1920’de Meclisin açılması ile ilk adımın atıldığı Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’te ilan edilince “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” sözü tam anlamıyla gerçekleşmiş oldu. “Türkiye Devleti’nin şekli yönetimi Cumhuriyettir.”

3 Mart 1924 – Hilafet kaldırıldı.

*Saltanatın kaldırılmasının ardından 17 Kasım 1923 tarihinde Sultan Vahdettin İngiliz Malaya zırhlısı ile Malta’ya gidince, 19 Kasım 1923’te Abdülmecid Efendi halife ilan edildi. Geçen süre içerisinde makamın siyasi bir şekle bürünmesi kaldırılması için sebeplerden birisi oldu. 3 Mart 1924 tarihinde Hilafetin kaldırılması ve Osmanlı Hanedanına mensup kişilerin yurt dışına sürgün edilmesi kanun teklifi 158 üyenin 157 oyu ile kabul edildi.

3 Mart 1924 – Evkaf ve Şeriye Vekaleti kaldırıldı.

*Vakıflar ve Din İşlerinden sorumlu bakanlık diyebileceğimiz bu Evkaf ve Şeriye Vekaleti yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Din İşleri Başkanlığı kuruldu. Devletin aldığı kararların dine uygun olup olmadığına karar veren bu kurum Cumhuriyet ilkelerine uygun olmadığında kaldırılmış ve yerine tekrar şekillendirilmiştir. Laikliğin önemli adımlarından birisidir.

3 Mart 1924 – Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı.

Öğretim birliğini sağlayan kanundur. Ülkede bulunan medrese – mektep karmaşasına son veren ve Milli Eğitimin temelini oluşturan kanundur. Şeriye ve Evkaf Vekaleti’ne ya da özel vakıflara ait bütün okullar Maarif Vekaketine (Milli Eğitim Bakanlığı) devredilmiştir. Dini görev ve memuriyet için İlahiyat Fakültesi ve imam-hatip okulları kurulması kararlaştırılmıştır. Sadece askeri okullar Müdafaai Milliye Vekaletine (Milli Savynma Bakanlığı) devredilmiştir.

8 Nisan 1924 – Şeriye Mahkemelerinin kaldırılması kararlaştırıldı.

*İllerde adli işlerden sorumlu olan kadıların başkanlığında dini esaslarla yapılan yargılamalardır. Cumhuriyet ve laiklik ilkelerine uygun olmayacağından kaldırılmış ve yeni mahkeme teşkilatı kurulmuştur.

20 Nisan 1924 – Teşkilat-ı Esasiye kabul edildi.

*Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasasıdır. 20 Ocak 1921 tarihinde kabul edilen anayasa, İstiklal Harbi yıllarında kabul edildikten sonra Cumhuriyetin ilanı ile beraber yeni kurulan devletin kurumlarını kurmak, şekillendirmek amacıyla 1924’te yeni bir anayasa ilan edildi. Güçler birliğinin olduğu bir anayasadır.

 

26 Ağustos 1924 – Türkiye İş Bankası kuruldu.

*Bağımsızlık mücadelesi ardından kurulan yeni Cumhuriyeti ekonomik anlamda finanse etmek, sanayileşme hareketini desteklemek amacıyla milli imkanlarla kurulan bir bankadır. Sermayesi bizzat Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından ödenmiştir.

19 Nisan 1925 – Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu.

*Devletin sanati ve maden işletmelerine destek olması amacıyla kurulan bir bankadır.

3 Haziran 1926 – Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.

*Gayrimenkul ve inşaat projelerini desteklemek amacıyla Mustafa Kemal ATATÜRK’ün talimatlarıyla kurulan bir bankadır.

27 Şubat 1925 – Aşar Vergisi kaldırıldı.

*Aşar Vergisi, Osmanlı Devleti’nde kalan onda bir ya da yirmide bir oranında üretilen üründen alınan vergidir. Köylünün üzerinde büyük bir yüktür. Özellikle Osmanlı’nın son dönemlerinde iltizam sisteminden dolayı vergi adaletsizliği ortaya çıkıp köylünün zor durumda kalmasına sebep olmuştur. Yeni kurulan Cumhuriyetin en önemli gelirlerinden olmasına rağmen kaldırılmıştır.

2 Eylül 1925 – Dini görevliler dışında cüppe ve sarık giyilmesi yasaklandı.

25 Kasım 1925 – Şapka Kanunu çıkarıldı.

*Fes, sarık gibi benzeri aksesuarlar yasaklanmıştır. Yasayla memurların şapka takması zorunlu olmuştur. Şapka Devrimi ile özdeşleşen kent ise Kastamonu’dur. Mustafa Kemal ATATÜRK, 23 Ağustos 1925’te Kastamonu ve 27 Ağustos 1925’te İnebolu’yu ziyaretinde şapka giyerek halkın arasına çıkmıştır.

30 Kasım 1925 – Tekke, zaviye ve türbelerin kapatıldı.

*Tekke ve zaviyelerin siyasal amaçlarla halkı yanıltması ve yanlışa sürüklemesine istinaden çıkarılan yasa ile tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı.

26 Aralık 1925 – Uluslararası saat ve takvimin kullanılmasına karar verildi.

* Osmanlı Döneminde Hicri ve Rumi olmak üzere iki tür takvim kullanılıyordu. Bu hem halk arasında hemde uluslararası ilişkilerde karışıklıkların çıkmasına sebep olduğundan Miladi Takvimin kullanılmasına ve uluslararası saat sistemine geçilmesine karar verildi. 1 Ocak 1926’dan itibaren yasa yürürlüğe girdi.

17 Şubat 1926 -Türk Medeni Kanunu kabul edildi.

*İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak tasarlanan Türk Medeni Kanunu, kişiler, aile, eşya ve miras hukukunu modern hayata göre uyarlayan kanundur. Özellikle verdiği haklarla adeta kadınlarımıza çağ atlatan bu kanunun bazı öenmli maddeleri ise şunlardır:

- Resmi nikah zorunluluğu getirildi.

- Kadın-erkek eşitliği sağlandı.

- Erkeklere tek eşle evlenme zorunluluğu getirildi.

- Kadınlara miras, boşanma, tanıklık gibi durumlarda eşitlik sağlandı.

1 Mart 1926 – Türk Ceza Kanunu kabul edildi.

*İtalyan Ceza Kanunu örnek alınarak hazırlanmıştır.

20 Nisan 1926 – Kabotaj Kanunu kabul edildi.

*Sadece karada değil, aynı zamanda denizlerimizde de tabiri caizse kapitülasyonların kaldırılmasıdır. Türk limanlarında Türk Bayraklı gemilerin ayrıcalıklı olmasıdır. 20 Nisan 1926’da çıkan yasa 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girdiğinden, her sene 1 Temmuz Kabotaj Bayramı olarak kutlanır.

20 Mayıs 1928 – Uluslararası rakamların kullanılması kabul edildi.

1 Kasım 1928 – Harf Devrimi; Türk Harfleri kabul edildi.

*Osmanlı alfabesindeki Arap harflerinin yerine Yeni Türk Harfleri olarak Latin harfleri kabul edildi. Fakat Türkçe’de bulunan ç, ş, ğ, i, ö, ü gibi harflerde bu alfabeye eklendi. Okuma yazma oranının çok düşük olduğu dönemlerin ardından yeni harfler ile başlatılan seferberlik ile ülkede okuma-yazma oranı büyük bir hızla arttı. Harf Devriminin sembolü olan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kara tahta önündeki fotoğrafı Sinop gezisinde çekilmiştir. Dolayısıyla Harf Devriminin başladığı yer olarak Sinop kabul edilir.

15 Kasım 1929 – Türk Deniz Ticaret Kanunu kabul edildi.

*Almanya Deniz Ticaret Kanunu örnek alınarak hazırlanmıştır.

1 Nisan 1931 – Takvim, saat, ağırlık ve uzunluk ölçülerinin değiştirildi.

*Arşın, endaze, okka, çeki gibi ölçü birimlerinin yerine metre, kilo gibi uluslararası onluk ağırlık ve uzunluk ölçü birimleri kullanılmaya başlandı.

12 Nisan 1931 – Türk Tarih Kurumu kuruldu.

*Bizzat Mustafa Kemal ATATÜRK’ün talimatıyla kurulur. Türk tarihininin ne kadar önemli olduğunu, tarihte neler yaptığımızı, hangi medeniyetlere neler kattığımızı araştırımak amacıyla kurulur. Türk Tarihi hakkında gerek yurt içi, gerekse yurt dışında yalan yanlış bilgilerin önüne geçmek gerektiğinden kurulan Türk Tarih Kurumu’nun ilk başkanı ise Tevfik Bıyıklıoğlu’dur.

12 Temmuz 1932 – Türk Dil Kurumu kuruldu.

*Türk Dilinin zenginliğini ortaya çıkartmak, yükseltmek amacıyla bu konuda çalışmalar yapılması amacıyla bizzat Mustafa Kemal ATATÜRK’ün talimatıyla kurulmuştur. İlk başkanı ise Samih Rıfat’tır.

11 Haziran1933 – İller Bankası kuruldu.

*Mustafa Kemal ATATÜRK’ün talimatıyla sadece belediyelerin faaliyetlerine mali destek vermek, finanse etmek amacıyla kurulmuştur.

11 Temmuz 1933 – Sümerbank kuruldu.

*Banka olmasının yanında önde gelen bir tekstil kuruluşuydu. Bunun dışında bünyesinde birçok sektörde fabrikalar kuruldu. Zamanla hepsi Sümerbank’tan ayrıldı. Şu anda OYAK’a aittir.

21 Haziran 1934 – Soyadı Kanunu kabul edildi.

*Soyadı Kanunu ile isim benzerliklerinden kaynaklanan karışıklıkların önne geçilmek istendi. Türkçe’ye uygun soyadı olması zorunluluğu vardı. 24 Kasım 1934’te Meclis tarafından Mustafa Kemal’e ATATÜRK soyadı verildi. 17 Aralık 1934’te çıkarılan kanun ile bu soyadı başkasının alması yasaklandı.

26 Kasım 1934 – Lakap ve Ünvanlar kaldırıldı.

*Soyadı olmadığı dönemlerde insanlar paşa, efendi, hoca, hafız gibi unvan ve lakaplar kullanılıyordu. İnsanlar bunları mevki makam olarak kullandıklarından bunun önüne geçmek için Soyadı Kanunu çıkarıldı. Bu kanunu Soyadı Kanunu'nun tamamlayıcısı niteliğindedir.

5 Aralık 1934 – Kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi.

*17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun ile beraber kadınlar toplum içerisinde hakettiği konuma ulaştı. 1934 yılında verilen bu hak ise Dünyada kadınlara verilen ilk milletvekili seçme ve seçilme hakkıdır. Tabii Türk Kadını, bunun öncesinde 3 Nisan 1930’da belediye seçimlerinde, 26 Ekim 1933 yılında ise muhtarlık seçimlerinde seçme ve seçme hakkına sahip oldular.

 

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.