Ülkemizin ilk turizme açılan mağarası olan Damlataş Mağarası ve hemen önünde bulunan Damlataş Plajı hakkında merak edilenler...
Alanya’nın en başta gelen özelliği kuşkusuz enfes plajlarıdır. Zaten yerli-yabancı binlerce turistin burayı tercih etme sebeplerinin başında da bu özellik gelir.
Alanya’da tam merkezde bulunan kale şehri ikiye böler. Kalenin batısında kalan bölgede ve hemen kalenin alt tarafında incecik kumu ve masmavi deniziyle bulunan plaj ise Damlataş Plajı'dır.
Bu plajın bu isimle adlandırılmasının sebebi ise hemen arkasında bulunan ve ülkemizin de ilk turizme açılmış mağarası olan Damlataş Mağarası’dır. Her ne kadar Alanya plajlarıyla ünlü olsa da mağara gibi doğal oluşumlar açısından da zengin bir şehirdir.
Damlataş Mağarası
Akdeniz Bölgesi’nde sıklıkla gördüğümüz en önemli doğal oluşumlardan birisi de mağaralardır. Bunların arasında ise en popüler olanlarından birisi de Alanya’da bulunan Damlataş Mağarası. Bulunduğu konum itibari ile Alanya’nın tam merkezinde bulunan Damlataş Mağarası, ülkemizde en rahat ulaşılabilecek mağaradır.
Genelde mağaraların hep dağlarda, tepelerde, ulaşılması daha zor olan bölgelerde olduğunu düşünecek olursak; Damlataş, Alanya merkezde turlarken rahatlıkla uğrayabileceğiniz bir yer. Hemen önünde Damlataş Plajı, yürüyüş mesafesinde kaleye çıkan teleferik ve Alanya Müzesi.
Birçok mağarada olduğu gibi liman inşaatı için taş çıkarma çalışmalarında dinamit patlatılması sonucu 1948 yılında tesadüfen bulunmuştur.
Damlataş Mağarası çok büyük olan ya da gezerken sizi yoracak bir mağara değil. Yaklaşık 15 bin yaşında olan mağaradan içeriye girdiğinizde 45-50 metrelik bir koridordan sonra geniş bir alana çıkıyorsunuz. Yaklaşık 15 metrelik yüksekliğinde ve genişliğinde geniş bir alan. Aşağıya merdivenlerden inip oturabilirsiniz. Ama yüksek nem sizi rahatsız edebilir. Zaten bir süre sonra üzerinizin hafif nemlenmeye başladığını da fark edeceksiniz.
İçeride binlerce sarkıt, dikit ve sütunlardan oluşan görsel şölenin tadını çıkarın. Farklı mağaralarda olduğu gibi değişik cisimlere benzetebileceğiniz pek bir şekil yok ama sarkıt ve dikitler de yeteri kadar etkileyici. Mağara hala yaşamaya devam eden bir canlı gibi aslında. Çünkü sarkıt ve dikit oluşumları hala devam ediyor. Yukarıda sarkıtlardan damlayan suları da görebilirsiniz.
Yıl boyunca içerideki hava sıcaklığı 22.3 derece, nispi nem oranı %98 ve hava basıncı ise 760 mm’dir.
İçerisinde bulunan oksijen, azot, karbondioksit oranları, yüksek nem oranı ve belirli miktardaki radyoaktiviteden dolayı özellikle astım hastalarının tedavisinde de kullanılıyor.
Tabii bu tedaviyi resmi olarak gerçekleştirebilmek için öncelikle doktordan bir rapor almak gerekiyor. Yani doktor tavsiyesi olmadan bu işe girişmemekte fayda var. Alınan rapor ardından, günün ziyarete kapalı saatlerinde gerekli tedavi için kullanılabiliyor. Genelde bu tedavi 21 günlük bir süreçte tamamlanıyor.
Damlataş Plajı
Kendisine ismini veren Damlataş Mağarası’nın hemen önünde bulunan plajdır. Alanya’nın incecik kumu ve masmavi, tertemiz deniziyle en güzel plajlarından birisidir. Hemen merkezde olması hem ulaşım açısından, hem de yeme-içme vb. ihtiyaçların rahatlıkla karşılanabilmesi açısından Damlataş Plajı tercih edilen bir yer.
250 metre uzunluğu ve 100 metre genişliğiyle güzel bir halk plajı olan Damlataş’ta, şezlonglardan faydalanmak isterseniz ücretli. Aynı zamanda Mavi Bayrak sahibi olan plajda cankurtaran da mevcut.
Plaj 250 metre ama tabiiki 250 metre sonra plaj bitmiyor; devamında Dünyaca ünlü olan Kleopatra Plajı olarak yoluna devam ediyor.
Siz siz olun Alanya’ya kadar gelip Damlataş Mağarası’nı görmeden ve Damlataş Plajı’nda denize girmeden ayrılmayın.