Kız Kulesi Efsaneleri ve Tarihi

Kız Kulesi

İstanbul ve Boğazın sembolü Kız Kulesi'nin hikayesi nedir? Kız Kulesi ne zaman inşa edildi ve ne amaçlarla kullanıldı? Kız Kulesi'ne nasıl gidilir ve giriş ücreti nedir?

İstanbul dendiğinde kuşkusuz akla gelen o kadar fazla şey var ki… Camiler, kiliseler, saraylar, müzeler, boğaz… Bunlar söz konusu olduğunda saymakla bitecek gibi değil elbette. Ancak bunların arasında bir tanesi var ki İstanbul dendiğinde akla ilk gelenlerden birisi…

İstanbul ve Boğazın sembol yapısı olan Kız Kulesi

Diğer bilinen ismiyle Leander Kulesi

Konumu, görselliği, hikayesi ve tarihiyle bu kadar meşhur olmayı fazlasıyla hak eden bir yer burası. Dünya’da kaç tane boğaz var ki ya da kaç tane boğazda böyle küçük bir adacık ve üzerinde kule var ki... Ya da kaç tane İstanbul var ki Kız Kulesi’ne sahip olsun, değil mi?

İster İstanbul’da yaşayın, ister gezmek için İstanbul’a gidin; herkesin aklında canlanan bir görüntüdür Boğaz, Kız Kulesi ve ardında İstanbul.

Peki bu güzeller güzel Kız Kulesi’nin hikayesi-efsanesi nedir, neden inşa edilmiştir? Bunlara değinmeden önce Kız Kulesi nerede, nasıl gidilir, giriş ücreti nedir bunlardan bahsederek konumuza giriş yapalım.

Kız Kulesi Nerede, Nasıl Gidilir?

Kız Kulesi, İstanbul Boğazı’nın Marmara Denizi girişine yakın bir konumda Anadolu kıyısındadır. Üsküdar’ın Salacak Mevkiinin yaklaşık 200 metre açığında bulunur. Üsküdar Salacak’tan kalkan teknelerle Kız Kulesi’ne ulaşmanız mümkün. 09.00 – 18.30 arası Salacak’tan 15 dakikada bir kalkan teknelerle Kız Kulesi’ne ulaşabilirsiniz. Kabataş’tan da Kız Kulesi’ne ulaşmak mümkün. Salacak kadar sık olmasa da Kabataş’tan da Kız Kulesi’ne tekneler kalkıyor.

Kız Kulesi’ne sadece gezmek için gidilmiyor elbette. Kulede bulunan mekanlarda isterseniz kahvaltınızı edebilir ya da gün içinde istediğiniz bir saatte bir şeyler yemek için de gidebilirsiniz. Akşam yemeği için gitmek isteyenler varsa eğer restaurantlar için belirli saatlerde tekneler çalışmaya devam ediyor. Boğazın içinde Boğaz manzarasını görmek de başka yerde kolay kolay karşılaşılmayacak bir tecrübe.

Kız Kulesi Giriş Ücreti

Kız Kulesi’nin girişi ücretlidir. Yetişkin 40 TL, öğrenci için 20 TL’dir. Ancak kuledeki restaurantta kahvaltı etmek istediğinizde kahvaltı dahil fiyat veriliyor. Bu ve benzeri konular için önceden bilgi almakta fayda var.

Kız Kulesi Efsaneleri

Böylesine bir yerde inşa edilen bir kulenin de birbirinden farklı hikayelere, efsanelere sahip olması gayet doğal. Bunlar arasında en meşhur olanı ve bilineni kuleye ismini de veren Leander ve Hero’nun aşk hikayesidir.

Leander ve Hero

Afrodit’in rahibesi Hero ile Abydos Kralının oğlu Leander’in hikayesidir bu. Her ne kadar Kız Kulesi İstanbul Boğazı’nda olsa da Kız Kulesi ile ilişkilendirilen Çanakkale Boğazı’ndaki bir aşk hikayesidir.

Bir gün Afrodit’in rahibelerinden olan Hero ile Leander birbirilerini görürler; ilk görüşte aşk derler ya işte öyle bir şey herhalde. Büyük bir tutkuyla bağlanırlar birbirlerine. Ancak Hero rahibe olduğu için Leander ile beraber olma şansı yoktur. Bu sebeple gizli gizli buluşmak zorundadır iki sevgili.

Akşam olup güneş battığında güzel Hero kayalıklara çıkıp meşalesini sallamaya başlar. Leander ise bu işareti gördüğünde atlar boğazın serin sularına ve sevdiğine kavuşmak için duraklamadan yüzmeye başlar. En sonunda kavuşur iki aşık birbirine. Bu günlerce, haftalarca, aylarca böyle devam eder. Kış geldiğinde boğazın suları buz gibi olurken poyraz da hiç durmaz neredeyse.

Chasseriau, Theodore (1825-1850) - Louvre Müzesi

Yine birgün Hero ile Leander birbirlerine kavuşmak istediklerinde Hero meşaleyi yine sallamaya başlar. Leander soğuğa, rüzgara aldırmadan yüzmeye başlar. Ancak bir süre sonra kuvvetli poyraz meşaleyi söndürür. Leander da karanlıkta nereye yüzeceğini bilemeden bir oraya bir buraya çırpınmaya başlar. Artık kolların güç kalmamaya başlar, boğazın sularına dayanamaz ve boğulur. Sabah olduğunda cansız bedeni kıyıya vurur. Hero biricik aşkının cansız bedenini gördüğünde buna dayanamaz ve o da kendisini boğazın sularına atarak intihar eder.

İşte bu mitolojik hikayede bahsedilen meşalenin yerini bazı anlatımlarda Kız Kulesi alır. Bundan dolayı da Sestos ve Abydos arasında geçen bu aşk hikayesi de Kız Kulesi’nin büyüleyici güzelliğinden olsa gerek buraya kayar.

Battal Gazi ve Tekfurun Kızı

Bir de Battal Gazi hikayesi vardır Kız Kulesi’nin. İslam Ordusu’nun İstanbul kuşatmasında bulunan Battal Gazi, sefer sonrası geri dönmez ve Üsküdar’a yerleşir. Çünkü bölgedeki Bizans tekfurunun kızına aşık olmuştur. Tabii tekfur bu durumdan hoşnut değildir. Battal Gazi’nin Şam seferi için bölgeden ayrılmasını fırsat bilip kızını denizin ortasına inşa ettirdiği kuleye kapatır. Battal Gazi geri döndüğünde ise kuleden sevdiği kızı kurtaracaktır. Kız Kulesi efsaneleri arasında mutlu sonla biten tek hikaye de bu sanırım.

Yılan Isırığından Kaçamayan Bizans Prensesi

Kız Kulesi ile ilgili bir diğer hikaye ise Bizans dönemi ile alakalıdır. Kahinler birgün Bizans Kralı’na biricik kızının bir yılan tarafından ısırılıp öleceğini söylerler. Kral da bu kehanetin gerçekleşmemesi için kızına yılanların ulaşamayacağı bir yer yapar. İşte orası da denizin ortasında inşa edilen Kız Kulesi’dir. Aradan yıllar geçer denizin ortasında kulede yaşayan prenses zamanla büyür.

Belki de kehanetin artık gerçekleşmeyeceğini bile düşünmüşlerdir. Bu sırada kendisine her gün yiyecek gönderilir. Fakat kendisine yiyecek gönderilen günlerden birinde meyve sepetinin içinde üzümlerin arasına bir yılan saklanmıştır. İşte bu yılan, prenses sepete elini uzattığında onun elini ısırır ve prenses oracıkta can verir. Böylece kehanette de söylendiği gibi bir yılan prensesi öldürür.

Kız Kulesi Tarihçesi

Bu kadar efsaneden bahsettikten sonra biraz da Kız Kulesi’nin biline tarihine değinelim. Tam olarak ne zaman ve kim tarafından inşa edildiği bilinmiyor. Ancak kule ile ilgili ilk kayıtlar M.Ö. 5. yüzyılda Atinalı Alisabad tarafından bir gümrük merkezi olarak kullanıldığını belirtir. Uzun bir süre de gümrük kapısı olarak kullanıldığı ve vergi alındığı anlaşılıyor.

Buranın biraz daha kale şekline bürünmesi ise 1110 yılında Bizans İmparatoru Komnenos zamanında gerçekleşiyor. 1143 yılından itibaren hem bu adacığın olduğu yere hem de karşısına Avrupa yakasına Sarayburnu’na birer kule inşa ediliyor. Aralarına zincir çekilip boğazın güvenliğini sağlamaya çalışıyorlar. Tabii bazı dönemlerde Kız Kulesi’nin zincirin ağırlığına dayanamayıp yıkıldığı da söylenir.

İstanbul’un fethine kadar bir gümrük kapısı ardından da güvenlik noktası olarak kullanılan kulenin 1453’ten itibaren çok daha farklı amaçla kullanıldığı görülüyor. Şu an Kız Kulesi denen yapıya baktığımızda genel hatlarıyla Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Kız Kulesi’ni görürüz.

1509 depreminde hasar gören yapı onarıldıktan sonra bu defa bir fener olarak kullanılmaya başlanıyor. Uzun süre de İstanbul Boğazı’nın bekçiliğini yapmaya devam ediyor. 1721 yılında kulede çıkan yangın neticesinde hasar görse de onarılıp tekrar kullanılmaya devam edilir.

I.Abdülhamid’in gözde gezinti mekanlarından olan kule artık yavaş yavaş bir sürgün ve idam adasına dönüşmeye başlayacaktır. 18. yüzyılda Moralı Beşir Ağa’nın idam edildiği ve Hekimoğlu Ali Paşa’nın da sürgüne gönderildiği yer olur Kız Kulesi.

1832-1833 yıllarında II. Mahmut döneminde önemli bir restorasyon daha geçirdikten sonra bir karantina adası olarak da kullanıldı. İstanbul’daki veba salgını sırasında hasta olan binlerce kişi burada tecrit edilmiştir.

Cumhuriyet dönemiyle beraber tekrar fener olarak kullanılmaya başlanmış ve zamanla el değiştirip radar istasyonu olarak da kullanıldı. Geçirdiği son restorasyondan sonra da 2000 yılından itibaren bir müze, restaurant ve kafe olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Kısaca Kız Kulesi

Bizans’ın Damialis’i,

Türklerin Kız Kulesi,

2500 yıl öncesinin gümrük kapısı,

Bizans’ın savunma kulesi,

Osmanlı’nın boğaz feneri, gezi, sürgün, idam adası,

Veba yıllarının karantina adası,

Günümüzün ise eşsiz keyfi…

Siz en iyisi Kız Kulesi’ne kendiniz gidin, görün, tadını çıkarın…

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun...

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.