Derinkuyu Yeraltı Şehri: Kapadokya’nın En Büyük ve En Gizemli Yeraltı Kenti

Derinkuyu Yeraltı Şehri: Kapadokya’nın En Büyük ve En Gizemli

Kapadokya’nın en büyük yeraltı şehri olan Derinkuyu, gizemli tünelleri ve tarihiyle büyülüyor. Peki, nasıl inşa edildi ve hangi medeniyetler tarafından kullanıldı? İşte tüm detaylarıyla Derinkuyu Yeraltı Şehri...

Kapadokya ülkemizin en önde gelen gezilecek yerlerinden birisi. Bunda hiç kimsenin kuşkusu yoktur. Milyonlarca yıllık oluşumlar, doğanın bu coğrafyaya en güzel hediyelerinden birisidir. Bu sebeple sadece ülkemizin değil dünyanın en önde gelen turistik merkezlerinden biri desek abartmış olmayız.

Ülkemizin gezilecek yerlerinden birisi Kapadokya; Kapadokya’da gezilecek yerlerin en ön sıralarında olanlardan birkaçı da yeraltı şehirleridir.

Kapadokya’yı ikiye ayırmak gerekiyor. Biri yer üstündeki peri bacalarıyla, kaya oyma yapılarıyla herkesi büyüleyen Kapadokya; diğeri ise yeraltın bulunan, insanların çeşitli sebeplerle inşa ettiği mühendislik harikası denebilecek binlerce yıllık yeraltı şehirleri. Bunlarda ikisi yani Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirlerinin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olduğunu da hatırlayalım.

1. Kapadokya Yeraltı Şehirleri

Kapadokya yeraltı şehirleri açısından çok zengin olan bir bölge. Bunda toprağın kazılabilir olması (volkanik patlamalar sonucu ortaya çıkan tüf diğerlerine nazaran daha yumuşak bir kayaçtır.), bölgenin göç yolları üstünde olması, insanların güvenlik kaygısı gibi sebep çok önemli rol oynamaktadır.

Bu yeraltı şehirlerinin ne zaman yapılmaya başlandığı belli olmamakla beraber genelde Hitit dönemine vurgu yapılır. M.Ö. 3000’lerden itibaren (Büyük ihtimalle bundan daha öncesi de var.) ihtiyaca göre yeraltı şehirlerinin çeşitli sebeplerle inşa edilmeye başlandığı ve bu vesileyle günümüze kadar geldiği söylenir.

Günümüzde Kapadokya bölgesinde (Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri, Kırşehir) 200’den fazla yeraltı şehrinin bulunduğu söylenir. Bunlardan bazıları genelde tesadüf sonucu bulunmuş ve yapılan çalışmalarla turizme kazandırılmıştır.

🔹 Kapadokya Yeraltı şehirleri neden inşa edildi?

Yeraltı şehirlerinin inşasında en önemli sebep kuşkusuz insanların kendini güvende hissetme yani hayatta kalma içgüdüsüdür.

Kabile saldırıları, vahşi hayvan saldırıları ilk dönemlerde insanları böyle yeraltı şehirleri inşa etmeye yönelten en önemli etkenlerdendir. Zaman içerisinde ise yine hayatta kalma içgüdüsü ama bu defa farklı sebeplerden dolayı. Hristiyanlığın ilk çağlarında bu yeni ianış kabul görmediğinden ibadetler gizli yapılırdı. Bu dönemden itibaren de yeraltı şehirleri Hristiyanların en önemli sığınaklarından birisine dönüştü. Yani binlerce yıllık süreç içerisinde sebep değişse de amaç hep aynı: Hayatta kalmak.

Kapadokya’da 200’den fazla yeraltı şehrinden bahsedilir demiştik. Ancak günümüzde ziyarete açık olup gezi amaçlı tercih edilenler iki elin parmaklarını geçmez. Bunların arasında en büyük ve meşhur olanlarından biri bu yazımızın da konusu olan Derinkuyu Yeraltı Şehri’dir. Peki hangi yeraltı şehirleridir diğerleri dediğinizi duyar gibiyim.

📍 Derinkuyu Yeraltı Şehri

📍 Kaymaklı Yeraltı Şehri

📍 Özkonak Yeraltı Şehri

📍 Tatlarin Yeraltı Şehri

📍 Mazı Yeraltı Şehri

📍 Özlüce Yeraltı Şehri

📍 Saratlı Yeraltı Şehri

Tabii ki bunların dışında da ziyarete açık olanlar var ama şimdilik en önde gelenler bu bahsettiklerimiz.

Bu yeraltı şehirlerinin genel özelliklerinden daha ayrıntılı olarak başka bir yazımızda değineceğiz. Biz şimdi konumuza yani Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne dönelim.

2. Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne Nasıl Gidilir?

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kapadokya’nın en büyük ve en derin yeraltı şehri olarak yılın her dönemi binlerce turist tarafından ziyaret edilen bir bölgedir. Peki tam olarak Derinkuyu nerede ve nasıl gidilir? Kısa kısa bahsedelim.

🔹 Derinkuyu Yeraltı Şehri Nerede?

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde bulunmaktadır. Nevşehir şehir merkezine yaklaşık 30 km uzaklıkta yani 20-25 dakikalı bir mesafede bulunuyor.  Kapadokya bölgesindeki diğer önemli turistik merkezler olan Göreme, Ürgüp, Avanos’a da oldukça yakın mesafede diyebiliriz.

Zaten yeraltı şehri de tam Derinkuyu’nun merkezinde. Derinkuyu’ya gelince nerede bu diye aramaya ihtiyacınız olmayacak.

➡️ Nevşehir şehir merkezi → Derinkuyu: 30 km (Yaklaşık 30 dakika)

➡️ Uçhisar → Derinkuyu: 30 km (Yaklaşık 20-25 dakika)

➡️ Göreme → Derinkuyu: 40 km (Yaklaşık 40-45 dakika)

➡️ Ürgüp → Derinkuyu: 40 km (Yaklaşık 35-40 dakika)

➡️ Avanos → Derinkuyu: 45 km (Yaklaşık 50 dakika)

➡️ Kayseri Havalimanı → Derinkuyu: 90 km (Yaklaşık 1 saat 15 dakika)

🔗 Derinkuyu Yeraltı Şehri Konumu için tıklayınız.

🔹 Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne Nasıl Gidilir?

Özel araç ile Derinkuyu’ya gitmek isteyenler için şunu belirtelim. Hangi yoldan gelirseniz gelin, bölgedeki yönlendirme tabelaları fazlasıyla yeterli. Yollarda sizi sıkıntıya sokacak bir durum da bulunmuyor. Asfalt ve gayet düzgün yollardan Derinkuyu’ya ulaşabilirsiniz.

Bölgede ulaşımınız toplu taşıma ile yapmak isteyenler de minibüslerle ulaşımı sağlayabilir. Derinkuyu’ya rahatlıkla her yerden ulaşabilirsiniz. Nevşehir otogardan kalkan minibüsler ile 40-45 dakika içerisinde Derinkuyu’ya ulaşabilirsiniz.

Eğer Göreme, Ürgüp veya Avanos’tan Derinkuyu’ya gidecekseniz; direk araç bulunmuyor. Nevşehir’e gelip oradan Derinkuyu minibüslerine binmelisiniz.

Burada dikkat edilmesi gereken konu ise dolmuş saatleridir. Geldiğiniz mevsime göre bu saatler farklılık gösterecektir. Bunları önceden öğrendiğiniz takdirde daha planlı bir ulaşım sağlayabilirsiniz.

3. Derinkuyu Yeraltı Şehri Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir ören yeridir. Bu sebeple giriş ücreti ve ziyaret saatleri bakanlık tarafından belirlenir. Ziyaretinizi planlamadan önce güncel giriş ücretleri ve ziyaret saatleri hakkında bilgi sahibi olmanız programınızı daha sağlıklı ve verimli yürütebilmenizi sağlayacaktır.​

🔹 Derinkuyu Yeraltı Şehri Giriş Ücreti

Yerli Ziyaretçiler: MüzeKart sahipleri için giriş ücretsizdir. Müzekart’ınız yoksa bilet gişesinden ya da online olarak internet sitesinden temin edebilirsiniz.

18 yaş altı, 65 yaş üstü, öğretmen kimliğine sahip olanlar, engelli belgesi olanlar, şehit yakınları, gaziler ücretsiz bilet alma hakkına sahipler.

Yabancı Ziyaretçiler: Giriş ücreti 13 Euro'dur. (2025) ​

🔹 Derinkuyu Yeraltı Şehri Ziyaret Saatleri

Yaz Dönemi (1 Nisan - 1 Ekim): 08:00 - 19:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Gişe kapanış saati 18:15'tir.

Kış Dönemi (1 Ekim - 1 Nisan): 08:00 - 17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Gişe kapanış saati 16:15'tir.

Müzekart, giriş ve ziyaret bilgileri için www.muze.gov.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

4. Derinkuyu Yeraltı Şehri Adını Nereden Alır?

Yeraltı şehri adını tabii ki içerisinde bulunduğu Derinkuyu’dan almaktadır ama neden Derinkuyu?

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki Derinkuyu’nun eski ismi Malagobi’dir. Yumuşak anlamına gelen malaku ve gobi kelimelerinin birleşiminden oluşan bir isimdir. Malaku, Rumca yumuşak anlamına gelirken; Gobi ise Derinkuyu’nun yakınında bulunan ve o zamanki adı Gobya olan dereden gelir.

1963 yılında yeraltı şehri tesadüfen bulunduğunda başlatılan çalışmalarla içerisinde su kuyuları tespit edilmiştir. Bu kuyular da  60 – 70  metre derinlerde olduğu için daha sonra Derinkuyu adı ile anılmaya başlanmıştır.

5. Derinkuyu Yeraltı Şehri Nasıl İnşa Edildi?

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kapadokya bölgesinin en büyük yeraltı şehridir. Bölgedeki neredeyse her yapıda olduğu gibi burası da volkanik tüf kayalarına oyularak inşa edilen yapılardan oluşmaktadır. Hititler ile başlayan bu inşa sürecinin Frigler, Persler, Büyük İskender, Roma, Bizans ve biraz da Selçuklular ile devam ettiği söylenebilir.

Günümüz şartlarında ve sahip olduğumuz imkanlarla bizlere sıradan gibi gözükse de yapılmaya başlandığı dönemler göz önüne alındığında tam bir mühendislik harikası olarak kabul edilir.

5.1. Derinkuyu Hangi Malzemelerle Yapıldı?

Derinkuyu’nun inşasında kullanılan ana malzeme volkanik tüf kayalardır. (yumuşak, ancak hava ile temas ettikçe sertleşen bir kaya türü)

Bu bölgedeki volkanik faaliyetler sonucu oluşan tüf kayaları, işlenmesi kolay ama dayanıklı bir yapı malzemesi sağladı. Bu sayede insanlar, kayaları oyarak derin tüneller ve geniş yaşam alanları oluşturabildi.

Peki neden bu tüf kayalar tercih edildi?

Çünkü tüf kolay oyulabilen, kazılabilen bir kaya. Ancak birsüre sonra sertleşip oldukça sağlam bir hale gelir. Tüf yeraltı şehri için bir yalıtım malzemesi işlevi görür. Yazın içerisinin serin, kışın ise ılık olmasını sağlar.

5.2. Oyma ve Kazı Teknikleri

Derinkuyu’nun inşa sürecinde insan gücü ve basit el aletleri kullanıldı. O dönemde gelişmiş kazı makineleri bulunmadığından, taş baltalar, çekiçler ve keski benzeri araçlar kullanılarak kayalar oyuldu. İçeride gezerken duvarlara ve tavana baktığınızda  kullanılan bu aletlerin izlerini net bir şekilde görebilirsiniz.

İlk olarak giriş katı oluşturuldu ve genişletildi. Daha sonra alt katlara inildikçe yeni bölümler eklenmeye başlandı. Tünellerle katlararası bağlantılar sağlandı ve hem gizli geçitler, hem de savunma hatları oluşturulmaya başlandı.

5.3. Şehrin Yapısal Mimarisi ve Kat Planı

Kat

İçerisinde Bulunan Yapılar

Açıklama

1. Kat (Giriş Katı)

Ahırlar, depo odaları, giriş tünelleri

Hayvanların barındığı ve temel eşyaların saklandığı alan.

2. Kat

Mutfak, yaşam alanları, şarap mahzenleri

Günlük yaşamın geçtiği yerler ve yiyecek saklama alanları.

3. Kat

Kilise, misyoner okulu, depo odaları, mezarlık, Kaymaklı’ya gittiği düşünülen tünel, havalandırma sistemleri

Dini alanlar ve erzak depolama yerleri bulunur.

4. Kat

Toplantı salonları, zindan, havalandırma sistemleri, sarnıçlar

Topluluk toplantıları ve eğitim için kullanılan alanlar.

5. Kat

Su kuyuları, havalandırma sistemleri, dar tüneller, bağlantı noktası

Şehrin temiz su ihtiyacını karşılayan kuyular ve savunma amaçlı tüneller.

6. Kat

Gizli kaçış tünelleri, taş kapılar

Olası saldırılar için gizli kaçış yolları ve büyük taş kapılar bulunur.

7. Kat

Toplantı odası, mezarlık, su kuyusu, kilise

Toplanma alanı, dini yapılar, su ihtiyacı için kuyular.

8. Kat (En Derin Açık Kat)

Havalandırma bacası, salon

Gezilebilir alanın en dip noktası

5.4. Savunma İçin Yapılan Özel Tasarımlar

Derinkuyu Yeraltı Şehri bir yaşam alanı ancak en baştan beri buraların yapılış amacının güvenlik olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu insanlar her ne kadar sığınmak için yeraltına inseler de saldırılara karşı koyabilmek için savunma sistemleri geliştirdiler.

Dar ve alçak tüneller: ziyaretçiler içeride gezerken “Bu insanlar çok mu küçükmüş neden böyle yapmışlar?” diye sorarlar genelde. Özellikle tüneller oldukça dar ve alçaktır. Çünkü bir saldırı olduğunda bu durum düşmanları yavaşlatmak için amaçlanmıştır. Kendi konforlarından önce güvenliğin ön planda olduğunu unutmamak gerekiyor.

Sürgü kapılar (Kilit Taşları): Bizim çakmaktaşlardan aşina olduğumu, büyük tekerlek şeklinde olan taş kapıları göreceksiniz. Tünellerin girişi saldırı sırasında bunlarla kapatılır.

Gizli kaçış yolları: Olası saldırılarda kaçmak için bazı tüneller dış dünyaya açılacak şekilde tasarlanmıştır. Kaymaklı Yeraltı Şehri’ne doğru giden yaklaşık 10 km uzunluğunda, 2 metre yüksekliğinde ve 4 kişinin yan yana yürüyebileceği bir tünel var.

Havalandırma bacaları ve su kuyuları : Düşmanların kolayca erişemeyeceği şekilde stratejik noktalara yerleştirilmiştir. Böylece içeride hem temiz havadan hem de temiz sudan mahrum kalmadan uzun süre yaşayabildiler.

5.5. Havalandırma ve Su Sistemleri Nasıl Yapıldı?

Yeraltı şehrinde yaşayan binlerce insanın hava ve su ihtiyacını karşılamak için gelişmiş bir mühendislik kullanılmıştır. Bu sayede, Derinkuyu halkı saldırı sırasında su ve hava kaynaklarını kaybetmemiştir.

Havalandırma Sistemi

Şehir içinde 52’den fazla havalandırma bacası açılmıştır.

Bacalar, hava sirkülasyonunu sağlayarak içerideki oksijen seviyesini dengede tutmuştur.

Su Temini

Şehir içinde açılan derin su kuyuları, yeraltı sularına ulaşarak temiz içme suyu sağlamıştır.

Bazı kuyular sadece yeraltı şehrine ait olacak şekilde inşa edilmiştir ve yüzeyden erişilemez.

Bu sayede, Derinkuyu halkı saldırı sırasında su kaynağını kaybetmemiştir.

5.6. İnşaat Ne Kadar Sürdü?

Derinkuyu'nun inşa süresi tam olarak bilinmese de, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetler tarafından genişletildiği tahmin edilmektedir. Hititlerle başlamış olan bu süreç neredeyse Selçuklulara kadar devam etmiştir.

Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin yapımı için şunu belirtmek gerekir. Yapımına Hititlerin başladığı Bizans döneminde ise tam anlamıyla bir şehir olan yerdir.

Yeraltı şehirlerinin tamamlanması yüzyıllar sürmüş, her dönem eklemeler yapılarak bugünkü halini almıştır.

🟠 Derinkuyu Bir Mühendislik Harikasıdır

Derinkuyu’nun inşası, insan gücüyle yapılan en büyük yeraltı projelerinden biridir. Oyulabilir volkanik kayalar sayesinde mükemmel bir yeraltı şehri inşa edilmiş, binlerce insanı barındırabilecek bir sistem kurulmuştur.

6. Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin Tarihi

Kapadokya’nın yeraltındaki en büyük ve en derin yaşam alanı olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, binlerce yıl boyunca farklı medeniyetler tarafından kullanılmış ve tarih boyunca birçok kez genişletilmiştir. Ancak, bu devasa yapının ilk kimler tarafından inşa edildiği ve nasıl kullanıldığı hala tam olarak bilinmemektedir. Daha öncesi olduğu bilinmesine rağmen genelde Hititler ile beraber bu inşa sürecinin başladığı kabul edilir.

Şimdi Derinkuyu’nun derinliklerine doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım.

🔹 Hititler (M.Ö. 2000 - M.Ö. 1200):

Hititler, Anadolu’da gelişmiş bir medeniyet kurmuş ve büyük mühendislik projelerine imza atmış bir halktı. Bölgedeki yerleşimleri incelendiğinde, ilk kazıları yapanların Hititler olması oldukça olası görünüyor.

Hititler, Kapadokya bölgesinde çok sayıda yerleşim yeri kurmuştu. Bölgede bulunan Hitit çivi yazılı tabletleri, bu uygarlığın Derinkuyu civarında da etkili olduğunu gösteriyor.

Hititlerin taş işçiliğinde çok ileri seviyede olduklarını da düşünürsek yeraltı şehirlerinin temelini atmış olmaları çok da ilginç değil. Tüneller ve mağara şehirleri kazabilecek teknolojiye sahiptiler.

Hititler döneminde yeraltı şehirleri daha çok düşman istilalarından korunma amacıyla inşa ediliyordu. Aynı zamanda bölgenin zorlu iklim koşullarının da bunda payı olduğunu atlamamak gerek. Aynı zamanda bu yeraltı şehirleri tahıl ambarları ve şaraphaneler için mükemmel bir saklama alanıydı.

Derinkuyu Yeraltı Şehri de bu sebeplerle kazılmaya başlanan yerlerden birisi denebilir.

Bazı arkeologlar, Hititlerin Derinkuyu’nun ilk temelini attığını, ancak yeraltı şehrinin asıl genişlemesini Bizans döneminde yaşadığını düşünmektedir.

🔹 Frigler (M.Ö. 1200 - M.Ö. 700):

Hititler yıkıldıktan sonra Anadolu’nun önemli bir kısmına Frigler hakim oldu. Gordion (Polatlı) merkezli güçlü bir krallık kurdular. Kapadokya’yı da içerisine alan bölgeye hakim olan Frigler de taş işçiliğinde oldukça ustaydılar.

Frigler de Hititler gibi aynı amaçlarla bu yeraltı şehirlerini kullandılar. Güvenlik ve depolamanın ön planda olduğu bu dönemde Friglerin Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde de bulundukları düşünülüyor. Aslında tam olarak Friglere ait bir iz bulunamadı. Ancak o dönemin şartlarında taş ustası olarak adlandırılan bu uygarlığın buraları kullanmış olma ihtimalinin yüksek olduğu düşünülüyor.

🔹 Persler (M.Ö. 550 - M.Ö. 330)

Kapadokya bölgesine hakim olduklarında bölgenin stratejik önemini fark etmiş ve yeraltı şehirlerini kendi amaçlarına uygun şekilde kullanmıştır.

Anadolu, Orta Doğu ve Hindistan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada hüküm sürdüler.

Kapadokya, Pers İmparatorluğu’nun önemli bir satraplık (eyalet) merkeziydi.

Persler, hoşgörülü bir yönetim anlayışı benimsediler ve ele geçirdikleri bölgelerdeki kültürleri korudular. Dini inançları Zerdüştlük, ateşe ve ışığa kutsallık atfeden bir inanıştı.

Perslerin bölgedeki hakimiyeti yaklaşık 200 yıl sürdü ve bu süre boyunca Derinkuyu gibi yeraltı şehirleri askeri ve dini amaçlarla değerlendirildi.

Bazı arkeologlar, Derinkuyu’daki geniş salonların Zerdüşt rahipleri tarafından dini törenler için kullanılmış olabileceğini düşünmektedir.

Askeri amaçlar için stratejik bir savunma ve saklanma alanı olarak kullanılmış olabilir.

Zerdüştlük inancı gereği, yeraltı alanlarını kutsal ritüeller için değerlendirmiş olabilirler.

Perslerin çöküşüyle birlikte Derinkuyu, Helenistik dönemin etkisine girmiştir.

🔹 Büyük İskender Dönemi (M.Ö. 334 - M.Ö. 323)

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Hititlerden Perslere kadar birçok uygarlık tarafından kullanılmış, ancak Büyük İskender, M.Ö. 330’da Persleri tamamen yenerek Kapadokya’yı ele geçirdi. M.Ö. 4. yüzyılda Pers İmparatorluğu’nu yıkan Büyük İskender, Kapadokya’yı ele geçirerek bölgeye Helenistik kültürü getirmiştir.

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Büyük İskender döneminde Perslerden kaçan grupların saklanma alanı olarak kullanılmış olabilir. Helenistik dönemde tüccarlar ve yolcular için bir konaklama alanına dönüşmüş olabilir.

🔹 Roma Baskılarından Kaçan İlk Hristiyanlar (M.S. 1. Yüzyıl – 4. Yüzyıl)

Kapadokya, erken Hristiyanlık döneminde bu toplulukların en önemli merkezlerinden birisi haline geldi. İlk yıllarda Hristiyanlık kabul görmediği için yakalananlar Romalılar tarafından hunharca katlediliyordu. Eğlence amacıyla arenalarda vahşi hayvanların önüne atılıp öldürülen Hristiyanlar vardı. Bu sebep ilk Hristiyan topluluklar ibadetlerini gizli yapmak zorunda kaldılar ve bunun için en elverişli olan bölge de birçok mağaranın bulunduğu Kapadokya bölgesiydi. Burada bulunan yeraltı şehirleri de bu toplulukların en önemli merkezleri haline geldiler.

Bu dönemde yeraltı şehri yine güvenlik amacıyla kullanıldı ancak bu defa sebep dedğişti. Yeni bir inanç sistemi ortaya çıkmıştı. Bu yeraltı şehrine kiliselerin de inşa edilmesini de başlattı. İnsanlar güvenli bir şekilde diğer yeraltı şehirlerine ulaşabilmek için tüneller inşa etmeye başladılar.

🔹 Bizans Dönemi: Arap Akınları ve Büyük Savunma Merkezi (M.S. 4. Yüzyıl - 11. Yüzyıl)

Derinkuyu Yeraltı Şehri, en büyük gelişimini Bizans döneminde yaşamış ve tam anlamıyla bir yeraltı metropolüne dönüşmüştür. Hristiyanlık, Roma İmparatorluğu’nda resmi din haline geldikten sonra Kapadokya, erken dönem Hristiyanları için önemli bir merkez olmuştur.

M.S. 313’te Roma İmparatoru Konstantin, Milano Fermanı ile Hristiyanlığı serbest bıraktı ve M.S. 395’te Roma İmparatorluğu, Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı. Kapadokya, Doğu Roma yani Bizans’ın bir parçası oldu.

Bu dönemde Derinkuyu’nun işlevi değişmeye başladı.

Erken Hristiyanlar, Derinkuyu’yu bir ibadet ve eğitim merkezi olarak kullanmaya başladı. M.S. 7. yüzyıldan itibaren Arap-İslam orduları, Bizans topraklarına akın etmeye başladı ve Kapadokya, Bizans ile Araplar arasındaki savaşlarda önemli bir cephe hattı oldu.

Kapadokya halkı, Arap saldırıları sırasında haftalarca hatta aylarca yeraltında yaşayabiliyordu. Yeraltı şehrine yeni odalar, tüneller ve gizli geçitler eklendi. Savunma amaçlı taş kapılar ve dar geçitler inşa edilerek düşmanın içeri girmesi zorlaştırıldı.

Arap akınları M.S. 11. yüzyıla kadar devam etti ve bu süre boyunca Derinkuyu, Kapadokya’daki Hristiyan halkın en büyük sığınaklarından biri olarak kullanıldı.

Bizans Dönemi, Derinkuyu’nun en büyük ve en gelişmiş olduğu dönemdi.

Gizli geçitler, su kuyuları, taş kapılar ve havalandırma sistemleri inşa edilerek tam anlamıyla bir yeraltı şehri oluşturulmuştur. Bizans sonrası yavaş yavaş terk edilmiştir, ancak Osmanlı döneminde kısmen kullanılmıştır.

Bizans dönemindeki genişlemeler sayesinde, Derinkuyu günümüzde gördüğümüz haline ulaşmıştır.

🔹 Selçuklu Dönemi (1071 – 1308)

Derinkuyu Yeraltı Şehri, 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun Selçuklu Türklerinin kontrolüne geçmesiyle birlikte, Derinkuyu yeni bir döneme girmiştir.

Bu tarihten sonra Selçuklu komutanları Anadolu’nun içlerine ilerleyerek Kapadokya bölgesine ulaştı. Derinkuyu gibi yeraltı şehirleri, Selçuklular için ilk başta yeni bir konseptti.

Savaş zamanlarında geçici sığınak olarak değerlendirilmiş olabilir.

Hristiyan nüfus, Selçukluların hoşgörüsü altında yeraltı şehirlerinde yaşamaya devam etti.

Moğol istilaları sonrası, Derinkuyu yavaş yavaş kullanılmaz hâle gelmeye başladı.

Selçuklular döneminde Derinkuyu, savunma merkezi olma özelliğini kaybetmiş, ancak ticaret ve yerel yaşam için bir sığınak olarak kullanılmaya devam etmiştir.

🔹 Osmanlı Dönemi (15. Yüzyıl – 1923)

Osmanlı döneminde bölgedeki Hristiyan halk burada yaşamaya devam etti. Osmanlı Devleti’nin merkezi yönetimi güçlendirmesiyle birlikte, yeraltı şehirlerinin savunma işlevi tamamen ortadan kalktı. Artık yeraltı şehirlerinin güvenlik işlevi pek kalmadı. Daha çok ahır ve depolama gibi amaçlarla kullanılmaya başlandı.

Sonuç olarak Osmanlı döneminde Derinkuyu’nun aktif kullanımı sona erdi, ancak bölge halkı zaman zaman buradaki tünelleri ve mahzenleri kullanmaya devam etti.

19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı’nın modernleşme sürecine girmesiyle birlikte, yeraltı şehirleri tamamen unutulmaya yüz tuttu.

1923 Nüfus Mübadelesi ile bölgedeki Hristiyanların ayrılması, Derinkuyu’nun tamamen terk edilmesine yol açtı.

Derinkuyu’nun hikayesi Osmanlı döneminde yavaş yavaş sona erdi ve 20. yüzyılda neredeyse tamamen unutuldu.

7. Derinkuyu Yeraltı Şehri Ne Zaman ve Nasıl Keşfedildi?

Derinkuyu Yeraltı Şehri, zaman içerisinde terk edildi ve unutuldu. Üzerine kurulan yerleşim yeri zamanla büyüdü gelişti. Unutulan bu yeraltı şehri tamamen bir tesadüf sonucu bulundu. Zaten ülkemizde birçok mağara, kanyon vb. yerlere baktığımızda hep böyle tesadüfler sonucu bulunduğunu görürüz.

Derinkuyu Yeraltı Şehri de 1963 yılında bir köylü evinin tadilatını yaparken duvarın arkasında bilinmeyen bir odaya rastladı. Odayı incelemeye başladığında, odanın başka bölmelere açıldığını fark etti. İşte Dünyanın en büyük yeraltı şehirlerinden birisi olan Derinkuyu böyle bir tesadüf sonucu ortaya çıkmış oldu.

Daha sonra başlayan çalışmalar neticesinde ise buranın bir yeraltı şehri olduğu tespit edildi. Yapılan çalışmalarla şehrin 85 metre derinliğe kadar indiği ve 12 – 13 kata kadar ulaştığı söylenir.

1969 yılında ziyarete açılan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin günümüzde ziyaret edilen kısmı yaklaşık 50 metre kadar derinliğe kadar inen kısmıdır. Yani yeraltı şehrinin 8 katının ziyarete açık olduğu söylenebilir.

Yeraltı şehri içerisinde yaşam alanları, depolar, kilise, ahırlar, okul, su kuyuları, hastane gibi bölümler tespit edildi.

🟠 Yeraltı şehri keşfedildikten sonra, örneklerinin en büyüklerinden biri olması nedeniyle dünyada büyük yankı uyandırdı. Hatta o dönemde “Dünyanın 8. Harikası” olarak nitelendirenler bile oldu. Zaman içinde yeraltı şehrinde yapılan yeni keşifler Derinkuyu’yu oldukça gizemli bir hale getirdi. Günümüzde ise Kapadokya’da gezilecek yerlerin arasında en meşhur olan yeraltı şehirlerinden birisidir.

8. Derinkuyu Yeraltı Şehri Bugün: Ziyaret Rehberi ve Turistik Önemi

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kapadokya’nın gezilecek yerlerinin en başında gelenlerden birisidir. Binlerce yıllık geçmişiyle insanlara barınak olmuş, sığınak olmuş olan bu yeraltı şehri; sadece yaşam mahallerinden oluşmuyor. Günlük hayatta insanın neye ihtiyacı varsa bununla alakalı her türlü bölümün bulunduğu bir yaşam alanından bahsediyoruz.  Yaşam alanları, ibadethaneler, üretim merkezleri, mutfak gibi her türlü bölümün bulunduğu bir yeraltı dünyası burası.

Kapadokya’nın en büyük yeraltı şehri olan Derinkuyu’nun yaklaşık 20 bin kişilik bir kapasitesi bulunuyor. Kimi kaynaklarda ise bu sayı 50 bine kadar çıkmaktadır.

Günümüzde bu yeraltı şehrinin hepsi ziyarete açık değil. Toplam derinliği 85 metreye ulaşan yeraltı şehrinde ziyarete açık olan 8 kat bulunuyor. Şu an Derinkuyu’nun sadece %10-20 civarının gezilebildiğini de hatırlatalım. Şimdi yeraltı şehrinde geziye başlayalım.

Özellikle bölgeye gelen yabancı turistlerin en uğrak noktalarından birisi de bu yeraltı şehridir. Ülkemizin ve Kapadokya’nın gözbebeği olan bu yeraltı şehrinde bazı dönemler çok ciddi kuyruklar görebilirsiniz. Özel zamanlarda ziyaret edecekseniz erkenci olmayı unutmayın.

9. Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde Ziyaret Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Öncelikle girdiğimiz yerin tamamen bir kapalı alan olduğunu, bir süre gün ışığından uzak kalacağımızı unutmamak gerekiyor. Böyle başlayınca biraz korkutucu gelmiş olabilir. Derinkuyu Yeraltı Şehri’ni gördükten buna fazlasıyla değeceğini anlayacaksınız.

Peki ziyaret sırasında nelere dikkat etmeliyiz?

✅ Kalp ve solunum yol rahatsızlığı olanlar dikkat

Eğer astım, koah, tansiyon gibi rahatsızlıklarınız varsa içeri girmemeniz tavsiye edilir. Bu rahatsızlığı olanlar da elbet girip ziyaret ediyor ama herkes kendi durumunu en iyi kendisi bilir. Karar sizin.

✅ Kapalı alan korkusu (klostrofobi) olanlar dikkat

Kapalı alan korkunuz varsa (klosrofobi) içeride rahatsız olabilirsiniz. İstediğiniz zaman içeriden geri dönüp çıkamayabilirsiniz. Bunu dikkate alın.

✅ İçeride loş bir ortam var

Işıklandırma içeride var ama evinizin salonunda oturur gibi her yer ışıl ışıl değil. Bazen telefonunuzun ışığını açmanız gerekebilir.

✅ Dar ve alçak tünellerden geçeceksiniz

Derinkuyu için biraz kondisyon gerekebilir. Gerçekten uzun ve dar tüneller var. Kaymaklı Yeraltı Şehri’nde bulunan tünellerden daha dar ve uzun. En azından gitmiş olanlar kıyaslama yapabilsin.

✅ Fotoğraf çekerken dikkat edin

Bizim keyfimiz başkası için sıkıntılı bir oluşmasına sebep olmasın. Yeraltı şehri yeterince dar ve yoğun günlerde önünüzde ve arkanızda kalabalık gruplar olabilir. Fotoğraf çekerken arkadan daracık yerlerde insanların beklemek zorunda kalabileceğini unutmayın.

✅ Başınızın üstünde gözlük taşımayın.

Yeraltı şehrine girdiğinizde güneş gözlüğünüz başınızın üstüne koymayın. Bazı yerlerde tavanlar alçak ve tünellerden geçeceksiniz. Gözlüğünüz çizilmesin. Biz yandık siz yanmayın 😊

✅ Uzun kuyruklar olabilir.

Derinkuyu’nun öneminden fazlasıyla bahsettik. Bu yüzden turistlerin çok ilgi gösterdiği noktalardan birisidir. özellikle bayram ve tatil günlerinde çok ciddi yoğunluk olabiliyor. eğer böyle bir zamanda gelecekseniz mutlaka sabah erken gelin.

✅ Rehberle gezin.

Turla geldiyseniz zaten rehberiniz vardır. Bireysel olarak Kapadokya’ya gittiyseniz oradan rehberli turlara katılabilirsiniz. Böylece gezdiğiniz yerin çok daha farklı özelliklerini öğrenebilirsiniz. Geziniz daha verimli olur.

10. Derinkuyu’ya Gelmişken Görmeden Ayrılmayın

🔹 Üzümlü Kilise

Yeraltı şehrinin hemen yakınında bulunan Üzümlü Kilise, 9. yüzyıla tarihlenen bir kaya oyma ibadet yeridir. Adını, fresklerde görülen üzüm salkımlarından alır. Bu süslemeler yalnızca dekoratif değil, aynı zamanda İncil’deki “Asma ve Üzüm” sembolizmini (İsa’nın öğrencileriyle bağı ve bereketi) yansıtır. Duvarlarda yer alan İncil sahneleri arasında İsa’nın göğe yükselişi ve aziz tasvirleri de bulunur. Derinkuyu’nun yeraltı atmosferinden çıktıktan sonra burayı görmek, bölgenin Hristiyanlık tarihini bütünleyen önemli bir deneyimdir.

🔹 Atatürk Heykeli (Hakkı Atamulu’nun eseri)

Derinkuyu’nun merkezinde yer alan Atatürk heykeli, 1960’lı yıllarda ünlü heykeltıraş Hakkı Atamulu tarafından yapılmıştır. Hakkı Atamulu, Anadolu’nun birçok kentinde Atatürk anıtları, büstler ve figüratif heykelleriyle tanınır. Onun eserleri arasında Elazığ Atatürk Anıtı, Malatya Atatürk Heykeli ve çeşitli şehirlerdeki Cumhuriyet temalı heykeller öne çıkar. Atamulu’nun imzasını taşıyan bu eser, Derinkuyu’nun modern tarihine anlam katan önemli bir simgedir.

Derinkuyu, Gizemini Koruyan Bir Yeraltı Şehri

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kapadokya’nın en büyük ve en derin yeraltı şehridir. Binlerce yıl boyunca insanlara güvenli bir sığınak olmuştur. savunma sistemleri, gelişmiş havalandırma yapıları ve içme suyu kuyularıyla adeta yeraltında tam teşekküllü bir şehir olarak inşa edilmiştir.

Derinkuyu Yeraltı Şehri, tarih boyunca farklı dönemlerde insanların hayatta kalma içgüdüsüyle kullandığı bir mühendislik harikasıdır. Dünyada eşine az rastlanan bir yapı olması, onu Kapadokya’nın en önemli tarihi ve turistik noktalarından biri yapmaktadır.

Eğer Kapadokya’ya yolunuz düşerse, tarihle iç içe bir maceraya atılmak için Derinkuyu’yu mutlaka ziyaret edin.

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.