Teos Antik Kenti | İyonya’nın Sanat ve Ticaret Kenti

Teos Antik Kenti | İyonya’nın

Sığacık’ın bir adım ötesinde yer alan Teos Antik Kenti hakkında bilinmeyenler nelerdir? Asırlık zeytin ağaçlarının geçmişe ışık tuttuğu Teos’un tarihi, dünü ve bugünü...

Teos Antik Kenti, asırlık zeytin ağaçlarının sarıp sarmaladığı gizemli bir yer. Kıyısından geçerken uğramazsanız çok şey kaybedeceğiniz, şayet ziyaret ederseniz de aklınızda yer edinecek güzide bir antik kent. Ege kıyısında , İyonya’nın en güçlü kentlerinden olan Teos, bugün her ne kadar zayıf düşse de kendisini unutturmamaya kararlı. Gelin Teos’un fısıltısına kulak verelim. Bir zamanların ihtişamlı liman kenti Teos’u hep birlikte keşfedelim...

Teos Antik Kenti Nerededir? Teos’un Konumu

Teos, İzmir ilimizin Seferihisar ilçesine bağlı bir mahalle olan Sığacık’ın bir adım ötesindedir. İzmir’e 65 km, Seferihisar’a 8 km, Sığacık’a 4 km, Çeşme’ye 70 km, Alaçatı’ya 65 km ve Urla’ya 25 km mesafededir. Teos, İzmir Yarımadası’nın güneyinde kalmaktadır. İzmir merkezin ise güneybatı tarafına düşmektedir.

Ulaşımı oldukça kolaydır. Kendi aracınızla gelirseniz Sığacık üzerinden direk Teos’a dönmeniz yeterli olacaktır. Konumu için Tıklayınız...

Teos Antik Kenti Giriş Ücreti ve Saatleri

Teos Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olduğu için Müzekart geçerlidir. 65 yaş üstü, 18 yaş altı vatandaşlar ücretsiz giriş yapabilirler. Ayrıca şehit, gazi ve engelliler için de ücretsiz giriş mümkündür. Tüm bunların dışında Teos Antik Kenti giriş ücreti 10 tl’dir ( ücret tarifesi yıla göre değişiklik gösterebilir).

Teos Antik Kenti ziyaret saatleri ise;

Yaz Dönemi: 08:00 – 19:00

Kış Dönemi: 08:30 – 17:30

Teos Antik Kenti Hakkında Genel Bilgi

Teos’u gezmek yaklaşık 2 saatinizi alabilir. Bugün antik kentten ayakta kalan az yapı olsa da aslında çoğu yapının toprak altında olduğunu belirtelim. Keşke tüm yapılar ortaya çıkarılabilse. O zaman emin olun neredeyse Efes’e (Ephesus) benzer ihtişamlı bir kentle yüz yüze gelirdik. Çünkü tıpkı Efes’te olduğu gibi tiyatrosu, agorası, bouleterionu, hamamı, tapınakları ve limanları olan bir kentten bahsediyoruz. Teos Antik İyonya’nın en zengin kentlerinden biriydi. Üstelik Sanatçılar Kenti olarak ünlenmişti. Teos, tarihte ilk kez Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu kentti.

Antik Çağ’ın en büyük Dionysos Tapınağı’na ev sahipliği yapıyordu. Sahip olduğu 2 liman ile Ege’den Akdeniz’e uzanan ticaret ağının öncülerindendi. Deniz ticareti ile zengin olan Teos en önemli İon kentlerinden biriydi...

Şimdi mi?

Şimdilerde tekrar gün yüzüne çıkmak için sabırsızlanıyor. Ama tabiki daha çok zamanı var Teos’un. Son yıllarda yapılan düzenlemelerle daha çok ilgi çekmeyi başaran Teos ileriki yıllarda turizmde adından daha sık bahsettirecek. Lakin siz siz olun Sığacık’a yolunuzu düşürürseniz Teos Antik Kenti’ne mutlaka uğrayın. Sadece tarih için değil sırf buradaki zeytin ağaçları için bile inanın Teos’a gelinir.

Asırlık zeytinlerin gölgesinde soluklanıp, mandalina ağaçlarının güzelliğine kaptırıp, kendinizi 2 bin yıl öncesine ışınlamaya hazırsanız Teos’a mutlaka gelin. Mis gibi Ege havasını içinize çekerken, tarihin acımasızlığı içinizi burkacak, Teos’un sessiz çığlıklarını daha çok duyacaksınız. Hem yürüyüş olsun hem de keşif diyenlere iyi gelecektir Teos...

Teos Antik Kenti Tarihçesi

Teos, 12 İon kentinden biriydi. Yaklaşık 3 bin yıllık bir geçmişe sahip olan kent Ege Denizi kıyısındaki konumu sayesinde asırlar boyu deniz ticaretinden gelir elde etmişti. Kazılarda bulunan verilere göre Teos’ta ilk yerleşimin M.Ö. 1000 civarına gittiği ortaya konmuştur.

Teos ismi kurucusu olan Athamas’ın kızından gelmektedir. Efsaneye göre; Athamas kenti kurmak için yer aramaktadır. Bu sırada kızı Area’yı oyun oynaması için bir yere bırakmıştır. Area oyun oynarken taşları üst üste dizip ev yapmıştır. Babası Athamas geri geldiğinde ise babasına “Şehri kuracağımız yeri ben buldum” demiştir. Bunun üzerine kent buraya kurularak Area’nın söylediği ilk kelime olan “Teos” ismini almıştır.

M.Ö. 7. yüzyıl başlarında Teos bir şehir görünümü almaya başlamıştır. Teoslular deniz ticaretinde hız kazanmaya başlamışlar, Mısır’dan tahıl, Trakya’da kurmuş oldukları Abdera şehrinden de çanak-çömlek, gümüş ve şarap ticareti yaparak zenginleşmişlerdir. Panionion Birliği’ne üye olan Teos 12 İon kentinin önde gelen kentlerinden biri olmayı başarmıştır. Hatta Miletli ünlü matematikçi Thales, 12 İon kentinin merkezinin Teos olmasını önermiş fakat kabul edilmemiştir.

Teos’ta M.Ö. 545 yılında Pers egemenliği görülmektedir. Attika-Delos Birliği’nde yer alan Teos, Perslere karşı diğer üyelerle birlikte hareket etme kararı almıştır. Her kent bu birliğe vergi ödemiştir ve Teos o dönemde payına düşen 600 drahmi parayı düzenli olarak ödemiştir. Yani kentin o dönemde de belli bir zenginliği vardır.

Büyük İskender’in gelişine kadar Teos, Pers egemenliğinde kalmıştır. Büyük İskender’in Teos’ta bulunduğu hakkında bilgi olmasa da, İskender’in Teos ve İzmir’i (Smyrna) bir köprü ile bağlamayı tasarladığı aktarılır.

Büyük İskender’in ölümünün ardından sırasıyla Antigonos’un, ardından Lysimakhos’un, sonrasında ise Seleukoslar’ın egemenliğine geçmiştir. Teos, M.Ö. 229’da Pergamon (Bergama) Kralı I. Attalos’a verilmiştir. Bu dönemde yani M.Ö. 3. yüzyılın sonuna doğru burada ilk kez Dionysos Sanatçılar Birliği kurulmuştur.

Sanatçılar Teos’u birliğin merkezi kabul etmişlerdir. Bu birliğe bir takım özel haklar tanınmıştır. Bir asırdan fazla Teos’ta barınan Dionysos Sanatçılar Birliği başlangıçta kent için faydalar sağlasa da zamanla iki taraf arasında sorunlar doğurmuştur. Birlik kentin gelirine ortaktır ve bu da bir zaman sonra problem haline gelmiştir. Nihayetinde Sanatçılar Birliği önce Efes’e, ardından da Teos ve Lebedos arasında yer alan Myonnesos’a sürülmüştür ve Teos’un birlikle olan bağı tamamen kopmuştur. Şairlerden Anakreon, Antimakhos, Epikuros, Nausiphanes, Apellikon ve ve tarihçi Hekataios Teos’ta yaşamış ünlü kişilerdir.

Teos, Bergama Krallığı’nın ardından M.Ö. 133’te vasiyet yoluyla Roma’nın eline geçmiştir. Roma döneminde kent bir müddet zengin günlerine devam etmiştir. Lakin M.Ö. 1. yüzyılla beraber kentte ekonomik sorunlar baş göstermiştir. Küçülen kenti ayakta tutan Dionysos Tapınağı olmuştur. Ta ki paganist inanışın yerini Hristiyanlık alana kadar. Hem Hristiyanlığın kabul edilmesi, hem de Ephesus (Efes) ve Smyrna (İzmir) gibi limanların daha çok önem kazanmasıyla Teos çöküşe geçmiştir. Kent yavaş yavaş terkedilerek tarih sayfalarına ve toprağın altına gömülmüştür.

Teos Antik Kenti Gezilecek Yerler – Teos Yapıları

Sanatçılar kenti, deniz ticaretinin önde gelen ismi Teos’ta bugün o günlerden kalan derin izler var. Kente gişelerden giriş yaptığınızda camekan içerisinde Teos’un maketini görüyorsunuz. Teos hakkında bilgilendirme panoları mevcut.

Yürüyüşünüze sağ taraftan başlarsanız Dionysos Tapınağı, Meclis Binası (Bouleterion) ve Antik Liman’a yol alıyorsunuz. Daha kısa bir tur için limana inmeden Bouleterion’dan Tiyatro yönüne dönüp oradan da başladığınız noktaya gelebilirsiniz. Girişte yer alan Kazı Evi’nin önündeki eserlere de mutlaka göz atmak gerekiyor. İşte Teos Gezilecek Yerler, Teos Yapıları...

1. Dionysos Tapınağı

Kentin en önemli tanrısı Dionysos’un adına inşa edilen tapınaktır. Antik dünyanın en büyük Dionysos Tapınağı’dır. Teos’un ayakta kalan en sağlam yapılarından biridir.

Dionysos Tapınağı M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilmiştir. Peripteros planlıdır yani tek sütun sırasıyla çevrilmiş tapınak tipindedir. 6 x 11 sütunludur ve 18 x 35 metre ölçülerindedir. Bu tapınağın dönemin en ünlü mimarlarından biri olan Hermogenes tarafından inşa edildiği bilinmektedir. Lakin günümüzde Teos’ta göreceğiniz tapınağın kalıntıları bizlere, Roma İmparatorları Augustus ve Hadrian dönemlerinde büyük değişiklikler yapıldığını göstermektedir.

İon tarzında inşa edilen tapınağın mimarisi tam olarak ele alındığında M.Ö. 2. yüzyılın ikinci dörtlüğünde inşa edildiği ortaya çıkmaktadır. Şarap ve bağbozumu tanrısı kabul edilen Dionysos, Teos’un koruyucu tanrısıydı. Günümüzde tapınaktan ayakta kalan bir kaç sütunun dışında çoğu parça etrafta sergilenmektedir. Ayrıca tapınağın güneyinde su sarnıçları vardır ve Roma dönemi sarnıçlarıdır.

2. Meclis Binası (Bouleterion)

Teos Antik Kenti’nin en sağlam yapısıdır. Dionysos Tapınağı’ndan yürümeye başlayınca Umay Nine Ağacı’nı geçip devam ediyorsunuz. Yol ayrımında sağ taraf limana sol taraf ise Bouleterion’a gidiyor.

Bouleterion M.S. 1. yüzyılda Roma döneminde inşa edilmiştir. Meclisin toplandığı ve kararların alındığı yapı son derece iyi durumda. Bouleterion’un caveası yani oturma kısmı yarım daireden biraz büyüktür ve 16 oturma sırasından oluşmaktadır.

Son dönemde yapılan yenilemelerle daha da iyi duruma gelen Meclis Binası’nın hemen yanında ise Agora yer almaktadır. Agoranın içinde ise M.Ö. 2. yüzyıla tarihlenen bir tapınak bulunmaktadır. Günümüzde malesef agoradan da pek bir şey kalmamıştır.

Bouleterionda ilk dikkatinizi çekecek olan şeylerden biri de basamakların en üst kısmında yer alan Menengiç ağacıdır. Bu çitlembikleri ile ünlü ağaç koruma altındadır.

Bouleterion’un en üst basamağından ileriye doğru baktığınızda ise Ege Denizi gözüküyor. O an hayal edebiliyorsunuz Teos’un bir zamanlar sahip olduğu ihtişamı... Yemyeşil toprağın altında yatan daha nice kalıntıların olduğunu. Teos hakikaten çok zengin bir kent imiş, lakin dünü ile bugünü arasında artık derin uçurumlar var.

3. Teos Tiyatrosu

Teos Tiyatrosu, M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilmiştir. Ağaçların sarıp sarmaladığı tiyatro malesef çok sağlam değil. Akropolün güneyindeki tepede doğal bir yamaca yaslanmış olan tiyatronun oturma sıraları harap durumda. Özellikle de Cavea’nın üst kısmı ciddi zarar görmüştür. Roma döneminde eklenen sahne binası kısmen daha iyi korunmuştur. Tiyatronun yönü denize doğru bakmaktadır. Tipik bir Helen tiyatrosuna örnektir.

Tiyatronun seyirci kapasitesi ise yaklaşık 6500-7000 kişi civarıdır. Tiyatronun içindeki su boruları ise dikkatlerden kaçmaz.

Tiyatro kazılarında 1963 senesinde bir heykel kaidesi ve üzerinde yazıt bulunmuştur. Kentin kurucusu Athamas’tan bahseden bu yazıt ele geçen önemli buluntulardan biridir.

Bunca sanatçıya ev sahipliği yapan, tarihte ilk kez Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu Teos Antik Kenti’nde kim bilir nice hangi oyunlar sergilendi bu tiyatroda? Yönünü Ege’nin mavi sularına dönen Teos Tiyatrosu geçmişten derin izler taşıyor.

4. Gymnasium

Akropolün kuzeydoğusunda yer almaktadır. Lakin neredeyse tamamı toprak altındadır. Gymnasium, büyük olasılıkla Hellenistik dönemde inşa edilmişti.

5. Güney Liman

Ege kıyısındaki Teos Antik Kenti önemli bir liman kentiydi. Deniz ticaretinde büyük başarılar elde eden kentin Kuzey ve Güney Limanı olmak üzere 2 limanı bulunmaktaydı. Günümüzde Kuzey limanına ait bir kalıntı elde edilmemesine karşın Roma dönemine ait dalgakıranın Sığacık Kalesi’nin güneybatısında olduğu bilinmektedir.

Güney Liman, Anadolu’daki en iyi korunmuş limanlardan biridir. Yapılan araştırmalara göre o dönemde limandaki iskeleye yaklaşık 50 gemi bağlanabiliyordu. Bugün güney limanda görülen kalıntılar Roma dönemine tarihlenmektedir. Antik dönemde de bilinen bu bölgedeki mermer ocaklarından çıkarılan Teos Grisi ve Africano mermer türleri diğer Roma kentlerine Teos’un bu limanlarından götürülmekteydi. Ticaretin böylesi yoğun olduğu günlerde Teos hareketliydi ve şimdilerde çok ıssız...

Teos Antik Kenti’ne Dair Son Bir Kaç Söz;

Dileriz ki böylesi refah günler yaşamış İon kenti Teos tez zamanda daha çok toprak üstüne çıkarılır. Kadim Anadolu’nun taşı toprağı antik kent fışkırırken, her bir köşesinde ayrı bir kültür perçinlenirken bizler de buna yabancı kalmayalım...

Demem o ki; Teos’a gidin, bir kaç saatinizi ayırın ve hissedin. Asırlık zeytinlerin gölgesinde hayal kurun. Teos’un dünü ile bugünü arasında neler yaşandı şöyle bir düşünün. İnsan “neydim değil ne olacağım” demeliymiş ya hani Teos’un hikayesi de azıcık buradan dem vuruyor. Sözün kısası bu kadim İon kenti çok özel ve güzel...

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun...

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.