İvriz Kaya Anıtı, dünyanın ilk yazılı tarım anıtı olarak yaklaşık 3000 yıldır ayakta! Hititler ve Kral Varpalavas’ın izlerini taşıyan bu tarihi şaheseri keşfediyoruz.
Kadim Anadolu’nun her bir noktasında tarih yatıyor. Anadolu kaç yaşında diye düşündünüz mü hiç? Çocukken farkında bile olmadığım Anadolu’nun şimdi çok büyük olduğunu biliyorum. Çok yaşamış, yaşatmış; fark ediyorum. Nice nice medeniyetleri yaşatmış bağrında; görebiliyorum.
Kat ettikçe kilometreleri Anadolu’da karşıma çıkan gizemleri tek tek çözüyorum. Ben tur rehberiyim ve kahverengi tabelalardan asla vazgeçemiyorum.
İşte o kahverengi tabelalardan biri de bizleri İvriz’e götürüyor. Büyük ihtimal adını bile duymadınız İvriz’in şimdiye dek. Desem ki dünyada bir İLK’i yaşatıyor İvriz… Bilmek ister miydiniz?
RehberName okuyucuları için bu kez Konya’nın Halkapınar ilçesine bağlı İvriz mahallesine gidiyoruz. Ne mi var o mahallede? Muhteşem bir görsellik; dünyanın ilk yazılı tarım anıtı ve dünya tarihindeki ilk yazılı kabartma kaya anıtı: İvriz Kaya Anıtı.
İvriz Kaya Anıtı Geç Hititler döneminden kalma yaklaşık üç bin yıldır ayakta duran dünyanın ilk tarım anıtıdır. UNESCO tarafından 2017 yılında UNESCO Geçici Miras Listesi’ne eklenmiştir. Şimdi gelin bu kıymetli başyapıtı inceleyelim. Öncesinde biraz İvriz’den bahsedelim.
İvriz Hakkında Bilgi
İvriz Konya ilimizin Halkapınar ilçesi sınırında yer almaktadır. Konya’nın Ereğli ilçesine de oldukça yakın olan İvriz Halkapınar’ın mahallesidir. Yaklaşık 280 kişilik nüfusa sahiptir.
İvriz Çayı kıyısında kurulu olan mahallenin hemen yakınında İvriz Barajı yer almaktadır. Baraj 1981-1984 yılları arasında inşa edilmiştir.
İvriz Çayı’nın kaynağı Toros Dağları’dır. Hani şu eskiden Taurus diye bilinen “Boğa” anlamına gelen dağ. Mayıs aylarında Toroslardaki kar erir ve İvriz Çayına hayat verir. İvriz Çayı ise suyu baraja aktarır. İvriz Çayının getirdiği su Ereğli ovasındaki tarım alanlarında kullanılarak toprağa hayat verir.
İvriz Çayı
Ve düşünsenize bu su yaklaşık üç bin yıldır İvriz Kaya Kabartması’nın önünden akıyor. Kral Varpalavas tarımın hüküm sürdüğü bu topraklarda belli ki boşuna yaptırmamıştı bu anıtı. Nice bereketli hasatlara selam durmuştu çiftçi tıpkı Varpalavas’ın tanrı Tarhundas’a selam durduğu gibi…
İvriz’e Nasıl Gidilir?
Kendi aracınız ile geliyorsanız Ereğli’den İvriz tabelasına doğru kıvrılmanız lazım. Yaklaşık yarım saatlik bir sürüşün ardından İvriz’e ulaşabilirsiniz. Yol oldukça düzgün sıkıntı yaşamazsınız. Mahallenin içine gelince de İvriz çayının kıyısına varmanız yeterli.
İvriz Kaya anıtını ziyaret ücretsiz. Burada yapılan yeni düzenleme ile yürüyüş parkuru oluşturuldu. Yani anıta kolayca yürüyebilirsiniz.
Konya’nın Halkapınar ilçesinde bulunan İvriz Kaya Anıtı, Hitit Krallığı'na ait en önemli kaya kabartmalarından biridir.
Konya gezilecek yerler açısından oldukça zengin bir ilimiz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir çok kıymetli esere sahip. Konya tarihi yerler arasında İvriz de yerini almayı başardı.
İvriz Kaya Anıtı’nın Tarihi ve Hititler Dönemi
Bu kıymetli anıt Hititler döneminden günümüze kalan çok kıymetli eserlerden biridir. Hititler demişken; Anadolu’nun ilk merkezi devleti Hititlerden az da olsa bahsetmek gerekir. Hititler bundan yaklaşık 3800 yıl önce Tunç Çağında kurulmuş büyük bir devletti. İlk merkezi devlet olarak tarihe geçen Hititler hukuk sistemlerini geliştirip, tarihin ilk arşivlerini tuttular ve sayısız kil tablet bıraktılar. Üstelik tarihteki ilk yazılı antlaşmayı (Kadeş Antlaşması) yine onlar imzaladılar.
Hititler “Bin Tanrılı Halk” olarak bilinmektedir. Zira fethettikleri ülke ya da kentlerdeki tüm tanrıları benimsemişlerdi. Devasa tapınaklar inşa etmişler ve sınırlarını kuzeyden güneye oldukça geniş bir alana yaymışlardı.
Hitit tarihine baktığımızda Eski Krallık, Orta Krallık ve Büyük Krallık dönemleri karşımıza çıkmaktadır. Lakin son kral II. Şuppiluluma’dan sonra Hititler yıkılmış ve uzun süre tarihin tozlu sayfalarına karışmışlardır. M.Ö 1200’lerde Geç Hititler dönemi başlamıştır. Bunlar daha çok güneyde ve güney Toroslarda bağımsız beylikler olarak bir müddet daha devam etmiş ve M.Ö. 7. yüzyıl civarında tamamen sona ermişlerdir.
İşte buradaki Tuvana Krallığı Hititlerin yıkılmasının ardından Ön Hititler tarafından kurulmuştur. Tuvana ya da diğer ismiyle Tyana, Hitit tabletlerinde Tuwanuwa olarak geçmektedir. Tuvana (Tyana) bir şehir devletiydi ve M.Ö. 1200 ile 742 yılları arasında hüküm sürmüştü.
Hititlerin tarım toplumu olduğunu biliyoruz. Hatta başkent Hattuşa’daki devasa erzak depoları asırlar boyunca tonlarca buğdayı nasıl sakladıklarını bize göstermektedir. İvriz Kaya Kabartmasında tarım vurgusunun yapılması Hitit tarihini bilen birini şaşırtmaz elbet.
İvriz Kaya Anıtı’nda, bolluk ve bereket tanrısı Tarhundas ile ona dua eden Tuvana Kralı Varpalavas tasvir edilmiştir.
İvriz Kaya Anıtı’nda Yer Alan Kabartmalar
İvriz Kaya Anıtına dikkatlice baktığımızda ilk etapta iki ana karakter görüyoruz. Ayrıntılara indikçe çok şey dikkatinizden kaçmayacak. Bu iki karakterden daha büyük olan Tarhundas’tır. Yani Tanrı Tarhundas. Hititlerde “Teşup” denilen en büyük tanrı. Hattilerde “Tarhunna veya Tarhunda” olarak geçmektedir. Bin Tanrılı Hititlerin Hatti ve Hurri inanç sisteminden etkilendiğini biliyoruz. Dahası Teşup’un Yunan mitolojisindeki Zeus olduğunu...
Hititlerde dağlar, nehirler ve su kaynakları kutsaldı. İvriz Kaya Anıtı da bir su kaynağının yakınına inşa edilmişti. Kabartmada Tanrı Tarhundas’ın karşısında Kral Varpalavas yer almaktadır. Bu anıtın yine Varpalavas tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Anıt 4.20 metre yükseklikte ve 2.40 metre genişliğindedir. Dik bir kayanın yüzeyine kabartma olarak işlenmiştir.
İvriz Kaya Anıtı’nda, bolluk ve bereket tanrısı Tarhundas sağ elinde üzüm salkımı, sol elinde buğday başaklarını tutmaktadır.
Tanrı Tarhundas Kral Varpalavas’a göre daha büyük tasvir edilmiştir. Burada tanrının büyüklüğü ve gücü vurgulanmıştır. Tarhundas sağ elinde üzüm salkımı sol elinde buğday başaklarını tutmaktadır. Tarhundas’ın bolluk ve bereketi vurguladığı aşikar. Karşısında kral Varpalavas daha küçük ölçüde betimlenmiştir. Tanrıya dua eder şekilde gördüğümüz kral diktiği asmalar sonrası bolluk ve bereket için tanrıya teşekkür ediyor.
Tarhundas’ın duruşuna dikkat edersek kolları ve bacakları oldukça güçlü betimlenmiştir. Kudretli bir tanrı imajı… Başındaki sivri boynuzlu külah ise tanrısallığını temsil etmektedir. Diz üstündeki eteği, sivri pabuçları, sakalı ve saçı klasik Hitti tanrı kabartmalarıyla örtüşmektedir. Bu tarz örnekleri özellikle Yazılıkaya Açık Hava Tapınağında fazlasıyla görmekteyiz.
Hitit dönemine ait hiyeroglif yazıtlar, Kral Varpalavas’ın tanrıya şükranlarını sunmasını anlatıyor.
Kral Varpalavas ise geometrik motifli uzun bir etek ile üzerinde ucu saçaklı bir manto ile tasvir edilmiştir. Hitit döneminden biraz farklı olan başlığı, küpesi, boncuklu kolyesi ve küpeleri ise Geç Hitit dönemini ve aslında Arami etkisini göstermektedir. Tanrının aksine kralın pabuçları sivri değildir.
İki figürün tam arasına dikkatlice baktığınızda hiyeroglif yazı dikkat çekmektedir. Burada yazan şudur:” Ben hakim ve kahraman Tuvana Kralı Varpalavas. Sarayda bir prens iken bu asmaları diktim. Tarhundas onlara bereket ve bolluk versin.”
Kabartmalarda Geç Hitit Dönemi izleri gözlenmekle beraber Hititlerin ilk dönemlerinden benzerlikler yer almaktadır.
Anıttan çıkarabileceğimiz anlamlardan biri; demek ki o dönemde burada buğday ve üzüm yetiştiriliyordu. Ki zaten üzümün ana vatanının Anadolu olduğunu biliyoruz. Buğdayın ise yüzlerce yıldır yine Anadolu’da yetiştiğini... Bir diğer anlam ise tanrı-insan ilişkisi olmalı. Hititlerde kralların tanrılara hesap verdiğini, bunun içinde sayısız tablet ile arşiv oluşturulduğunu biliyoruz.
Hititlerde tanrılar önemliydi ve krallar bu tanrılara oldukça sadıktı. Buradaki tasvirde bir kralın tanrıya şükranı ya da duası tanrı-insan ilişkisini en net biçimde anlatmaktadır. İnsanoğlu var olduğundan bu yana tanrı ya da tanrılara her zaman ihtiyaç duymuştur. Bu tasvir de bunun en güzel örneğidir.
Dünya üzerinde ilk yazılı tarım anıtı ve dünyanın ilk yazılı kabartma kaya anıtı olan İvriz Kaya Kabartması gerçekten çok kıymetli. Bu arada yakın civarda bu kabartmalardan birkaç tane daha bulunmuştur. Ambar Deresi civarında bu rölyefin aynısı olan başka bir kabartma daha vardır. Lakin tamamlanamadığı için belli değildir. Başka bir rölyef ise kayadan ayrılarak Ereğli Müzesine götürülmüştür. Toplamda dört rölyef vardır lakin günümüze en sağlam haliyle gelen İvriz Kaya Anıtı olmuştur. O yüzden bu anıta iyi sahip çıkmak lazım.
Sözün kısası tarih fışkıran Anadolu’nun her bir eseri bizler için önemli. Siz de gelin burayı ziyaret edin. Dünden bugüne Anadolu’nun bereketli topraklarında yaşadılar; yaşıyoruz; yaşamaya devam edeceğiz. Mirası onlardan aldık geleceğe taşımaya devam ediyoruz. Bereketli günleriniz olsun…
Seyahatleriniz RehberName Tadında Olsun…