Amasra Gezilecek Yerler; Karadeniz’de Akdeniz’i Yaşamak İsteyenlere

Amasra'da gezilecek yerler nereleridir? Amasra'ya kim Çeşm-i Cihan adını verdi? Amasra'da nerede, ne yenmeli? Amasra tarihi, kültürü ve mutfağıyla bu yazımızda...

Amasra, Akdeniz’i yaşayabileceğiniz, kendinizi Akdeniz’deymiş gibi hissedebileceğiniz küçük bir sahil yerleşimi. Sadece deniz, kum, güneş üçlüsüyle değil, mutfağıyla, doğasıyla, kültürüyle ve tarihiyle Amasra sizi bekliyor. Yılın 12 ayı gezebileceğiniz nadir yerlerden burası.

Batı Karadeniz'in bu güzide turistik beldesi imkan dahilinde mutlaka gezilmeli. Doğası, tarihi ve kültürü ile ziyaretçilere sıcacık bir ortam sunan Amasra'da gezilecek yerler nelerdir?

Amasra Hakkında Genel Bilgi

Amasra, 1991 yılında il olan Bartın’ın ilçelerinden birisidir. Kendisi bağlı olduğu ilden daha meşhur olan, daha çok bilinen, Fatih Sultan Mehmet’in 1460 yılındaki fetih sırasında güzelliğinden “Lala Lala Çeşm-i Cihan Buramı Ola” dediği, uzun süre burada hüküm süren Cenovalıların “Çiçekli Kale” dediği görülmeye fazlasıyla değer bir turizm kasabasıdır Amasra.

İrili ufaklı tepeleriyle, yarımadasıyla, adalarıyla yeşil ile mavinin dans ettiği bu yerleşimin eski adı Sesamos’tur. M.Ö. 3. yüzyılda burayı yöneten Amastris, daha sonra buranın isminin Osmanlı dönemi ile birlikte Amasra olmasına vesile olmuş bir kraliçe diyebiliriz.

Tarih boyunca Amazonlar, Pontus Krallığı, Roma ve Bizans, Cenova ve Osmanlı’nın eline geçen Amasra, hepsinden bir şeyler getirmiş günümüze. Amasra’nın dar sokaklarında yürürken bir çok tarihi eseri de etrafta görme şansınız olacak. Böylesine doğal bir limana sahip olması kuşkusuz denizci bir devlet olan Cenevizlilerin dikkatini çekmiş olacak ki Amasra’ya ciddi anlamda yatırımlar yapmışlar.

Sokaklarında gezerken hem biraz Ortaçağ havası alacaksınız, hem de köşe başlarında gitar çalıp şarkı söyleyen gençleri gördükçe ve dinledikçe belki de Barış Akarsu’nun Amasra’ya neler kattığını da fark edeceksiniz.

Amasra'da Gezilecek Yerler

1- Kuşkayası Yol Anıtı ve Manzara

Bartın’dan Amasra’ya gelirken eski yolu kullanmanızı tavsiye ederiz. Belki 10 dakika fazla yol gideceksiniz ama fazlasıyla buna değecek. Dünya’da başka örneği olmayan, Roma İmparatoru Germanious Claudius döneminde Bitinya valiliğine atanan Gaius Julius Aguilla, M.S. 41 – 54 yıllarında imparator anısına kayaya oyularak yaptırılan bir anıt. Her ne kadar tahrip olmuş olsa da Roma Kartalı ve Kral heykeli, kitabeleri mutlaka görülmeli.

Amasra’ya yaklaşırken belki Fatih Sultan Mehmet’in Amasra’ya baktığı yerden göreceksiniz Çeşm-i Cihan’ı yani Dünya’nın Gözbebeği’ni. Bu eşsiz manzarayı görünce siz de hak vereceksiniz Fatih Sultan Mehmet’e. Amasra Kalesi, koylar, adalar, bütün güzellikleriyle manzaraya karşı bir çay molası verdikten sonra Amasra’yı keşfe çıkma vakti.

2- Amasra Müzesi

1884 yılında Denizcilik Okulu olarak kullanmak amacıyla yapımına başlanan fakat bitirilemeyen bina 1982 yılında müze olarak ziyarete açıldı. Hellenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerine ait amphoralar, mezar stelleri, heykeller, silahlar, sikkeler gibi arkeolojik eserlerin yanı sıra Osmanlı dönemine ait etnografik eserlerin de sergilendiği müzede, 1852 tarihinde saray matbaasında basılmış olan Akdeniz haritası görmeye değer.  Amasra’dan gelip geçen uygarlıkların, insanların, kültürlerin eserlerini görebilirsiniz.

3- Barış Akarsu Heykeli

1979 yılında Amasra’da doğdu. 2004 yılında Akademi Türkiye isimli yarışmayı birincilikle tamamladıktan müzik dünyasının sevilen sanatçılarından birisi oldu. Fakat 2007 yılında Bodrum’da geçirdiği trafik kazası sonrası vefat etti. 4 Temmuz 2008’de ölüm yıldönümünde Devlet Sanatçısı olan Heykeltraş Tankut Öktem tarafından yapılan heykeli Amasra’ya dikildi.

4- Galla Pazarı

Kadınların kurduğu pazar olduğu için bu anlama gelen Galla Pazarı adıyla adlandırılan bir pazar. Fakat her şeyin en tazesini güzelini bulabileceğiniz bir pazar aynı zamanda. Amasra’ya eğer Salı ya da Cuma günü gelirseniz pazarı da bir dolaşın deriz.

5- Çekiciler Çarşısı

Oymacılık sanatıyla üretilen ahşap ürünleri bulabileceğiniz küçük bir cadde. Amasra’nın ticari anlamda kalbinin attığı yerlerden biri. Oymacılık işinin buralarda M.Ö. 1200’lere kadar dayandığı söylenir.

Osmanlı döneminde 16. ve 17. yüzyıllarda imalat yerleri açılır ve daha da gelişir. O dönemlerde mobilya üretiminde kullanılan bu yöntem, günümüzde turizmin de gelişmesiyle hediyeli eşyalar üretmek amacıyla kullanılıyor.

6- Kemere Köprüsü

9. yüzyılda Bizans döneminde Anakara ile Boztepe’nin bulunduğu adayı birbirine bağlar. Amasra Kalesi iki ana parçadan oluşur. Birisi ada üstünde bulunan Sormagir Kalesi, diğeri ise anakarada bulunan Zindan Kalesi. İkisi arasında ulaşım da bu eski köprüyle sağlanıyor.

7- Direkli Kaya

Kemere Köprüsü’ne doğru yürürken solunuzda kalacak olan taştan yapılmış bir direk. Romalılar döneminde Küçük Liman olarak adlandırılan koyu gözetlemek amacıyla yaptırıldığı söylenir. Bu arada şehre ismini veren Amastris’in buradaki havuza girdiği söylenir. Ege güney sahillerinin Kleopatra’sı varsa Amasra’nın da Amastris’i var.

8- Amasra Kalesi ve Cenova Armaları

Günümüzde büyük bir kısmı yıkılmış olan surların bir kısmı ayakta ve bunların üzerinde yürüyüş yapıp Amasra’yı farklı bir açıdan görebilirsiniz.

Her ne kadar Bizans döneminde yapılmış olsa da özellikle Osmanlı ve Cenevizliler kaleye büyük eklemeler ve onarımlar yapmışlar. Surlarda gezerken Eros, öküzbaşı, kartal gibi figürlerin olduğu Cenova Armalarını da görebilirsiniz.

Aslında bu armalar Cenovalıların bir asimilasyon politikası diyebiliriz. Cenovalıların Amasra’ya hakim olduğu dönemde bölgede yaşayan insanların geçmişle olan bağını koparabilmek ve sanki uzun yıllardır biz buradaydık demek amacıyla bu armaları yaparlar. Tam olmasa da biraz Ortaçağ havası alacaksınız.

9- Fatih Camii

Amasra’nın fethinden sonra camiye çevrilmiş olan 9. yüzyıla ait bir Bizans kilisesidir. Fatih Camii’ni diğerlerinde ayıran ve hala yaşatılan bir gelenek var aslında. Cuma hutbesi kılıç çekilerek okunur. Bu yaklaşık 1400 yıllık, Mekke’nin fethine dayanan bir gelenektir.

10- Tavşan Adası

Kemere Köprüsünden Sormagir Kalesine giderken sağa dönüp baktığınızda göreceğiniz yer Tavşan Adası. Üzerinde Bizans dönemine ait olduğu düşünülen bir kilisenin kalıntıları bulundu.

Ada ziyarete açık değil, fakat ada ile anakara arasında deniz altından gizli bir tünel olduğu söyleniyor. Ne kadar doğrudur tartışılır fakat adanın bir zindan veya karantina bölgesi olarak kullanılmış olduğu biraz daha kabul gören bir gerçek.

11- Büyük Liman

Karadeniz’de Akdeniz’i tam anlamıyla yaşayabileceğiniz yer işte burası ve burada bulunan uzun plaj. Özellikle yaz döneminde iğne atsanız yere düşmez diyebileceğimiz şekilde dolar burası.

Karadeniz şartlarında böyle doğal koyların fazla olmadığını düşünecek olursak, burası bölge için oldukça kıymetli. Özellikle yazın deniz, kum, güneş üçlüsü olmaz diyenler için. Amasra koyları için tekne turlarının kalktığı mevki aynı zamanda.

Amasra'dan Yapmadan Dönme…

- Bartın – Amasra eski yoldan gelirken kuşbakışı Amasra’yı izlemeden,

- Boztepe mevkiinde Tavşan Adasına karşı manzaranın tadını çıkarmadan,

- Surların üstünde yürüyüş yapmadan,

- Çekiciler Çarşında gezmeden ve Amasra’ya özgü ahşap oyma ürünler almadan,

- 2018'de kaybettiğimiz aslen Amasralı olan, Bizans ve Osmanlı Sanat Tarihi üzerine yüzlerce çalışma yapmış olan kıymetli akademisyen Semavi Eyice'yi anmadan,

- Büyük liman, küçük liman ve Tavşan Adası civarında tekne turu yapmadan,

- Böylesine güzel bir sahil yerleşimine gelip de balık yemeden dönmek olmaz. Aslında Amasra için şunu da söyleyebiliriz. Balık bahane salata şahane. Balık  - salata yemeden DÖNMEYİN.

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun...

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.