Batı Karadeniz Gezilecek Yerler | Seyahat İpuçları

Batı Karadeniz Seyahat İpuçları

Batı Karadeniz'e gidildiğinde nereler gezilmeli? Batı Karadeniz gezilecek yerler nelerdir? Batı Karadeniz'de nerede, ne yenir? Hangi şehirden neler alınabilir?

Batı Karadeniz, ülkemizin doğal ve tarihi güzelliklerini en doğal haliyle görebileceğiniz, keşfedebileceğiniz doğa harikalarını barından bir bölge. Ülkemizde birçok yerde böyle güzellikler olmasına rağmen büyük bir kısmı insanoğlunun tahrip edici gücüyle bozulmaya, değişmeye yüz tutmuş durumda. Batı Karadeniz ise hala buna direnen ve güzelliklerinin büyük bir kısmını koruyabilen bir coğrafya.

Karadeniz dendiğinde hep son dönemlerin popüler bölgesi Doğu Karadeniz akla gelse de, Batı Karadeniz de doğusunu aratmayacak güzelliklere sahip. Her mevsim, her ay farklı güzellikleri size sonan bu coğrafyanın güzelliklerini saymakla bitmez tabii ki ama ilerleyen zamanlarda ne olacağı belli olmaz siz siz olun Batı Karadeniz’in güzelliklerini bozulmadan görün deriz.

Zaten Karadeniz’in doğusu bu popülerliğinin sebep olduğu tahribatı fazlasıyla hissetmeye başlamışken umuyoruz ki batısı da aynı tahribata uğramaz. Batı Karadeniz’e gittiğinizde nereleri gezmeli, görmeli, neleri tatmadan dönülmemeli bunları ana hatlarıyla sizler için derledik. Tekrar belirtelim Batı Karadeniz'in güzellikleri tabii ki bunlarla sınırlı değil.

1. Abant Gölü, Bolu

Bolu’ya yaklaşık 35 kilometre mesafede bulunan ve sadece Batı Karadeniz’in değil ülkemizin de en güzel noktalarından biri olan Abant Gölü, her ay farklı tonlarda size görsel şölen sunan bir tabiat parkı içerisinde. Sarıçam, karaçam, gürgen, kayın gibi ağaçların arasında bir nazar boncuğu gibi duran Abant Gölü’nün rakımı 1328 metre.

Bir tabiat parkı olduğu için önce girişteki tanıtım merkezini ziyaret edip bölgenin flora faunası hakkında bilgi edinebilir, ardından göl çevresinde gezinebilirsiniz. Abant Alabalığı, Küçük Taraklı Semender ve Fındık Faresi buraya has endemik canlılar. Konaklama tesislerinin de bulunduğu bölge bu anlamda diğer göllerden de ayrılıyor.

Abant Gölü hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ.

2. Yedigöller, Bolu

Adını içerisinde bulunan 7 gölden alan Yedigöller, 1965 yılında milli park ilan edilip koruma altına alınan bir doğa harikası. Heyelan sonrası oluşan ve Sazlıgöl, Nazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Seringöl, Büyükgöl olarak adlandırılan göllerden ismini alan milli parkta, doğanın uyumunu, ahengini derinlemesine hissedebileceksiniz. 7 gölün dışında Dilek Çeşmesi, Pisagor Ağacı görmeniz gerekenler. Eğer açık havada konaklamayı seviyorsanız, çadırınız da varsa geceyi burada geçirebilirsiniz.

Yedigöller Milli Parkı ve Yedigöller hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ.

3. Gölcük Gölü, Bolu

Bolu’nun tabiat parklarından birisi olan Gölcük Tabiat Parkı, 1300 metre çevresi olan yapay gölü içine alan bir doğa harikası. Gölcük fotoğraflarında gördüğünüz tek ahşap yapı ise devlet konukevi ve bunun dışında her hangi bir yapılaşmanın olmadığı cennetten bir köşe gibi.

Gölcük Gölü hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ.

4. Çubuk Gölü, Bolu

Bolu’nun Göynük ilçesinde bulunan Çubuk Gölü yöredeki diğer göller gibi bir heyelan gölü. Göl kıyısında değirmenler dikkatinizi çekecek, bunlar bir dizi için yapılan fakat proje iptal olunca neredeyse gölle bütünleşmiş yapılara dönüştüler. Civarında trekking yapabileceğiniz 15 hektarlık bir başka nazar bocuğu diyebiliriz Çubuk Gölü için.

5. Sünnet Gölü, Bolu

Göynük ilçesinin bir heyelan gölü olan Sünnet Gölü, olta balıçılığı yapılabilen, yürüyüş ve piknik yapabileceğiniz bir doğa harikası. Konaklayabileceğiniz bir tesisi de barındıran gölün 22 metreye ulaşan derinliği var.

6. Göynük, Bolu

Sivil Türk mimarisinin en güzel örneklerinde birini görebileceğiniz kentlerden birisi olan Göynük, 2017 yılında Cittaslow yani Sakin Şehir ünvanını da aldı. Tarih kokan bir yerleşim olan Göynük’te Fatih Sultan Mehmet’in lalası olan Akşemseddin’in türbesinin yanı sıra, ilçesinin simgesi olan Zafer Kulesi, Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamı görmeniz gerekenler arasında.

Göynük hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ.

7. Mudurnu, Bolu

Bir Cittaslow kenti olmasının yanı sıra Ahilik geleneğinin de yaşatıldığı Bolu’nun Mudurnu ilçesi, sivil Türk mimarisinin en güzel örneklerini görebileceğiniz bir kent. Kentin tarihi çarşısında bunun izlerini, etkisini hala görebiliyorsunuz. Tarihi İpek Yolu üzerinde olmasının da etkisiyle zamanla Ahilik kentin bir parçası haline gelmiş durumda.

Esnaf Duası, orta parası, birikme geceleri, hacet bayramları, karakucak güreşi önemli Ahilik geleneklerindendir. Kentte Yıldırım Beyazıt Camii, Kanuni Sultan Süleman Camii, Saat Kulesi, Armutçular Konağı, Arasta ve Mudurnu Evleri görecekleriniz arasında. Cittaslow kenti olan Mudurnu aynı zamanda 2015 yılında UNESCO Geçici Miras Listesi’ne dahil edildi.

Mudurnu hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ.

8. Akçakoca, Düzce

Akçakoca, Düzce’nin Karadeniz kıyısında bulunan mavi ile yeşilin içiçe olduğu bir sahil yerleşimi. Karadeniz’de yeşili maviyi beraber görmeye alışkınız ama plajları hele bir de kilometrelerce uzunluktaki plajları görmeye pek alışkın değiliz.

Karadeniz’de deniz- kum-güneş üçlüsünü bir araya getirebilen nadir yerleşimlerden biridir. Akçakoca’yı fetheden ve ismini veren Akçakoca Bey Anıtı, Merkez Camii, plajı görülmeye değer yerleri.

9. Safranbolu, Karabük

Ülkemizin tanıtım yüzlerinden olan Safranbolu aynı zamanda Batı Karadeniz’in en fazla turist çeken merkezi, özellikle yabancı turistlerin görmeden ülkemizi terketmedikleri bir şehir. 1994 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Safranbolu, sivil mimarinin en güzel örneklerini görebileceğiniz bir şehir.

Sadece mimari değil aynı zamanda, kültürel bir değer de olan Safranbolu’da İzzet Paşa Camii, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Cinci Han, Tarihi Çarşı, Kaymakamlar Evi, Saat Kulesi, Hıdırlık Tepesi, Cam Teras, Tokatlı Kanyonu, Bulak Mencilis Mağarası, Yörük Köyü görmeniz gereken yerlerden. Safranbolu’ya kadar gidip de safranlı, çifte kavrulmuş lokum almadan ve meşhur kuyu kebabından tatmadan ayrılmamak lazım.

10. Maden Müzesi, Zonguldak

Ülkemizin Kara Elmas şehri, madenci şehri Zonguldak’ta 1840 yılından bu yana taş kömürünün çıkarıldığı maden yataklarının bulunduğu emek şehridir. 2016 yılında açılan müze ülkemizdeki ilk ve tek taş kömürü müzesidir.

Müzede madenlerde kullanılan araç – gereçlerin yanı sıra yerin yüzlerce metre altındaki yaşamı anlatan maketler canlandırmaları da göreceksiniz. 47 sene boyunca maden ocağı olarak kullanılan sonrasında işçilerin eğitimi için kullanılan ocağı da gezip şartları birebir yaşatacak, mutlaka görülmesi gereken bir müze.

11. Madenci Anıtı, Zonguldak

1986 yılında Heykeltraş Prof. Dr. Tankut Öktem tarafından yapılan anıt, ömürlerini yerin metrelerce altında tüketen "Selametle" diyerek girdikleri madenden "Geçmiş olsun" diyerek çıkan emektar madencilere adanmıştır.

12. Varagel Tüneli

Yaklaşık 600 metre uzunluğunda olan tünel, karstik kayanın içinden liman bölgesine vagonlarla çıkarılan kömürü taşımak amacıyla kurulmuştur. Uzun yıllar kullanıldıktan sonra atıl vaziyette kalmış olmasına rağmen yapılan çalışmalarla gezi yoluna çevrilip turizme kazandırıldı. Şehrin endüstriyel hayatından günümüze yansıyan en önemli parçalarından biridir.

13. Gökgöl Mağarası

3350 metrelik uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun 10. mağarası olan, 350 milyon yıllık mağara dikit, sarkıt, sütun oluşumları açısında oldukça zengindir. Yaklaşık 875 metrelik yürüyüş parkuruyla düzenlenen salonlarda yürüyüş yapabilirsiniz.

14. Amasra, Bartın

Amasra, Fatih Sultan Mehmet’in "Lala Lala Çeşm-i Cihan Buramı Ola” dediği, uzun süre burada hüküm süren Cenovalıların “Çiçekli Kale” dediği görülmeye fazlasıyla değer bir turizm kasabasıdır. Karadeniz kıyısında ama kendinizi Akdeniz’de sanabilirsiniz.

Cenevizlilerden kalma kale yerleşimi, Fatih Camii, Galla Pazarı, Çekiciler Çarşısı, Barış Akarsu anıtıyla, plajlarıyla her zaman sizi bekleyen bir kent Amasra. Amasra’ya gelip de meşhur balık-salatasından yenmeden dönülmez. Başka yerlerde salata balığa eşlik ederken, Amasra’da balık salataya eşlik eder.

Amasra Gezilecek Yerler Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin TIKLAYINIZ.

15. İnebolu, Kastamonu

İnebolu, bağımsızlık mücadelemizin İstiklal Madalyalı tek ilçesidir. İstilal mücadelesi sürdüren mehmetçiklerimize cephanenin en güvenli şekilde getirilebileceği limana sahip olan İnebolu’dan başlayıp Ankara’da biten yola İstiklal Yolu denir.

İnebolu Kent Müzesi, Denk Kayığı, Hamamcı Kadı Salih Resi Anıtı, Şerife Bacı Anıtı gibi İstiklal Savaşı mücadelesini ve kahramanlarını anlatan müze anıtlar dışında sahil boyunca bulunan küçük koylarını mutlaka görün.

16. Şerife Bacı Anıtı, Kastamonu

İstiklal Savaşı’nın kadın kahramanlarından biri olan Şerife Bacı, Türk Kadınının kahramanlığının, vatanseverliğinin simgelerinden birisidir. İnebolu’ya getirilen cephanelerin Kastamonu üzerinden cephe hattına taşınması sırasında, kucağındaki bebeği Elif’ini top mermilerinin arasına koyup üzerlerini örten ve sonrasında donarak şehit düşen Şerife Bacı için yapılan anıt, Kastamonu meydanda bulunuyor. 1990 yılında Cumhuriyet Meydanına konan heykelde önde kağnısıyla Şerife Bacı, arkada ise Mustafa Kemal Atatürk ve Kuvayi Milliye güçleri canlandırılmıştır.

17. Saat Kulesi, Kastamonu

Sürgün Saat olarak da bilinir. Şerife Bacı Anıtı’nın hemen arka tarafındaki tepede bulunur. II. Abdülhamit tarafından sürgün olarak Kastamonu’ya gönderildiği belirtilir. Sarayburnu’nda saatin vakitsiz çalması sonrası hamile olan cariyelerden birinin korkup çocuğunu düşürdüğü ve bundan dolayı saat kulesinin sürgün edildiği biliniyor. 1885 yılında Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılan saat kulesi, muhteşem bir Kastamonu manzarasına sahip.

18. Hükümet Konağı, Kastamonu

Cumhuriyet Meydanı’nın hemen arkasında hala Valilik olarak kullanılan tarihi yapıdır. Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın önemli temsilcilerinden olan Mimar Vedat Tek tarafından 1901 yılında yapılmıştır. Mimar Vedat Tek, İkinci Meclis Binası, Ankara Palas, Haydarpaşa Vapur İskelesi gibi birçok önemli Cumhuriyet yapısına da imzasını atan mimarımızdır.

19. Nasrullah Camii – Köprüsü, Kastamonu

Cumhuriyet Meydanından karşıya geçerken üzerinden geçeceğiniz tarihi köprüyle birlikte, karşı tarafta bulunan cami, şadırvan, medrese, meydan 1506 yılında II. Beyazıd döneminde Nasrullah Kadı tarafından yaptırılır. Köprüden geçerken üzerinde göreceğiniz sütunlar Osmanlı Döneminde sosyal yardımlaşmanın en naif örnekleri olan sadaka taşlarını görüp meydandaki camiyi ziyaret edebilirsiniz.

Nasrullah Camii Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşımızı ilk dafa okuduğu yerdir. Meydanda ister çayınızı kahvenizi için, ister Kastamonu’nun meşhur çekme helvasında ve Kastamonu pastırmasından satın alın.

20. Cem Sultan Bedesteni, Kastamonu

Fatih Sultan Mehmet’in oğullarından biri olan Cem Sultan Kastamonu Sancakbeyi olduğı 1469 – 1474 yıllarında yaptırdığı düşünülüyor. Günümüzde şık bir retaurant olarak hizmet veriyor.

21. Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi, Kastamonu

2008 yılında açılan kültür merkezinin içerisinde Cumhuriyet Evi, Şapka Müzesi, Dantel Müzesi, Atatürk Sergi Salonu ve Bebek Evi bölümleri bulunuyor. Cumhuriyet, Kastamonu ve yöre kültüründen önemli eserlerin sergilendiği merkezde, tabii ki şapkanın yeri ayrıdır.

Kastamonu, Cumhuriyet inkilaplarından Şapka Devriminin adımının atıldığı şehirdir. 24 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu’ya geldiğinde giydiği geniş kenarlı beyaz şapka ile Şapka Devrimi’nin adımını atar ve 25 Kasım 1925 yılında meclisten geçen kanunla yürürlüğe girmiş olur. Hunlardan Cumhuriyete 1000’e yakın şapkanın sergilendiği müzede son yılların önemli siyasi figürlerinin de şapkaları bulunuyor.

22. Sinop

Mutlu insanlar şehri, Karadeniz’in yalnız sapada kalmış şehri Sinop. Yakın zamana kadar trafik ışıklarının bile olmadığı hoşgörü şehri Sinop. Tarih boyunca Pontus Krallığı'na başkentlik yapmış, adını Amazonlardan aldığı düşünülenşehir Selçuklularla beraber önemli bir tersane kenti haline geldi.

Patlayıcı mermilerin kullanıldığı ilk savaş olan Sinop Baskını ile 30 Kasım 1853’te Ruslar Osmanlı Donanmasını imha ettikten sonra kaderinin birazdeğiştiği de söylenebilir.

Aynı zamanda bir inkilap şehridir Sinop. 15 Eylül 1928 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Harf İnkilabını gerçekleştirdiği yerdir. Hepimizin mutlaka gördüğü kara tahta önünde yeni harfleri tanıtırken çekilmiş fotoğrafın kentidir Sinop.

23. Sinop Cezaevi, Sinop

Mutlu insanların yaşadığı şehrin en hüzülü yeridir burası. Binlerce yıllık bir kale, sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış dev duvarlar... İlk defa 1560’ta zindan olarak kullanılır burcu. 1887 yılında ise artık yaşamın surların dışında iyice yer almaya başlamasından sonra tam anlamıyla bir cezaevi olur. Acılara, hüzünlere, şiirlere ev sahipliği yapmasının yanı sıra Tatar Ramazan, Köpek, Pardon gibi birçok dizi ve film içinde bir set olarak kullanıldı.

1999 yılında kapatılarak müzeye çevrildi. Başta Sabahattin Ali olmak üzere, Refik Halit Karay, Burhan Felek, Zekeriya Sertel, Mustafa Suphi gibi bir çok önemli isim bu ceza evinde yattı. Günümüzde bize de Aldırma Gönül diye diye gezmek düşer buralarda.

24. Diyojen Anıtı, Sinop

Büyük İskender’e “Gölge etme, başka ihsan istemem.” diyen, elinde fenerisokaklarda gezen fıçıda yaşayan Kinik filozof Diyojen, genelde Malazgirt Savaşı’nda Bizans ordusu başındaki Romen Diyojen ile karıştırılır.

M.Ö. 412 ile M.Ö. 323 yılları arasında yaşamış ve insanların minumum imkanlarla da gayet mutlu mesut yaşayabileceğini düşünmüş ve uygarlığın getirdiği yenilikleri, kolaylıkları reddetmiştir. Sinop’ta doğup Atina’da ölür.

25. Sinop Liman, Sinop

Sinop’un en hareketli bölgesi kalbi diyebiliriz. Balık restaurantlarının, çay bahçelerinin olduğu, tekne turlarına katılabileceğiniz ve uzun güzel sakin bir yürüyüş yapabileceğiniz kordon... Sinop’un ünlü mantısını ve nokulunu da tadabileceğiniz en güzel mekanlar burada.

26. İnceburun, Sinop

Ülkemizin en kuzey noktasına gidip şöyle derin bir Karadeniz havasını içinize çekin. Önünüzde gördüğünüz uçsuz bucaksız, hırçın Karadeniz manzarasının tadını doyasıya çıkarın.

27. Hamsilos Fiyordu, Sinop

Teknik anlamda tam olarak bir fiyort olmasa da bir koy demek daha doğru olur. Hamsilos Tabiat Parkı içinde yer alan koyu izlerken, bu akarsu nereden geliyor diye düşünmeden edemeyeceksiniz.

28. Erfelek Şelaleleri, Sinop

2011 yılında tabiat parkı ilan edilen alan içerisinde 28 adet şelale adeta size görsel bir şölen sunuyor. Derin bir vadide orman içerisinde bulunan şelaler son yıllarda bölgenin parlayan yıldızı oldu diyebiliriz.

Batı Karadeniz’de Nerede Ne Yenmeli, Ne Alınmalı?

- Yedigöller’i keşfederken doğa harikası içinde sucuk ekmek yanında manda yoğurdunu mutlaka tadın.

- Göynük’te Osmanlı Sofrası’nda Osmanlı çorbası, güveçte sarma, keşli erişte, Göynük köfte ve oklava tatlısı gibi lezzetleri tadın.

- Keş peyniri ve uğut marmelatı mutlaka tadın, alın.

- Mudurnu’nun meşhur saray helvasından tadın.

- Abant Gölü civarında yürüyüş yaparken görececeğiniz standlardan yöresel ürünler alabilirsiniz.

- Safranbolu’da Kadıoğlu Sofrasında kuyu kebabını mutlaka tadın.

- Safranbolu’nun meşhur lokumlarından mutlaka alın. Özellikle meşhur İmren Lokum’un safranlı ve çifte kavrulmuş lokumları en meşhur olanları. Yemeden duramam derseniz bir Bağlar Gazozu eşliğinde tadımınızı yapabilirsiniz.

- Zonguldak’ın ‘uğmaç’ adı verilen çorbasını mutlaka tadın.

- Devrek’ten geçerken Bastoncular Çarşı’na uğrayıp hem yapım atölyelerini görebilir hem de bir baston alabilirsiniz.

- Amasra’da mevsim balıklarında ve salatadan yemeden ayrılmayın. Bunun için en gözde mekan Çeşm-i Cihan salatanın yanına istediğiniz balığı söyleyin.

- Kastamonu’da Saat Kulesi’ne çıkıp güzel bir manzarada bir çay – kahve içmeden ayrılmayın.

- Kastamonu’nun meşhur çekme helvasından, pastırmasından mutlaka alın.

- Tirit ve etli ekmek Kastamonu’da mutlaka tatmanız gerekenlerden. Münire Sultan Sofrası bu lezzetler için güzel bir adres.

- Sinop Liman mevkiinde Örnek Mantı’da yarısı yoğurtlu, yarısı cevizli mantı ve nokulu es geçmeyin.

- Sinop’un meşhur maket kotralarından mutlaka alın. İstediğiniz boyda bulabilirsiniz.

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.