Salgın herkesin hayatını felç etti bu bir gerçek. Salgından aslında bir şey daha öğrendik ki bazı şeyler ertelemeye gelmiyor. Salgın sonrası gidebileceğiniz 5 deniz kıyısı gizemli rota önerisi...
Seyahat tutkunları için gezmek bir lüks değil bir yaşam biçimidir. Yeni rotalara yelken açmak, yeni kültürlere dokunmak ve keşfetmek. Koronavirüs salgınından sonra, şayet bu yerleri görmediyseniz ertelemeyin ve keşfedin. İşte Salgın sonrası gidebileceğiniz deniz kıyısı 5 mistik belde. Hem deniz olsun hem de biraz tarih diyenler için salgın sonrası seçebileceğiniz 5 gizemli rota;
1- Foça / İzmir
Ege Bölgesi’nin en karakteristik yerleşimlerinden biridir Foça. İzmir’in en gizemli ilçesi Foça’ya vardığınızda ise Yeni Foça’ya değil Eski Foça’ya çevirin yönünüzü. Deniz kıyısında kurulu yerleşimin 3000 yıllık tarihinin içerisinde gezintiye çıkmak, bir taraftan da şimdiki otantik ruhunu solumak size iyi gelecektir.
Yaklaşık 2500 yıldır ayakta duran sur duvarları, Athena Tapınağı, Liman Kutsal Alanı, Homeros’un destanda bahsettiği Siren Kayalıkları ve dahası sizi geçmişe yolculuğa çıkarırken; taş evlerle süslü sokakları, deniz kıyısı taze balık kokan restoranları da hem ruhunuza hem damağınıza lezzet verecek.
Dilerseniz tekne turuna çıkın Foça’da, dilerseniz taş evlerin arasında gezintiye çıkın, sonra birden bir esnaf lokantasına dalın, Ege yemeklerinin tadına bakın veyahutta tazecik deniz mahsüllerinin. Foça’nın tarihi yel değirmenlerini ise gün batarken fotoğraflamayı unutmayın.
2- Assos / Çanakkale
Günümüzün Behramkale’si ama herkesin Assos diye bildiği Kuzey Ege’nin göz bebeği yer burası. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyü (Assos), öylesine cezbedici bir güzelliğe sahiptir ki gelsalenin aklı burada kalır. Yüzlerce yıllık geçmişi ile selamlar sizi Aristo’yu da yanına alarak. Taş evlerin arasından Akropolis’e giden yolda görecekleriniz ve tadacaklarınız unutulmaz kılacaktır Assos gezinizi.
Akropolün en tepesinde ise Athena Tapınağı, Midilli Adası’nı karşısına almış Kaz Dağları’na (İda Dağı) göz kırpmaktadır adeta. 360 derece manzaraya sahip akropolde bir gün batımı salgın sonrası iyi bir terapi olabilir.
Assos’da liman bölgesine de mutlaka inin. Deniz kenarında kurulu taş butik otellerden birinde kalabilir ya da deniz kıyısı restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Meşhur Assos dondurması waffle arası sıcak dondurmayı da mutlaka tadın. Kadırga Koyu ise bir adım ötede, yüzme molanız için huzur dolu bir seçim olacaktır.
3- Selimiye / Muğla
Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Köyü huzuru arayanlar için deniz kıyısındaki eşsiz koylardan biri. Eski ismi Losta olan Selimiye’de bir tarafta Hydas antik kentinin kalıntıları var bir tarafta ise tertemiz mavi suları. Eski bir balıkçı köyü olan Selimiye son yıllarda öylesine rağbet görüyor ki sakinlik arayanların vazgeçilmezi oldu.
Küçük butik otellerden birinde kalarak denizin keyfini çıkartabilirsiniz. Küçük olmasına rağmen yemek çeşitleri, mezeleri, kısacası mutfağı ile gönlünüzü cezbedecek. Bol bol yüzüp sıcacık Ege insanı ile sohbet edebileceğiniz Selimiye’de Karia uygarlığının izlerini sürmek de evde geçen günleri unutturacaktır size. Losta Tatlısı ile de damağınızı şenlendirebilirsiniz.
4- Kekova-Üçağız / Antalya
Antalya’nın Demre ilçesine bağlı Üçağız Köyü genel olarak Kekova olarak anılır ve bilinir. Kekova aslında Batık Şehir diye bilinen adadır. Kekova Turları diye de tanıtımı yapıldığı için bölgeye genel olarak bu isim yerleşmiştir.
Üçağız Köyü ve Kaleköy’ün önünde uzanan Kekova Adası yaşanan deprem sonucunda sular altında kalmasından dolayı terkedilmiş, şu an üzerinde kimsenin yaşamadığı, deprem öncesi yaşamdan kalan izleri görebileceğiniz eşsiz bir yer. Tekne turuyla adanın kıyılarını keşfedeceğiniz bu turda Akdeniz’in masmavi suları size eşlik edecek.
Tekneyle Kaleköy’e yanaştığınızda ise Likya uygarlığının izleri, deniz içinde kalan lahit, tepedeki antik tiyatro emin olun enerjinizi yerine getirecek. Öylesine cezbedici ki Türkiye’de gizli kalmış bu cenneti nasıl görmemişim diyeceksiniz. Keçi sütlü dondurmaları, yöre insanının kendi el emeği ürünleri, deniz kıyısı küçük restoranları ile unutulmaz bir tercih olacak Üçağız yani Kekova.
5- Tirilye / Bursa
Marmara Denizi kıyısında zeytini ile nam salmış Bursa’nın kıymetlisi Tirilye. Mudanya ilçesine bağlı Tirilye eski bir balıkçı kasabası, mübadele sonrasının Zeytinbağı şimdilerin ise yine Tirilye’si.
Osmanlı döneminde Rum nüfusun yoğun yaşadığı yerleşimde bugün onlardan kalan eski Rum Okulu, kilise yapıları dikkat çekerken Fatih Camii de kasabaya girer girmez ilginizi çeken yapılardan biri olacaktır.
Ahşap ve kerpiç evlerin ahenk kattığı Tirilye sokaklarında gezip kendinizi limana atacaksınız. Deniz mahsüllerinin tadına bakıp, meşhur zeytinyağlarından alışveriş yaptıktan sonra Çamlı Kahve’ye uğrayıp doyumsuz manzara eşliğinde kahvenizi yudumlamayı da unutmayın. Bir gün yeterli olacaktır Tirilye için ama o bir güne inanın değecektir tarih kokan bu kasaba.
