Assos Gezi Rehberi | Assos Gezilecek Yerler

Assos Gezi Rehberi | Assos Gezilecek Yerler

Assos'ta gezilecek yerler nereleridir? Assos'ta nerede yemek yenir? Assos'ta Nerede kalınır? Assos'un ve Behramkale'nin tarihçesi nedir? Assos Gezi Rehberi...

Assos, ülkemizin en önde gelen turistik bölgelerinden birisidir. Tarih, doğa, denizin yanı sıra kafa dinlemek ve sakinlik için en çok tercih edilen yerlerin başında gelir Assos. Kuzey Ege’de, Çanakkale’de bulunan bu güzel tatil yöresi tam anlamıyla bir kaçış noktasıdır.

Assos’ta Athena Tapınağı’nın Dor düzenindeki sütunları, akropolis üzerinde mavi gökyüzüne karşı.

Behramkale (Assos) Akropol’deki Athena Tapınağı’ndan ayakta kalan Dorik sütunlar. M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen tapınak, Midilli ve Ege manzarasına bakan konumuyla Antik Aiolis’in en etkileyici kalıntılarından.

Assos sakinlik, huzur arayanların en önde gelen adreslerinden birisi olsa da yaz döneminde öyle bomboş, sessiz, sakin bir ortamı yakalabilmek pek de mümkün değil. Bir tarafında oksijen deposu Kazdağları, diğer tarafında Ege Denizi olan Assos, çevresinde bulunan antik kentler, tarihi yapılar, köyler, şelaleler ve bu yörenin kendine has kültürüyle oldukça zengin bir bölge olduğu söylenebilir.

Hep Assos adıyla biliriz ama aslında bu antik kenti barındıran köyün adı Behramkale’dir. Yani asıl günümüzdeki adıyla Ayvacık’ın Behramkale Köyüdür burası. Limanında yemek yemenin, köy kahvesinde damla sakızlı kahve içmenin, damla sakızlı dondurmadan tatmanın ya da gün batımı sevenler için Athena Tapınağı’na çıkıp Midilli’ye doğru şarabınızı yudumlamanın tadına doyamayacağınız adrestir Assos.

Her ne kadar Assos dendiğinde akla hep Akropol’de bulunan Athena Tapınağı’nın kalıntıları gelse de bundan çok daha fazlasını bulabileceğiniz bu yörede konaklama alternatifleri de oldukça güzel. Diğer tatil yörelerinde olduğu gibi öyle 5 yıldızlı duvarlar arasında konaklamak zorunda değilsiniz Assos’ta. Belki de bu bölgenin hala bu kadar dikkat çekici olmasının sebeplerinden birisi de her yeri betonlaştıran yapılaşmanın buralara elinin değmemiş olmasıdır.

Assos Antik Limanı ve denize sıfır otellerin görüldüğü, kayalık yamaçların çevrelediği turkuaz koyun havadan görüntüsü.

Behramkale (Assos) Antik Limanı. Bazalt taşlı kıyı, iskeleler ve denize sıfır butik otellerle çevrili bu koy; masmavi sularında yüzmek, gün batımında sahil restoranlarında taze deniz ürünü tatmak için ideal.

Assos’a gelip de ben burada aradığımı bulamadım diyebileceğiniz bir şey yok. Deniz, güneş, doğa, tarihe ek olarak rakı-balığın en keyiflisini yapabileceğiniz restoranlar, yörenin kendine has ürünleri, insanları ve şiveleri, oldukça keyifli konaklama yapabileceğiniz butik oteller...

Rehberlik meslek hayatım boyunca en çok isteyerek, severek ve keyif alarak bulunduğumuz bu Kuzey Ege coğrafyasının en güzel noktalarından birisi olan Assos’u anlatacağız sizlere... Assos neresidir, nasıl gidilir, nerede konaklanır, nerede-ne yenir ve Assos civarında gezinizi,tatilinizi güzelleştirmek için nereleri gezebilirsiniz, Assos gezilecek yerler nelerdir? İşte bu soruların cevaplarını bulabileceğiniz Assos (Behramkale) Gezi Rehberimiz...

1. Assos (Behramkale Köyü) Hakkında Genel Bilgi

Assos Akropolü’nde Athena Tapınağı’nın Dor düzeni sütun kalıntıları; ön planda kaya bloklar ve zeytin ağaçları, arka planda masmavi Ege ve Midilli silueti.

Assos Athena Tapınağı. MÖ 6. yüzyıldan kalan Dor sütunları, Ege’ye ve Midilli’ye bakan bu tepede gün batımında bambaşka görünüyor; antik kentin en etkileyici manzarası burada.

Assos, günümüzde Kuzey Ege, antik çağlarda ise Troas (Biga Yarımadası) olarak adlandırılan bölgenin güneyinde Ege Denizi kıyısında ve Midilli Adası’nın karşısında yer alır.

Assos dendiğinde herkes bilir de Behramkale dendiği zaman kimileri bir duraklar önce. Behramkale neresiydi diye düşünmeye başlar. Burada bulunan antik kentin adı Assos olduğu için günümüzde turizmin de etkisiyle daha çok bu isim ile anılan, bilinen bir bölge. Ama Assos’u farklı kılan özelliklerden birisi de Behramkale Köyüdür. Taş evleri, Assos Akropol’e ulaşmak için yürümek zorunda kalınan, yer yer oldukça dik bir yokuş olan sokakları ve hediyelik eşyalar ve yöresel ürünlerin satıldığı standlarıyla görülmesi gereken en güzel köylerden biridir Behramkale.

Assos’ta hediyelik eşya tezgâhı; antik büstler, Athena/Herakles figürleri, minyatür tapınaklar, amfora ve magnetler yan yana.

Assos Akropol yolundaki küçük tezgâhlarda antik dünyanın minik kopyalarıyla karşılaşırsınız. Filozof büstleri, tanrı/tanrıça figürleri, amforalar ve “ASSOS” yazılı magnetler… Dönüşte bir parça tarih götürmek isteyenler için ideal.

Binlerce yıllık geçmişiyle bölgenin temeli sayılabilecek Assos Antik Kenti’nin en güzel yeri olan Akropol’de bulunan Athena Tapınağı yaz sıcağında serin rüzgarıyla ve eşsiz manzarasıyla iyi ki gelmişiz dedirtecek kadar güzeldir...

2. Assos’a Nasıl Gidilir?

En baştada bahsettiğimiz gibi köyün üzerine kurulduğu eski kentin adı Assos ama günümüzde bu kentin bulunduğu yerleşimin adı ise Behramkale Köyüdür. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinin Behramkale Köyü...

Çanakkale merkeze 85 km, İstanbul’a 410 km, İzmir’e 254 km, Bursa’ya 295 km Ayvacık’a 19 km, Küçükkuyu’ya 28 km uzaklıkta olan Assos’a ulaşabileceğiniz farklı yollar var.

Bu eşsiz güzellikteki coğrafyaya ulaşabilmek için 3 farklı yol var. Tabii nereden, hangi yönden geldiğiniz önemli. Standart rotalardan farklı ve bol gezmeli bir rotamızı da sizinle paylaşacağız. Hele bir de farklı yerler gezmeyi görmeyi seviyorsanız ve Assos’a ulaşmadan bir gün de olsa konaklama şansınız varsa mutlaka bu rotayı tercih etmelisiniz.

Assos/Behramkale girişindeki antik sur kalıntıları; kesme taş bloklar, önünde “Behramkale (Assos)” tabelası ve uyarı panoları.

Akropol’e çıkan yolun başında, Assos’un hala dimdik duran surları karşılar sizi. Andezit bloklardan örülü bu duvarlar, kentin Hellenistik–Roma dönemindeki savunma hattının izlerini bugün de gösteriyor.

Assos’a Kültür ve Tarih dolu bir rota ile ulaşın.

Bu farklı rota için Çanakkale tarafından geliyorsanız anayolda Ayvacık ayrımına kadar gelmenize gerek yok. Çanakkale’den İzmir yönüne yaklaşık 30 km mesafede bulunan Bozcaada ayrımında içeri girip birçok tarihi ve doğal güzelliği görerek Assos’a ulaşabilirsiniz. Taştepe Köyü, Pınarbaşı Köyü, Kumburun Köyü, Dalyan, Aleksandra Troas Antik Kenti, Pembe Göl, Tavaklı, Tuzla, Gülpınar, Apollon Smintheus Kutsal Alanı, Anadolu’nun en batı ucu Babakale ve Sivrice Köyü güzergahı ile Assos’a ulaşabilirsiniz.

Bu bahsettiğimiz rota ile ilgili ayrıntılı bilgiye Troya’dan Assos’a Bir Kültür ve Tarih Rotası yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Ben en kısa yoldan Assos’a ulaşmak istiyorum derseniz eğer Çanakkale’den İzmir istikameti boyunca yolunuza devam ediyorsunuz. Ezine'yi geçtikten sonra yolun yaklaşık 70. kilometresinde sağa doğru Assos tabelasını göreceksiniz. Buradan dönüp 20 km kadar daha gittiğinizde Assos’a varırsınız.

İzmir istikametinden gelenler için ise belli bir yerden sonra adeta şölen halinde bir manzarayla Assos’a ulaşabilmeniz mümkün. Küçükkuyu’yu geçtikten sonra Kazdağlarına tırmanışa geçmeden hemen sola doğru Assos tabelasını göreceksiniz. Buradan itibaren zeytinliklerin arasından solunuz Ege sağınızda ise Kazdağlarının etekleri olacak şekilde yaklaşık 25 km yol gideceksiniz. Yol gidiş geliş olduğundan çok geniş değil. Hatta bazı yerlerde iki arabanın geçmesini zorlaştıracak kadar daralıyor. Ama bunlar yoldaki gidişinizi çok etkileyecek kadar büyük sıkıntılar değil. Yarım saate yakın manzaralı bir yolculuktan sonra Assos’a varacaksınız.

Assos Athena Tapınağı’nda ayakta kalan Dor sütunları; arkada Ege Denizi ve Midilli silueti, sağ üstte batmakta olan güneş.

Assos Akropolünün tepesinde rüzgarla esneyen Dor sütunları, binlerce yıldır aynı manzaraya bakıyor: Ege’nin koyu mavisi ve ufukta Midilli. Athena Tapınağı’nın bu yalın hatları, kentin gücünü ve denizin huzurunu aynı karede topluyor.

3. Assos Antik Kenti Giriş Ücreti

Assos Antik Kenti oldukça geniş bir alanda olmasına rağmen günümüzde girişi ücretli olan kısım Akropol olarak adlandırılan yerdir. Athena Tapınağı, Bizans kuleleri, sarnıç ve konut kalıntılarının olduğu alan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlıdır.

Girişte Müzekart prosedürünün geçerli olduğu Assos Ören Yeri gişesinde Müzekart’ınızı temin edebilirsiniz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için büyük kolaylık sağlayan Müzekart’ı almanızı tavsiye ederiz. 18 yaş altı, 65 yaş üstü, öğretmenler, engelli kartı olanlar, gaziler ve şehit yakınları ise ücretsiz giriş hakkına sahip.

Akropol dışında aşağıda liman bölgesine giderken görebileceğiniz nekropolis, stoa, gymnasion ve tiyatronun bulunduğu alan için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok.

4. Assos Antik Kenti Tarihi

Assos Antik Kenti dendiğinde herkesin aklında bir tepenin üzerinde bulunan ayaklandırılmış birkaç sütunun bulunduğu Akropol’de bulunan Athena Tapınağı canlanır. Evet günümüzde bu kentin en popüler noktasıdır ama Assos da sadece bu tapınak kalıntılarından oluşmuyor elbette.

Assos akropolünde taş temeller ve karşıda Midilli’ye uzanan Ege panoraması

Akropol’ün sessiz taşları; aşağıda serilen uçsuz bucaksız mavi. Assos’ta manzara da tarih kadar katmanlı.

Assos, Hititlerin Assuwa, Homeros’un ise İlyada’da Leleg kenti olarak bahsettiği Pedasos'tur.

Assos’tan bahsetmeye başlamadan önce antik dönem tarihçilerinden Strabon bakalım neler demiş Assos için:

"Assos, doğal ve yapay olarak iyi tahkim edilmiştir. Ona deniz tarafından, limandan çok dik ve uzun bir yolla ulaşılır. Bu durumda kitharacı Stratonikos’un sözleri yerinde görülebilir. 'Ölüm hükmünü daha çabuk vermek istiyorsan Assos’a git.'”

Assos Antik Kenti’nin geçmişi günümüzden yaklaşık 4 bin yıl öncesine kadar gider. Yapılan kazılardan elde edilen sonuçlar geçmişini çok gerilere götürür ama Assos’un tam anlamıyla iskan edilmesi ve günümüzde göreceğiniz yapıların inşa edilmeye başlandığı kent M.Ö. 7. yüzyıla tarihlenir. Hemen karşısında bulunan Midilli (Lesbos) Adası’ndan gelen Methymnalıların koloni olarak kurduğu bir merkezdir. Midilli ile Assos arasına bakacak olursanız adeta bir boğaz gibidir ki o dönemin şartlarında da deniz ticareti için önemli bir merkez olmaya başladığı söylenebilir.

Yamaçtaki makilerin arasında seçilen Assos’un aşağı şehir kalıntıları ve sütunlu alanlar, tepeden görünüm.

Aşağı kentte gündelik hayatın izleri: sokaklar, avlular, stoalar… Assos’un nabzı burada atardı.

M.Ö. 560 yıllarında güçlenmeye başlayan Lidya Krallığı’nın egemenliğine girer. Ama bunu takip eden yıllarda doğudan batıya doğru başlayan çok güçlü bir Pers işgali ortaya çıkar. M.Ö. 547 yılında Pers Kralı Kyros, Kroisos’u yener ve Lidya Krallığı ile beraber Assos da Pers egemenliğine girmiş olur.

Pers egemenliğinin devam ettiği süreçte Persler, Helenler ile yapmış olduğu Salamis, Plataia ve Mykale muharebelerini kaybedince bölgede etkisi azalır. Bu andan itibaren Helenlerin ağırlığı artmaya başlar ki Ege kıyısında bulunan birçok kent gibi Assos da Attika-Delos Deniz Birliği’ne katılır.

Kayalık etek altında yer alan, sütun izleri belirgin anıtsal teras cephesi ve basamaklar, Assos.

Taşta bir sahne gibi: Teras duvarı ve sütun izleri, kentin kamusal yaşamına açılan antik bir perdeyi andırıyor. Assos’un stoa kalıntıları...

M.Ö. 5. yüzyılın başından M.Ö. 387 yılındaki Antalkidas Barışı’na kadar tekrar Pers egemenliğine giren kentte bu defa bir isyan çıkar. Perslere karşı isyan eden ve Assos’ta tiranlığını ilan eden Eubolos yönetimi ele geçirir.

Eubolos döneminde yaşanan ilginç bir olay vardır ki bundan da bahsetmek gerekir. Çünkü bu olay ünlü filozof Aristo’nun Assos’a gelip burada yaşamasına ve felsefe dersleri vermesine vesile olmuştur.

Hermeias ve Aristo

Eubolos’un Hermeias isminde hadım bir kölesi vardır. Kendisi çok sevdiği bu kölesini Platon’dan felsefe eğitimi alması için Atina’ya gönderir. Hermeias özgür bir insan gibi Platon’dan dersler alır ve kendisini geliştirir. İşte bu dersler sırasında arkadaşı olan kişi ise Aristo’dur. İkisi de Platon’un öğrencisidir ve dost olmuşlardır. Bir süre sonra geriye dönen Hermeias, Assos’u Eubolos ile birlikte yönetmeye başlar. Yani bir bakıma Eubolos’un yardımcısı olmuştur. Fakat Eubolos’un vefatı üzerine yönetim tamamen Hermeias’a kalır. Yani bir zamanlar köle olarak yaşadığı şehirde artık tek hakim konumuna yükselmiştir.

Assos Behramkale girişindeki Aristo heykeli ve zakkum çiçekleri

Assos’un girişinde yer alan Aristo heykeli, filozofun MÖ 4. yüzyılda burada kurduğu felsefe okuluna atıftır; zakkumların arasından yükselen heykel, köyün antik mirasını günümüze taşıyor

Kendisinin Atina yıllarında yakın arkadaşı olan Aristo’yu Assos’a davet eder ve Aristo’da bu daveti kabul eder. Kabul eder ama M.Ö. 347 yılında Assos’a gelince Hermeias’ın yeğeni ile evlenmek ister. Hermeias kabul eder ve Aristo artık Assos'un eniştesidir ve Assos’ta yaşamaya başlar. Kentte bir felsefe okulu kurup dersler verir. M.Ö. 345 yılında Hermeias Pers General Memnon tarafından esir alınır ve Persepolis’e gönderilir. Orada da çarmıha gerilerek öldürülür. Bu olayın ardından bölge tekrar Pers hakimiyetine girer ve Aristo da başına aynı şeyler gelir düşüncesiyle Assos’u terk eder. Yani ünlü filozof Aristo’nun 3 sene boyunca Assos’ta yaşamasına vesile olan kişilerdir Eubolos ve hadım kölesi olan Hermeias...

Bundan sonraki süreçte M.Ö. 334 yılında kazandığı Granikos Savaşı ile beraber Büyük İskender’in egemenliğine giren Assos’ta bundan sonraki süreçte ise Seleukoslar ile Bergama Krallığı arasındaki hakimiyet mücadelesi başlar. M.Ö. 133 yılında son kral III. Attalos’un varisi olmamasından dolayı krallığı iyi ilişkileri olan Roma’ya bırakır. Tabii bu süreçte birçok yerde olduğu gibi Roma bu kentlerin bağlılığını alır ve kendi iç işlerinde ve yönetimlerinde özgür bırakır.

Roma hakimiyeti ile Anadolu’da birçok yerde olduğu gibi Assos’ta da refah dolu yıllar başlayacaktır ama bunun için yaklaşık 150 sene kadar geçmesi gerekir. İlk yıllarda ağır vergiler ve Anadolu’da ortaya çıkan Pontus Krallığı’nın Roma ile olan mücadelesi kenti fazlasıyla yıpratır. Mithridates Eupator ile Roma’nın Batı Anadolu’daki mücadelesi Roma’nın üstünlüğüyle bitse de bölge kentlerinden neredeyse bir 100 yılı alır.

Assos’ta gymnasium kalıntıları ve Ege Denizi manzarası

Hellenistik–Roma döneminden kalan gymnasium, gençlerin beden eğitimi ve retorik çalıştığı bir eğitim kompleksi idi. Bugün görülen sütun tamburları ve temeller, palaestra avlusunun izlerini Ege’ye karşı hala fısıldıyor.

İmparator Augustus ile başlayan Roma’nın refah çağından Assos da nemalanmaya başlar. M.S. 18’de ise Germanicus oğlu Caligula ile birlikte Anadolu’ya geldiğinde ilk ziyaret ettiği kent Assos olur. M.S. 37 yılında Caligula’nın tahta geçmesi üzerine Assoslular tebrik ve bağlılıklarını bildirmek üzere Roma’ya elçiler gönderirler.

Gelişen bütün bu olaylardan sonra Assos’ta ticaret gelişmeye başlar, birçok tüccar Assos’a yerleşir. Assos ile Roma arasında ticaret yapılır. Bugün Assos’ta ve Behramkale’de gördüğünüz yapılarda kullanılan andezit taşından yapılan lahitlerin de ticareti yapılır. İnsan yiyen olarak adlandırılan bu taşın etkisiyle içine konan ölü bedenler daha çabuk çürür ve bu da yayılabilecek hastalıkların da önüne geçmiş olur.

Bu süre zarfında Assos’u ziyaret eden kişilerden birisi ise Aziz Paulus’tur. Alexandria Troas’tan Assos’a yaklaşık 33 kilometrelik mesafeyi yürüyerek gelmiştir. Buradan da gemiyle Midilli (Lesbos) Adası’na geçer.

M.S. 3. yüzyılın ortalarına kadar oldukça zenginleşen Assos bundan sonraki süreçte geriye gitmeye başlayacaktır.

Assos’ta akropolis eteklerinde andezit taşlardan örülü sur kuleleri ve vadi manzarası

Assos’un Bizans dönemine tarihlenen sur sisteminin kare planlı kuleleri, Akropol’ün yamaçlarında vadiyi kontrol ederdi. Andezit bloklardan örülü bu gözetleme–savunma yapıları, kentin karadan gelecek tehditlere karşı ilk hattını oluşturuyordu.

Birçok azizin Assos’a gelmesi Hristiyanlığın da burada daha erken yıllarda kabul görmesine sebep olur. Özellikle Theodosious ile beraber Hristiyanlığın iyice yerleşmesi sonrası pagan inançları döneminden kalan tapınaklar tahrip edilmeye başlanır. Bunlardan taşlar alınıp kilise ya da farklı yapıların inşası için kullanılmaya başlanır. 4. yüzyıl ile birlikte Assos bir piskoposluk merkezi olmuştur.

Uzun yıllar süren Bizans (Doğu Roma) hakimiyetiardından 1080’lerden sonraki kısa bir Anadolu Selçuklu hakimiyeti olsa da Bizanslılar yine bölgede egemen olurlar. Ta ki 13. yüzyılda Karesi Beyliği bölgeyi hakimiyetine alana kadar. 1359 yılında Orhan Gazi ile birlikte Karesi Beyliği ilhak edilir ve Assos da Osmanlı’ya bağlanmış olur.

Assos’un tarihçesinden de görüldüğü gibi kent günümüze kadar kesintisiz devam eden bir yerleşim yeridir. Önceleri her ne kadar bağımsız bir kent devleti olsa da günümüzde Behramkale Köyü olarak yaşamına devam ediyor.

Assos Akropolü’nde tonozlu sarnıç kalıntıları ve üstte savunma kulesi, Behramkale – Çanakkale

Akropol eteklerindeki iki tonoz kemerli bölüm, kentin su ihtiyacını karşılayan sarnıç yapısıdır. Üstteki kule kalıntılarıyla birlikte Assos’un su depolama ve savunma düzenini aynı kadrajda görüyorsunuz.

Assos Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunuyor.

Assos’u tarih boyunca önemli kılan 3 faktör vardır ki bunlar;

1. Kentin konumu ve buna istinaden gelişen deniz ticareti.

2. Assos’a gelip burada evlenmiş, yaşamış ve felsefe okulu açarak ders vermiş olan Aristo.

3. Hristiyanlığın ilk yıllarında misyonerlik faaliyetleri için gezen azizlerden Aziz Paulus’un kenti ziyareti.

5. Assos Gezilecek Yerler

Assos dendiğinde her ne kadar akla gelen yer Akropol ve Athena Tapınağı olsa da yakın çevresiyle beraber ziyaretçilere oldukça zengin imkanlar sunan bir bölgedir burası. Hele bir de tatilde otele kapanmayıp sağı solu da biraz görelim diyorsanız aradığınız yerlerden birisinin Assos olduğuna emin olabilirsiniz. İşte Assos'da gezilecek yerler...

🔹 Assos Antik Kenti

Assos’a kadar gelip de buralara adını vermiş Assos Antik Kenti’ni görmeden dönmek olmaz tabii ki. Hatta gezi listenizin ilk sırasında yer alsa iyi olur. Assos Antik Kenti’ni çoğu antik kentte olduğu gibi tek bir girişten tamamen gezmeniz görmeniz mümkün değil. Bu yüzden antik kent gezimizi ikiye ayırıyoruz.

Akropol, Athena Tapınağı

Assos Athena Tapınağı sütunları ve Midilli (Lesvos) manzarasıyla Ege Denizi, Behramkale.

İlk olarak Behramkale Köyü girişine aracınızı bıraktıktan sonra arnavut kaldırımlı sokaklarda, taş evlerin arasından yokuş yukarı bir yürüyüş sizleri bekliyor. Bazı yerlerde bu yürüyüş bir tırmanışa dönüşse de etrafınızda bulunan taş evlere, butik otellere, kafelere, hediyelik eşyalara bakarken nasıl çıktığınızı anlamayacaksınız. Yukarıda Assos Ören Yeri’nin girişine vardıktan sonra Akropol’e girebilirsiniz.

Burada hemen solunuzda sarnıç, üst taraflarda Bizans döneminden kalan kulelerin arasından Athena Tapınağı’nın kalıntılarına ulaşıyorsunuz. Tabii Athena Tapınağı ile beraber müthiş bir manzara da sizi karşılayacak. Ege Denizi ve Midilli Adası...

Assos Athena Tapınağı’nın podiumu ve ayakta kalan Dor sütunları, mavi gökyüzü ve deniz manzarası.

Athena Tapınağı, Assos’un simgesi olan yapıdır. Sütun başlıklarına baktığınızda Dor tipi olduğunu görürsünüz ki bu özelliğiyle Anadolu’da başka örneği yoktur. Tapınak M.Ö. 540 – 530 yılları arasında inşa edilmiştir. Tapınağın üzerine gelip bastığınız yerleri incelediğinizde planını da genel hatlarıyla anlayabilirsiniz. Girişi doğuda olan tapınağa girildiğinde önce naos olarak adlandırılan küçük bir oda ardından cella olarak adlandırılan kutsal mekan bulunuyor. Uzun kenarlarında 13, kısa kenarlarında ise 6 sütun bulunan Athena Tapınağı’nın nasıl göründüğünü merak ediyorsanız hemen alt tarafındaki maketi inceleyebilirsiniz.

Assos Athena Tapınağı maketi, Dor düzeni sütunlu antik tapınak modeli – Behramkale, Çanakkale

Assos Akropolünde sergilenen Athena Tapınağı maketi, Dor düzenindeki kutsal yapının özgün planını ve sütun dizisini anlayabilmek için görülmesi gereken bir canlandırma.

Antik kentin ikinci bölümü yani günlük hayatın sürdüğü yeri ise hemen alt tarafındadır. Manzara fotoğrafları çekerken aşağı bakınca tiyatro, sur gibi bazı kalıntıları da görebilirsiniz.

Nekropolis

Kentin liman bölgesine giderken surların hemen önünde kalan bölüm nekropolistir. Yani mezarlık alanı. Lahitleri gördüğünüz yer kentin batı nekropolisi ve ortasından devam eden yol kente doğru devam ediyor ve batı kapısından giriş yapıyorsunuz.

Assos nekropolisi; bazalt bloklardan lahitler ve mezar yapıları, yamaç üzerinde – Behramkale, Çanakkale

Kente giden antik yolun iki yanında uzanan Assos nekropolünde, bazalt taştan yapılmış lahitler ve mezar anıtları görülür; bölgenin gömü gelenekleri ve sosyal yapısı hakkında ipuçları verir.

Üzerinden yürüdüğünüz taş cadde M.Ö. 7. yüzyıla tarihlendirilir ve Arkaik Cadde olarak adlandırılır. Kapıya giderken yolun sağında solunda lahitler göreceksiniz ki bunlardan bazılar Romalı tüccarlara aittir.

Buradan devam ettiğiniz Assos Antik Kenti’nin agorastoa, bouleterion ve gymnasion yapılarını da görebilirsiniz. Burada kalıntılarını görebileceğiniz gymnasionun Aristo döneminde Felsefe Okulu olarak kullanıldığı söylenir.

Tiyatro

Assos Hellenistik tiyatro; denize bakan yamaçta yarım daire cavea ve orkestra – Behramkale, Çanakkale

MÖ 2.–1. yüzyıllara tarihlenen tiyatro, yamaçtan oyulan oturma sıraları (cavea) ve dairesel orkestrasıyla tipik Hellenistik planı yansıtır. Roma döneminde sahne binası ekleriyle yenilenmiş, denize açılan manzarasıyla kentin tören ve gösterilerinin başlıca mekanı olmuştur.

İster kent içinden yürüyerek, istersenizde nekropolisten geri dönüp arabayla liman yolu üstünde bulunan tiyatroya uğrayarak ziyaret edebilirsiniz. M.Ö. 3. yüzyılda Hellenistik dönemde inşa edilen tapınak yaklaşık 5000 kişiliktir. Anadolu’da bulunan en güzel manzaraya sahip tiyatrolardan biridir.

🔹 Hüdavendigar Camii

Hüdavendigar Camii, Behramkale Köynün hemen üst tarafında Assos Ören Yeri girişinin solunda kalıyor. Akropol ve Athena Tapınağı’nı gördükten sonra bu camiyi de görmeden ayrılmayın. Caminin duvarlarını incelediğinizde tapınaktan ve diğer yapılardan birçok malzemenin burada kullanıldığını fark edeceksiniz.

Behramkale’de Hüdavendigar Camii’nin kemerli giriş cephesi ve mermer sütunlar

I. Murad döneminden Hüdavendigar Camii’nin sade ama etkileyici giriş cephesi. Volkanik andezit taşla örülü duvarlar ve mermer sütunlar.

14. yüzyılın sonlarında I. Murat döneminde inşa edilen camide minare yok. Aslında caminin bulunduğu konum itibariyle böyle bir ihtiyaç da gözükmüyor.

Caminin ön tarafına geldiğinizde bu defa başka bir manzara sizi karşılıyor. Ama camiye dönüp baktığınızda özellikle sütunlar ve kapının kemeri dikkatinizi çekecektir. Daha önceden burada bulunan Cornelius Kilisesi’nin parçaları bu camide kullanılmış. Hatta kapı üstündeki yazıtta şu yazar: “Skamandros şehri başkanı Anthimos, mükafat olarak kendi günahlarının bağışlanması için istekli bir şekilde dua ederek, gayretle ve emek vererek,  Aziz Cornelius Kilisesi’nin sağlam olmayan bölümlerini güzelleştirmek için tamir ettirdi. Her kim bu kilisenin güzelliklerine, durumuna, mozaiğine ve olağanüstü ihtişamına bakarsa, Tanrının kölesi olan ve bu binayı tamir ettiren Anthimos’un ölmeden önce işlediği günahların affı için dua etsin.”

Yazıtın iki yanında bulunan haç işaretlerinin ise birer kolları kırılmış durumdadır.

Bu caminin en ilginç özelliklerinden birisini ise içeriye girince fark edebilirsiniz. İçi boyalı gayet temiz ama duvarlarda belirli bölümlerin orjinal haliyle bırakıldığını ve bu alanlarda da çizimler olduğunu görürsünüz. Sebebi ise burada konaklayan denizcilerdir.

Assos bir liman kenti olduğu için 17. ve 18. yüzyıllarda buraya gelen ve çeşitli sebeplerle konaklamak zorunda kalan denizciler bir süre sonra can sıkıntısında olsa gerek duvarlara resimler çizmeye başlarlar. Bir denizcinin hayatı da deniz ve gemi olduğundan çizimlerin de bu iki figürden oluştuğu görebilirsiniz.

🔹 Behramkale Köyü

Behramkale’nin taş evleri ve hediyelik tezgâhlarıyla dolu yokuş sokak

Assos Akropol’e çıkan Behramkale sokaklarında taş evler ve el işi tezgahlar.

Gelelim Behramkale Köyüne.. Akropol’e ve camiye çıkarken zaten keşifler yapıldı ve artık dönüşte de sıra köyün tadını çıkarmaya geldi. Bizans dönemiyle beraber yerleşim yavaş yavaş farklılaşmaya başlar ve Türk hakimiyetiyle de zaten bu köy alanı ortaya çıkmış durumdadır. Bizanslıların buraya verdiği isim Makhramion’dur ve Türk hakimiyetiyle beraber bu isim Behram’a dönüşmüştür. Bölgedeki kulelerden dolayı da sonuna bir de kale eklenmiş ve Behramkale olmuştur.

Behramkale’de gölgeli bir cephede taş konak ve otantik dükkan

Antik kent yapıları ile köy evlerine baktığınızda ortak bir nokta var. O da bu yapılarda kullanılan malzeme olan andezit taşıdır. Günümüzde köy sit alanı olduğundan yeni bir yapı inşa etmek ya da restorasyonlarda farklı bir malzeme kullanmak yasaktır.

Assos’ta tezgâhta sergilenen magnet ve el yapımı süsler – Assos hatırası hediyelik eşy

Assos’un renkli tezgahları; magnetler, cam nazarlıklar ve minyatür heykellerle dolu.

Köy içerisinde gezerken köyde yaşayan insanların etraftan topladığı çeşitli otlar (kekik...), yöresel hediyelik eşyalar mutlaka dikkatinizi çekecektir. Bunların dışında pansiyonlar, küçük kafeler, restoranlar ile keyif yapabileceğiniz bu köyde köy kahvesinde 2000 yıllık antik masaların üzerinde bir damla sakızlı bir kahve içmeden de ayrılmayın.

🔹 Assos Liman – Antik Liman

Assos’un liman bölgesi bir zamanların ticaret limanı olarak adlandırabileceğimiz bir bölge. Bir zamanlar Assos Antik Kenti’nin dünyaya açılan kapısı olan yer şimdilerin restoran ve birbirinden güzel otelleriyle dolu.

Assos Antik Liman’da taş oteller ve kayıklar, sakin deniz manzarası

Volkanik kayalıkların eteklerinde, taş yapılar ve balıkçı tekneleriyle Assos’un huzurlu limanı.

Buraya ulaşabilmek için Behramkale’den çıkıp Aristo heykelinden sola aşağıya doğru inmelisiniz. Behramkale Köyü otoparkından 2 km uzaklıkta olan Assos Liman’a inerken kentin aşağıda kalan yapılarını da görebilirsiniz. Biraz dar ve oldukça kıvrımlı olan yoldan son viraja geldiğiniz bir otopark var. Aracınızı oraya bırakıp aşağıya yürüyebilirsiniz (Yaklaşık 500 metre). Buradan aşağıya araçla devam ederseniz tam limana girmeden yol kıyısında bulunan yerlere de aracınızı bırakabilirsiniz. Ama hafta sonu ya da özel bir günde geldiyseniz limanın içine kadar girmek için şansınızı zorlamayın. Gördüğünüz ilk müsait yerde aracınızı park edin ki gününüz zehir olmasın.

Assos’un ticaret limanı olan bu bölgedeki günümüz restoran ve otelleri 1950’li yıllara kadar palamut deposu olarak kullanılan yapılar. Bahsettiğimiz palamut meşe palamutu ki doğal boya elde etmek amacıyla kullanılıyordu. Hala Ayvacık’ta geleneksel yöntemlerle elde elde edilen boyalarla yapılan kilimler, halılar da bulabilmek mümkün.

Assos liman sahilinde denize sıfır kafe ve restoranlar, taş binalar

Denize uzanan masalar, begonviller ve tarihi dokuyla Assos Liman’da keyifli bir mola noktası.

Zamanla teknolojinin gelişmesi boyanın daha farklı yollarla elde edilmeye başlanması buradaki ticari hayatı olumsuz etkiler ve bu süreç içerisinde Assos’ta yapılan kazılar ve bölgenin popüler bir destinasyon olmaya başlamasıyla bu palamut deposu olarak kullanılan taş yapılar birer birer restoranlara ve otellere dönüşmeye başlar.

Butik oteller ve Ege mutfağının lezzetlerini tadabileceğiniz bu rakı - balık restoranlarına ulaşmak biraz zahmetli de denebilir. Bir şeye ulaşmak ne kadar zahmetliyse kıymeti de o kadar çok olur ya ondan mıdır bilinmez ama Assos Liman’da yenen yemeğin ya da yapılan konaklamanın tadı da pek unutulmaz.

Küçük bir plaj da bulunan limanda otellerin önünde kendi yaptırdıkları ahşap iskelelerden de denize girebilirsiniz.

🔹 Kadırga Koyu ve Plajı

Assos Kadırga Koyu’nda çakıl plaj, şezlonglar ve durgun, berrak deniz

Kadırga Koyu’nun serin, kristal suları ve uzun çakıl plajı; sakin bir deniz günü için ideal. Ama yaz aylarında bu sakinliği bulamayabilirsiniz.

Kuzey Ege’nin en güzel plajlarından birine ev sahipliği yapan Kadırga Koyu, restoranlarıyla ve birbirinden güzel otelleriyle tam bir tatil bölgesi.

Behramkale Köyünden yaklaşık 5 km uzaklıkta bulunan Kadırga Koyu, Assos’un oteller bölgesi olarak da adlandırılır. Kadırga Koyu tam karşısındaki Midilli Adası ve sol tarafındaki Ayvalık ile deniz keyfi için birebir. Ege’nin serin sularının tadını çıkarmak için tercih edilen Kadırga Plajı adını ise tadilattan geçmesi amacıyla Midilli’den getirilen kadırgalardan almaktadır.

Midilli Adası’nın Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın da memleketi olduğunu hatırlatmış olalım. Zaten Kadırga’da bulunan otellerden birisinin konsepti de adı da bunun üzerine. (Konaklama bölümünde bundan bahsedeceğiz.)

Şezlong ve şemsiye hizmetinin de bulunduğu Kadırga Plajı’nda bulunan bazı bölümler Mavi Bayrak’a sahiptir.

🔹 Hüdavendigar Köprüsü

Tuzla Çayı üzerindeki Hüdavendigar Köprüsü, gün batımında taş kemerleriyle

14. yüzyıla tarihlenen bu taş köprü, zarif kemerleri ve sağlam mimarisiyle Osmanlı mühendisliğinin erken dönem örneklerinden. Gün batımında altın rengine bürünen taş yüzeyleri fotoğraf severler için ideal.

Hüdavendigar Camii ile aynı zamanda inşa edilen Hüdavendigar Köprüsü’nün altından Tuzla Çayı akar. Günüzde araç trafiğine kapalı ve koruma altında olan köprüden yaya geçebilirsiniz. Zaten hemen yanında 1980’lerde inşa edilmiş olan bir de yeni köprü var. Eski Ayvacık yolu üzerinde kalan köprüyü Hüdavendigar Camii’ne çıkıp aşağıya ovaya baktığınızda da çok net görebilirsiniz.

Köprünün altından geçen Tuzla Çayı’nın eski adı ise Satnioeis’tir. Hatta Homeros Assos olduğu düşünülen fakat kendisinin Pedasos dediği kenti şöyle tarif eder:

“Ey Altes, sen Satnioeis üzerindeki yalçın Pedasos’u elinde tutan, savaş aşığı Leleg’lerin efendisi.”

6. Assos Çevresinde Gezilecek Yerler

Assos sadece kendisiyle değil bulunduğu coğrafyanın barındırdığı değerler ile çok daha güzel. Eğer Assos tatilinizde ya da gezinizde vaktiniz varsa, ki bizce mutlaka vakit ayırmalısınız, Assos çevresinde bulunan mutlaka görmeniz, gezmeniz gereken yerler de var.

🔹 Troya Antik Kenti ve Troya Müzesi

Troya Müzesi’nde sergilenen Polyksene Lahdi, kabartmalarla süslü mermer lahit

M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen ve mitolojik sahnelerle bezeli bu anıtsal lahit, Troya’nın en etkileyici eserlerinden. İnce kabartmalar, Polyksene’nin trajik öyküsünü sahne sahne anlatır.

Assos çevresi dedik ama diğerlerine göre biraz daha uzak olan Troya Antik Kenti’ni bu listeye eklemesek olmazdı heralde. Troya Antik Kenti, Assos’a 65 km uzaklıkta Çanakkale yönünde bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan ve tarihiyle, hikayesiyle neredeyse bütün dünyanın bildiği bir antik kent burası. Ülkemizin de tanıtım yüzlerinden birisi olan Troya ve Troya Atı’nın bahsinin geçtiği kentin kalıntıları arasında gezmek kaçırılmaması gereken bir fırsat.

Troya Müzesi de hemen ören yerinin girişinde solda bulunuyor ki Troya’dan çıkarılmış birbirinden kıymetli binlerce eserin sergilendiği müze 2018 yılında ziyarete açıldı. 2019 yılında ise Times Dergisi gezilebilecek 100 arasında Troya Müzesi’ni de gösterdi.

🔹 Alexandria Troas Antik Kenti

Alexandria Troas’ta zeytinlikler arasında yükselen yıkık kemer ve taş kalıntılar

Çanakkale Dalyan yakınındaki Alexandria Troas’ın ayakta kalan kemerlerinden biri. Roma döneminde Ege’nin en büyük liman kentlerinden olan yerleşim bugün zeytin ağaçları arasında sessizce uzanıyor.

Assos’a 55 km uzaklıkta Dalyan Köyünde bulunan Alexandria Troas, Bozcaada’ya feribotların kalktığı Odunluk İskelesine de oldukça yakın.

İsmini Büyük İskender’den alan kentin kurucusu İskender’in generallerinden Antigoneia’dır. Hristiyanlığı kabul eden ilk Anadolu kentidir. Aynı zamanda Anadolu’nun en büyük hamam yapısının bulunduğu olan Alexandria Troas, Dünya’nın da ilk metropollerinden biridir. Herodes Atticus Hamamı ve Anıtsal Çeşme olan Nymphaion görebileceğiniz en dikkat çekici kalıntılar.

🔹 Apollon Smintheus Tapınağı

Gülpınar’daki Apollon Smintheus Tapınağı’nın dikili sütunları ve mermer basamaklar

Ayvacık Gülpınar’da yer alan Apollon Smintheus Tapınağı (Smintheion); Hellenistik Dönem’den kalma İon düzenindeki sütunlarıyla Troas bölgesinin en etkileyici kutsal alanlarından biri.

Apollon Smintheus Tapınağı Assos’a 28 km uzaklıkta bulunuyor. Apollon Kutsal Alanı olarak da adlandırılan bu tapınak Anadolulu bir tanrı olarak adlandırılan Apollon'un Troas’taki en önemli merkezidir. Troya Savaşı sırasında da Troyalıların yanında saf tutan Apollon’un Akhaların arasında veba hastalığını yaydığından bahsedilir. Hastalık yayan ve şifacı özelliği de olan Apollon’un fare kültüyle (Smintheus) karşımıza çıktığı tapınaktır.

🔹 Babakale

Babakale surları ve deniz feneri, Ege Denizi kıyısında tarihi Osmanlı kalesi – Çanakkale Ayvacık

Anadolu’nun en batı ucundaki Babakale’de, denize uzanan surlar ve Ege kıyıları.

Anadolu ve Asya’nın en batı ucu olan Babakale, hem bir sahil kasabası hem de 1723 yılında III. Ahmet’in bölge halkını korsan saldırılarından korumak amacıyla yaptırdığı kalenin bulunduğu burundur. Yakınlarında Akliman Plajının da bulunduğu Babakale’nin el yapımı bıçaklarıyla da meşhur olduğunu hatırlatalım. Tabii gezerken bir tane alayım deme şansınız yok. Bıçaklar sipariş üzerine yapılıyor ve siparişten sonra teslim almanız birkaç ayı buluyor.

🔹 Sokakağzı

Tam bir inziva noktası, adı gibi bir sokağın ağzında adeta, çıkmaz bir sokak gibi... Sessiz, sakin, tam kafa dinlemelik, keyif yapmalık bir yer..Assos’a 20 km mesafede butik oteller, rakı-balık restoranlarıyla tadına doyamayacağınız bir koy... Ama her geçen yıl bu sakinliğini azar azar kaybediyor. Bilginize...

🔹 Yeşilyurt Köyü

Assos’a daha doğrusu bu bölgeye can katan en önemli değerlerden birisi de Kazdağlarıdır. Kazdağlarında gezip görebileceğiniz çok yer var ama Assos’tan çok da uzaklaşmadan görebileceğiniz yerlerden birisi Yeşilyurt Köyüdür. Sahil yolundan Küçükkuyu’ya gelip Çanakkale istikametine dönüp biraz tırmandıktan sonra sağa Yeşilyurt tabelasını göreceksiniz. Assos’tan 28 km uzaklıkta olan Kazdağlarının eteklerindeki bu köy eski adıyla Büyük Çetmi Köyü ve mübadeleye kadar Türk ve Rumların beraber yaşadığı bir yerleşim yeri.

🔹 Adatepe Zeytinyağı Müzesi

Adatepe Zeytinyağı Müzesi iç mekânı, ahşap zeytin presi ve geleneksel üretim araçları – Küçükkuyu

Zeytinin öyküsü: Geleneksel ahşap presler ve tarihi ekipmanlarla Ege’nin zetin ve zeytinyağı kültürünü tanıyabilirsiniz.

Assos’a 26 km mesafede Küçükkuyu’nun hemen girişinde yolun sonunda yer alan Adatepe Zeytinyağı Müzesi eski bir sabunhane binasıdır. Müzenin tabelasında Adatepeli Refika’yı göreceksiniz. Girişi ücretsiz olan müzede zeytin ve zeytinyağı saklamada kullanılan küplerden, preslere, eski yıllardan kalmış zeytinyağı kaplarına kadar zeytin ve zeytinyağı hakkında aklınızda soru bırakmayacak bir müze. Arzu ederseniz hemen yanındaki küçük dükkandan da zeytin, zeytinyağı ve bunlardan yapılan çeşitli ürünlerden de satın alabilirsiniz.

🔹 Adatepe Köyü ve Zeus Altarı

Adatepe köy meydanı, asırlık çınar gölgesinde mavi ahşap masalar ve taş evler – Ayvacık

Taş evler, serin çınar gölgesi ve sakin Ege havasıyla Adatepe’nin huzurlu köy meydanı.

Assos’tan 30 km kadar sonra Küçükkuyu’da Kazdağlarının eteklerinde, yeşillikler içerisinde bir köy Adatepe. Küçükkuyu merkezden 4 km kadar Kazdağlarına tırmanıyorsunuz ve yeşil cenneti buluyorsunuz.Köye gelmeden 250 metre kadar geride durup sağa yokuş yukarı yayan bir yürüyüş yolu var. Buradan 750 metre kadar yürüdüğünüzde de Zeus Altarına ulaşabilirsiniz. Bu tarihi yapının üzerine çıkıp Zeus’un baktığı gözle bir bakın bakalım Edremit Körfezine, Küçükkuyu’ya, Altınoluk’, Akçay’a.

Kazdağları Zeus Altarı’ndan Edremit Körfezi panoraması, zeytinlikler ve sahil şeridi manzarası – Çanakkale

Kazdağları’ndaki Zeus Altarı’ndan bakınca Edremit Körfezi, zeytinlikler ve uzun sahil çizgisi tek kadrajda buluşuyor; efsaneler diyarından Ege’ye nefis bir panoramik manzara.

Zeus Altarından indikten sonra köy meydanına aracınızı park edip köyü gezebilirsiniz. Adatepe Köyü eskiden Rum ve Türklerin beraberce yaşadığı köylerden birisi. Önceden 400 hanede yaşamın olduğu köy günümüzde buna nazaran oldukça sakin. Adatepe Zeytinyağı Müzesi’nde gördüğünüz Refika da işte bu köyden.

7. Assos ve Civarındaki Plajlar

🔹 Assos Liman

Assos Liman bölgesinde yer alan küçük kumsalı olan bir plajın yanı sıra otellerin kendilerine ait olan ahşap iskeleleri de kullanabilirsiniz.

🔹 Kadırga Plajı

Assos’un deniz, kum, güneş denince akla gelen ilk yeridir. Yeme-içme ve konaklama konusunda sıkıntı yaşamayacağınız bir plajdır. Yer yer Mavi Bayrak sahibi olduğunu da hatırlatalım.

Assos Kadırga Plajı’nda sabah ışığında sakin deniz ve çakıl-kum karışık uzun sahil, şemsiye ve şezlonglar.

Assos’un en popüler duraklarından Kadırga Plajı, çarşaf gibi denizi ve çakıl-kum karışık sahiliyle öne çıkar. Sabah erken saatlerde deniz pırıl pırıl, kalabalık ise minimumdur.

🔹 Sivrice Koyu

Henüz tam anlamıyla keşfedilmiş değil kolay kolay kalabalık olmuyor. Ama daha uzun süre böyle kalmaz. Sokakağzı’nda olduğu gibi oldukça sakin, kafanızı dinleyebileceğiniz bir yer. Kumsalı biraz taşlı ve kullanabileceğiniz iskelelerde var. Restoran ve pansiyonlar bulunuyor.

🔹 Sokakağzı Plajı

Çok büyük bir plaj değil ama yaz mevsiminde ya da özel günlerde Kadırga’nın yoğunluğundan kaçmak isteyenler için birebir. Konaklamadan yeme-içmeye her türlü imkan fazlasıyla mevcut.

🔹 Karadiken Koyu

Assos’un batısındaki neredeyse her koyda olduğu gibi sakinlik arayanlar güzel bir plaj. Çok işletme yok. Hazırlıklı gitmekte fayda var.

🔹Akliman

Assos’tan gelirken Gülpınar üzerinden gelmeniz gerekiyor. Kumlu güzel bir plajı var. Etrafta oldukça fazla yazlık konut olduğundan ailelerin de çok olduğu bir plaj.

Assos Akliman’da gün batımına yakın parlayan dalgalar ve sığ, geniş kumsalda denize giren insanlar.

Akliman, sığ denizi ve geniş kumsalıyla çocuklu aileler için ideal bir koy. Güneş alçaldıkça denizin yüzeyi gümüş gibi parlıyor; gün batımı yürüyüşleri için harika.

8. Assos’ta Yeme-İçme | Assos Restoranları

Assos’a geldiğinizde yeme-içme için oldukça fazla alternatifiniz var. İster aperatif bir şeyler atıştırın, ister bir sofra donatın, Ege ve Midilli manzarası eşliğinde Assos'un çıkarın.  Her şey sizin kararınıza bağlı. Assos'ta balık, çeşit çeşit mezeler, köfte, mantı, gözleme gibi oldukça geniş bir yelpaze de seçenekleriniz var. Assos'a geldiğinizde bizim tavsiyemiz limanda taze bir balık, salata ve mezelerden oluşan bir menü. Yanında da ne içeceğiniz sizlere kalmış. Behramkale Köyünde, limanda ve Assos çevresinde yemek yiyebileceğiniz mekanlar...

🔹 Uzun Ev

Adres: Assos Liman bölgesinde bulunuyor. Konum

Telefon: (0286) 721 70 07

Konum

🔹 Behram Otel

Adres: Assos Liman bölgesinde bulunuyor.

Telefon: 0545 721 70 16

Konum

🔹 Assos Kervansaray Hotel

Adres: Assos Liman bölgesinde bulunuyor. 

Telefon: 0286 721 71 98

Konum

🔹 Aydede Balık Evi

Adres: Küçükkuyu Karayolu 16. km, Behram/Ayvacık/Çanakkale 

Telefon: (0286) 764 00 23

Konum

🔹 Assos Mantı ve Börek Evi

Adres: Behramkale Köy Meydanı No: 50, 17860 AYVACIK/Çanakkale

Telefon: 0533 170 53 68

Konum

🔹 Assos Köyüm Restaurant

Adres: No:51, 17860 Behram/Ayvacık/Çanakkale

Telefon: (0286) 721 74 24

Konum

🔹 Sappho Rum Meyhanesi

Adres: Sivrice Feneri, 17860 Bektaş/Ayvacık/Çanakkale

Konum

***Bu bahsettiğimiz mekanların dışında Sivrice, Sokakağzı, Küçükkuyu yolu üzeri birçok mekan bulunuyor. Güzergahınıza, programınıza göre bunu şekillendirmek de sizin elinizde.

9. Assos’ta Konaklama | Assos’ta Nerede Kalınır

Assos tatilinizde zamanınızı Assos civarında ve Kadırga’da geçirmek istiyorsanız  konaklamanızı Assos Liman ya da Kadırga Koyu’nda yaparsanız daha rahat edersiniz. 

Kuzey Ege'nin en güzel plajlarından birine ev sahipliği yapan Kadırga Koyu, restoranlarıyla ve birbirinden güzel otelleriyle tam bir tatil bölgesi. Fiyatları yaza doğru yükselen bu otellerde erken rezervasyonla daha uyguna otel bulabilirsiniz.

Eğer biraz daha çevrelere açılmak isterseniz o zaman Sokakağzı, Sivrice gibi yerlerde de konaklama yapabileceğiniz çok güzel butik oteller bulunuyor. Tavsiye edeceğimiz otellerin dışında Assos bölgesi kampseverler için de en popüler noktalardan birisi. Neredeyse bütün Ege kıyısı boyunca görebileceğiniz kamp alanları Assos civarında da oldukça yoğun. Sivrice, Sokakağzı Mevkiinde ve Assos - Küçükkuyu yolu üzerinde neredeyse adım başı kamp alanlarını görebilir ve istediğiniz hizmeti alabilirsiniz.

🔹 Assos Barbarossa Hotel

Gün batımında turuncu ışıklarla aydınlatılan sahil alanı; ön planda kadırga formunda dekor, arka planda açık hava barı ve zeytin ağaçlarıyla taş-zeminli kumsal.

Assos Barbarossa Hotel Kadırga Koyu’nda bulunuyor. Şu ana kadar gördüğünüz otelleri bir kenara bırakın burası tam anlamıyla bir denizcilik müzesi olarak düzenlenmiş. Odalarından, bahçesine kadar denizcilik ile alakalı tematik bir düzenleme içerisindesiniz. 64 odalı otel denize sıfır. Her şeyiyle mükemmel diyebileceğimiz bir otel.

Otelin Konumu

🔹 Club Albena Otel

Kadırga Koyu’nda bulunan Albena Otel Kadırga Koyu’nda konaklayabileceğiniz en güzel otellerden biridir. 52 odası olan ve yemeklerinden, odalarına, alacağınız hizmete kadar tam bir tatil yaşayabileceğiniz otel denize sıfır.

Otelin Konumu

🔹 Assos Kervansaray Otel

Gece ışıklarıyla parlayan tarihi taş yapı; deniz üstüne uzanan ahşap iskelet platformlarda sıralı şezlong ve hasır şemsiyeler, arka planda otelin kemerli pencereleri.

Assos Liman’da 1880 yılında palamut deposu olarak inşa edilen yapı, 1987 yılında yenilenerek otel olarak kullanılmaya başlanır. Yüzme havuzu da olan otelin mutfağı da aynı kendisi gibi tadına doyulmaz.

Otelin Konumu

🔹 Assos Behram Hotel

Assos Liman’da bulunan otellerden birisi olan Behram Hotel, tematik bir butik otel. Eski bir palamut deposu olan bina 2012 yılında yenilenmiştir. 17 odası olan Behram Hotel’in her bir odası mitolojik tanrı ve tanrıçalara göre dizayn edilmiş. Otelin kendine ait bir ahşap iskelesi de bulunuyor.

Otelin Konumu

🔹 Assos Kartal Yuvası Hotel

Assos’a 15 km uzaklıkta bulunan otel Küçükkuyu yolu üzerinde Sazlıköy mevkiinde Kazdağları eteklerinde bulunuyor. Doğayla iç içe ve 160 metre yükseklikten enfes bir deniz manzarasına sahip otel konaklayabileceğiniz seçeneklerden birisi.

Otelin Konumu

🔹 Assos Zeytinhan Hotel

Palmiye ağaçlarıyla çevrili bakımlı çim alanda kurulu ahşap-örgü hamak; arka planda denize nazır iki katlı taş butik otel ve sahil yürüyüş yolu.

Assos’a 20 km uzaklıkta Sokakağzı’nda bulunan Zeytinhan Hotel denize sıfır konumuyla aradığınız huzur ve dinginliği misafirlerine fazlasıyla sunuyor. Menüsüyle ve özellikle balık ve zeytinyağlılarıyla aradığınız Ege lezzetlerini bulabilirsiniz.

Otelin Konumu

🔹 Assos Dionysos Hotel

Sivrice’de Assos’a 17 km mesafede bulunan otel adından da anlayabileceğiniz gibi Şarap Tanrısı Dionysos temalı bir otel. Denize sıfır olan otelin kendine ait iskelesi de bulunuyor. Adı Dionysos olunca haliyle şarap menüsüyle de oldukça iddialı.

Otelin Konumu

Assos Athena Tapınağı’nın Dor düzeni sütun kalıntıları; Behramkale akropolisinden Ege Denizi ve Midilli silueti görünüyor.

10. Assos’ta Yapmadan Dönme...

  • Athena Tapınağı’na çıktığınızda mümkünse günbatımına kadar kalın ve birer kadeh şarapla bu anın tadını çıkarın.

  • Assos’ta meydanda köy kahvesinde 2000 yıllık masalarda damla sakızlı Türk kahvesi için.

  • Behramkale sokaklarında gezerken standlardan kekik, zeytin çiçeği kolonyası ve el işi gibi yöresel ürünler alın.

  • Assos Liman’a inin ve Midilli’ye karşı güzel bir akşam yemeği yiyin. Assos Liman rakı – balık için en güzel yerlerden biridir.

  • Assos Liman’da Yahya Usta’nın sıcak dondurmasından tadın. Damla sakızlı mutlaka olsun.

  • Kadırga Plajı’nda deniz, kum, güneşin keyfini çıkarın.

  • Sivrice, Sokakağzı, Babakale, Apollon Smintheus, Adatepe gibi Assos çevresinde gezebileceğiniz yerlerden en azından birkaçını görün.

Assos’ta Zaman Yavaş Akar

Tarihin taşlara kazındığı, denizin sessizce kıyıya dokunduğu, güneşin günbatımında antik sütunlara veda ettiği bir yerdir Assos. Her adımda geçmişin fısıltılarını duyduğun bu eşsiz köy, bir tatilden çok daha fazlasını sunar: bir deneyim, bir iç huzur, bir yavaşlama hali… Athena'nın gökyüzünü izlediği tepede soluklanmak, Behramkale'nin dar sokaklarında zamanın izini sürmek ve limanda balık kokusuyla rakı bardağını tokuşturmak… Hepsi Assos’ta mümkündür.

Yola çıkmadan önce bil ki Assos seni sadece bir gezgin olarak değil, bir misafir olarak karşılar. Ve bir gün yeniden dönmek isteyeceğin duygularla uğurlar…

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun...

Instagram hesabımızı takip ederek son paylaşımlarımızdan haberdar olabilirsiniz.

 

 

 

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.