Peri bacalarının gölgesinde, kaya oyma otellerde konaklamak ister misiniz? Göreme’den Uçhisar’a, Ürgüp’ten Avanos’a kadar Kapadokya’nın en özel bölgelerini, konaklama konseptlerini ve otel önerilerini tek bir rehberde topladık. Hangi bölgede kalacağınıza karar vermeden önce mutlaka bu rehberi okuyun.
Kapadokya, yalnızca gezilecek yerleriyle değil, aynı zamanda konaklama deneyimiyle de dünyanın en farklı bölgelerinden biridir. Kaya oyma otelleri, balon manzaralı terasları ve otantik atmosferiyle buradaki bir gece, aslında gezinin en unutulmaz anılarından birine dönüşür. Ancak “Kapadokya’da nerede kalınır?” sorusunun tek bir cevabı yoktur. Çünkü her bölge farklı bir ruh taşır. Göreme’nin merkezi enerjisi, Uçhisar’ın romantizmi, Ürgüp’ün canlılığı, Avanos’un sanatsal havası, Ortahisar’ın huzuru…
Bu rehberde bölgelere göre konaklama seçeneklerini, konseptleri ve öne çıkan otel örneklerini bulacaksınız. Böylece tatil amacınıza göre doğru konaklamayı seçebilir, Kapadokya’nın büyüsünü daha yakından yaşayabilirsiniz.
1. Göreme – Kapadokya’nın Kalbi
Kapadokya’nın ruhunu en iyi hissedebileceğiniz yer tartışmasız Göreme’dir. Burası, hem coğrafi olarak bölgenin merkezinde hem de atmosfer olarak Kapadokya’nın kalbinde yer alır. Sabah gün doğumunda gökyüzüne yükselen sıcak hava balonlarını terasınızdan izleyebilir, gün içinde peribacalarının arasında dolaşabilir, akşam ise taş sokaklarda yöresel yemeklerin kokusunu takip edebilirsiniz.
Göreme’nin büyüsü, yalnızca manzarasında değil, konaklama kültüründe de saklıdır. Taş duvarlı kaya oteller, oyma tavanlar, kemerli odalar ve şömineli salonlar buraya özgü bir ambiyans yaratır. Her köşesinde tarihle modern konforun buluştuğu bu kasaba, özellikle ilk kez Kapadokya’ya gelenler, balon turu yapmak isteyenler ve romantik bir atmosfer arayan çiftler için en doğru seçimdir.
Göreme’deki konaklama çeşitliliği dikkat çekicidir. Sade ama zarif butik otellerden, manzaralı teraslara sahip mağara konseptli tesislere kadar her bütçeye hitap eder. Üstelik Göreme Açık Hava Müzesi’ne yürüyerek ulaşılabilir olması, burayı adeta Kapadokya’nın kalbine dönüşürür. Sabahın erken saatlerinde balonların gökyüzünü doldurduğu o büyülü anı, kahvenizi yudumlarken otelinizin terasından izlemek, her gezginin listesinde olmalı.
Mithra Cave Hotel

Göreme’nin kalbinde yer alan Mithra Cave Hotel, sabahın ilk ışıklarıyla gökyüzünü süsleyen balonları izleyebileceğiniz büyüleyici bir manzara sunuyor. Otantik mağara odaları, taş duvarlı tavanları ve şömineli suitleriyle geleneksel Kapadokya mimarisini modern konforla buluşturuyor. Güne gün doğumunda terasta sıcak bir kahveyle başlamak burada unutulmaz bir ritüele dönüşüyor.
Sultan Cave Suites

Kapadokya denince akla gelen o ikonik balon manzaralı teras fotoğraflarının çekildiği bölgede. Sultan Cave Suites, Göreme’nin en yüksek noktalarından birine kurulmuş, taş mimarisiyle geleneksel ama aynı zamanda zarif bir konaklama deneyimi sunan özel bir otel. Sabah kahvaltınızı yaparken gökyüzünde süzülen onlarca balonu izlemek, Kapadokya’nın büyüsünü en saf haliyle yaşatıyor.
🟠 Rehberin Tavsiyesi:
Göreme’de sabahın ilk ışıklarıyla balonları izleyebileceğiniz en güzel manzaralardan biri Göreme Aşıklar Tepesi’nden çıkar. Gün doğmadan yarım saat önce orada olun; hem kalabalık başlamadan fotoğraf çekebilir hem de Kapadokya’nın altın saatini yakalayabilirsiniz.
2. Ürgüp – Konfor ve Canlılık
Kapadokya’nın en hareketli yerleşimlerinden biri olan Ürgüp, tarih ve modernliğin kusursuz bir dengeyle buluştuğu noktadır. Burası, bölgenin en canlı merkezlerinden biri olmasının yanı sıra, kaliteli tesisleri, butik şarap evleri ve akşamları canlanan sokak atmosferiyle de öne çıkar. Ürgüp, konfor arayan gezginler, aileler ve romantik bir kaçamak yapmak isteyen çiftler için tam anlamıyla ideal bir seçimdir.
Ürgüp’te konaklama deneyimi, hem taş mimarinin otantik havasını hem de modern otel konforunu bir arada sunar. Mağara odalar, kemerli tavanlar ve taş duvarların arasında gizlenmiş butik otellerin yanı sıra, geniş odalı lüks tesisler de burada yer alır. Özellikle üzüm bağlarına yakın konaklama yerlerinde, misafirler şarap tadımlarıyla Kapadokya’nın en karakteristik deneyimlerinden birini yaşayabilir. Ürgüp, hem gün boyu gezip keşfetmek hem de akşamları keyifli bir yemeğin ardından canlı bir ortamda vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir denge sunar.
Ürgüp’ün merkezine yakın yerlerde restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanları ve şarap evleri sıralanır. Bu da onu, “Her şey bir adım uzağımda olsun!” diyen gezginler için oldukça pratik bir üs haline getirir. Aynı zamanda Göreme ve Avanos’a kısa bir sürüş mesafesinde yer aldığı için Kapadokya’nın diğer bölgelerine günübirlik geziler yapmak da son derece kolaydır.
Kayakapi Premium Caves

Ürgüp’ün tarihi dokusunu modern lüksle birleştiren Kayakapi Premium Caves, Kapadokya’da yaşayan tarih hissini en iyi yansıtan otellerden biridir. Restore edilmiş mağara odaları, taş kemerli salonları ve vadiye bakan teraslarıyla hem konforlu hem de zarif bir atmosfer sunar. Burada kalmak, geçmişle bugünün kusursuz bir uyum içinde buluşmasına tanıklık etmektir.
Fresco Cave Suites

Sanatla iç içe bir konaklama deneyimi arayanlar için Fresco Cave Suites benzersiz bir duraktır. Eski bir konaktan dönüştürülen bu otel, taş duvarlarına işlenmiş freskleri, modern tasarımı ve sıcak atmosferiyle dikkat çeker. Her oda, Kapadokya’nın tarihini fısıldarken, aynı zamanda çağdaş bir estetiği hissettirir. Ürgüp’ün merkezine yakın konumu ise gezginler için ayrı bir avantaj sağlar.
🟠 Rehberin Tavsiyesi:
Ürgüp’te gün batımını izlemek için Temenni Tepesi’ne çıkın. Buradan sadece kasabanın değil, uzaklardaki peribacalarının ve vadilerin de altın ışıklarla nasıl renkten renge girdiğini görebilirsiniz. Akşam olduğunda ise yerel şaraplardan bir kadeh eşliğinde Ürgüp sokaklarında dolaşmak, Kapadokya gecesinin tadını çıkarmanın en güzel yoludur.
3. Uçhisar – Manzaranın Zirvesi
Kapadokya’nın en yüksek noktasında, gökyüzüne en yakın köylerinden biri olan Uçhisar, bölgenin en büyüleyici panoramik manzaralarına ev sahipliği yapar. Burası yalnızca bir konaklama noktası değil; gün doğumuyla birlikte balonların dans ettiği, gün batımında vadilerin altın tonlara büründüğü bir sahnedir. Romantik bir tatil arayan çiftler, balayı misafirleri ve sessizliği seven gezginler için Kapadokya’nın en zarif durağıdır.
Uçhisar’da konaklama anlayışı, doğayla bütünleşmiş bir lüksü temsil eder. Kaya oyma butik otellerin birçoğu, vadiye bakan özel teraslara, jakuzili odalara ve taş kemerli salonlara sahiptir. Bu otellerin neredeyse tamamı, sabahları gün doğumunu izleyebileceğiniz, akşamları ise Kapadokya’nın serin rüzgarları eşliğinde gün batımına kadeh kaldırabileceğiniz bir manzara sunar. Sessizlik ve zarafet burada iç içedir; kalabalıktan uzak ama Kapadokya’nın kalbine bir o kadar yakındır.
Uçhisar Kalesi, bölgenin sembolüdür. Buraya çıktığınızda yalnızca vadileri değil, Göreme’den Ortahisar’a kadar uzanan peri bacalarını kuşbakışı görebilirsiniz. Kalenin çevresinde yer alan küçük sanat galerileri, yerel atölyeler ve taş evlerin arasındaki dar sokaklar, Uçhisar’ın otantik karakterini tamamlar.
Museum Hotel

Kapadokya’nın en özel manzaralarına hakim bir konumda yer alan Museum Hotel, bölgenin tarihi ruhunu lüks detaylarla buluşturur. Eski taş evlerin özenle restore edilmesiyle oluşturulan otel, adeta yaşayan bir müze gibidir. Her odasında antik eserler, her köşesinde geçmişin izleri bulunur. Gün doğumunda balonların dansını izleyebileceğiniz terası, misafirlerine unutulmaz bir görsel şölen sunar. Burada konaklamak, Kapadokya’nın büyüsünü hem hissetmek hem de yaşamak demektir.
Argos in Cappadocia

Bir manastırın duvarlarından yeniden doğan Argos in Cappadocia, zarafet ve sadeliği bir araya getirir. Taş teraslarından bakarken vadilerin sessizliği sizi içine çeker, yer altı tünelleri ve mahzenleri ise zamanda bir yolculuğa çıkarır. Otelin kendi şarap mahzeni, mum ışığında akşam yemekleri ve sıcak atmosferiyle, Uçhisar’ın romantik yüzünü yaşamak isteyen çiftler için eşsiz bir duraktır.
🟠 Rehberin Tavsiyesi:
Uçhisar’da sabah erken saatte uyanın ve terasınızdan Göreme Vadisi’nin üzerinde süzülen balonları izleyin. Ardından kaleye yürüyüp vadilere karşı kahvenizi yudumlayın. O anda Kapadokya’nın neden “dünyanın en romantik bölgelerinden biri” olarak anıldığını anlayacaksınız. Akşam yemeğini ise gün batımına karşı terası olan bir otelde planlayın; gökyüzü kızıldan mora dönerken bu deneyim unutulmaz bir ana dönüşür.
4. Avanos – Kızılırmak’ın Kıyısında Sanat ve El İşçiliği
Kapadokya’nın kalbi Göreme ise, Avanos onun ruhudur. Çünkü Avanos; binlerce yıldır süregelen çömlekçilik geleneğiyle, sanatla iç içe yaşayan, Kızılırmak’ın kıyısında kurulmuş büyüleyici bir kasabadır. Burada sabahları nehir boyunca sislerin arasından yükselen güneş, akşamları ise taş köprülerin altından süzülen kızıl ışıklar eşlik eder. Avanos, sanatın, kültürün ve dinginliğin bir arada bulunduğu nadir Kapadokya bölgelerinden biridir.
Avanos’ta konaklamak, diğer merkezlere göre daha sakin ama çok daha yerel bir deneyim sunar. Kızılırmak kıyısındaki taş oteller, geleneksel mimarisiyle hem romantik hem de huzurlu bir atmosfer yaratır. El sanatlarına, yöresel yaşama ve sakin gezilere meraklı gezginler için burası birebirdir. Ayrıca Göreme ve Ürgüp gibi turistik merkezlere arabayla yalnızca 15–20 dakikada ulaşılabilir, bu da Avanos’u ideal bir üs haline getirir.
Otel seçenekleri arasında hem otantik taş konaklar hem de modern aile otelleri bulunur. Çömlek atölyelerinin arasında yer alan küçük butik oteller, sabah kahvaltısında yöresel reçeller, akşamları ise Kızılırmak’ın serin esintisiyle içilen kahvelerle dolu bir atmosfer sunar. Avanos’un şehir merkezinde yer alan oteller ise genellikle nehir manzaralıdır; akşam yürüyüşleriyle, yavaşlayan zaman duygusunu doyasıya hissettirir.
Sofa Hotel

Avanos’un kalbinde yer alan Sofa Hotel, taş mimarisiyle Kapadokya’nın sıcak atmosferini hissettiren otantik bir butik oteldir. Her köşesinde el emeği detaylar, yerel dokular ve samimi bir ev havası bulunur. Kızılırmak’a birkaç adım mesafedeki konumu sayesinde sabah yürüyüşleri ya da gün batımı manzaraları bu oteli özel kılar. Geleneksel dekorasyonu ve sessiz avlusu, misafirlerine Kapadokya’nın kalabalıktan uzak bir yüzünü sunar.
DoubleTree by Hilton Avanos – Cappadocia

Modern konforu Kapadokya dokusuyla birleştiren DoubleTree by Hilton Avanos, hem aileler hem iş seyahatindekiler için konforlu bir seçenektir. Geniş odaları, spa merkezi, açık havuzu ve restoranı ile Avanos’un çağdaş yüzünü temsil eder. Kızılırmak’ın kıyısındaki konumu, hem ulaşım kolaylığı hem de manzara açısından avantaj sağlar. Otelin zarif atmosferi, bölgedeki kaya otellerine göre modern ama bir o kadar da sıcak bir deneyim sunar.
🟠 Rehberin Tavsiyesi:
Avanos’ta konakladığınızda, mutlaka bir çömlek atölyesine uğrayın. Ustaların ellerinde dönen kırmızı Avanos toprağından çıkan eserleri izlemek, sadece bir sanat deneyimi değil; bölgenin ruhuna dokunmaktır. Akşam üzeri Kızılırmak kıyısında yürüyüşe çıkın ve gün batarken taş köprüden manzarayı izleyin. Kapadokya’nın en dingin anlarını burada bulacaksınız.
5. Ortahisar – Sessizliğin ve Köy Atmosferinin Başkenti
Kapadokya’nın en sakin, en doğal ve en samimi yüzü Ortahisar’dır. Göreme’nin hareketli sokaklarından, Ürgüp’ün kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için burası adeta “gerçek Kapadokya”nın kalbidir. Ortahisar’ın taş sokaklarında gezerken karşınıza çıkan köy meydanı, yaşlıların sohbet ettiği kahvehaneler, taze ekmek kokusu ve göğe uzanan dev kaya kalesi size bambaşka bir Kapadokya deneyimi yaşatır.
Ortahisar’da konaklamak, modern otellerin gürültüsünden uzakta yerel yaşamın ortasında olmayı sağlar. Buradaki oteller genellikle taş evlerden dönüştürülmüş butik otellerdir. Otantik taş duvarlar, kemerli odalar, küçük avlular ve manzaralı teraslar bu bölgenin konaklama karakterini oluşturur. Özellikle doğayla iç içe, sade ama sıcak bir atmosfer arayan gezginler için Ortahisar tam bir huzur durağıdır.
Bölgenin konumu, Göreme Vadisi’ne, Üç Güzeller’e ve Ürgüp’e oldukça yakındır; ancak burada kalmak, kalabalıktan uzak bir Kapadokya sabahına uyanmak anlamına gelir. Gün doğumunda vadiye yayılan balonları sessizce izlemek, gün batımında ise kaledeki taşlara vuran son ışıkları görmek unutulmaz bir deneyimdir.
Hezen Cave Hotel

Ortahisar Kalesi’ne bakan eşsiz konumuyla Hezen Cave Hotel, sessizlik ve zarafetin buluştuğu bir sığınak gibidir. Taş mimarisi, sıcak ışıklandırması ve sakin atmosferiyle konuklarına huzurlu bir köy evi hissi yaşatır. Her odası farklı bir konseptte tasarlanmış, geleneksel mağara dokusunu modern detaylarla harmanlamıştır. Günün yorgunluğunu avludaki mum ışıkları arasında atarken, sabah kahvaltısında Kapadokya manzarasına karşı taze ürünlerle dolu bir masa sizi bekler.
Exedra Hotel

Restore edilmiş taş yapılardan oluşan Exedra Hotel, Ortahisar’ın köy ruhunu modern bir dokunuşla yeniden yorumluyor. Ferah avlusu, sanatla bezenmiş odaları ve bölgenin otantik ruhunu yaşatan atmosferiyle dikkat çeker. Her ayrıntıda gelenekle zarafetin dengelendiği otel, sessizliğin içinde konforu arayanlar için birebirdir. Gün batımında kaleden süzülen ışıklar otelin taş duvarlarına vururken, Ortahisar’ın dinginliği sizi bambaşka bir zamana götürür.
🟠 Rehberin Tavsiyesi:
Ortahisar’da sabah erken saatlerde kale manzaralı bir terasta kahvaltı yapın. Günün ilk ışıkları taş duvarlara vururken Kapadokya’nın büyüsünü sessizlik içinde hissedeceksiniz. Akşamüstü köy sokaklarında yürüyün, yerel halkla selamlaşın. Burada kalmak sadece konaklamak değil, Kapadokya’nın kalbinde bir nefes almak demektir.
6. Mustafapaşa (Sinasos) – Rum Köyü Esintisi ve Tarihi Taş Konaklar
Kapadokya’nın en zarif köylerinden biri olan Mustafapaşa (eski adıyla Sinasos), taş işçiliğiyle süslenmiş konakları, dar sokakları ve zamana meydan okuyan sessizliğiyle bambaşka bir dünya sunar. Ürgüp’e sadece birkaç dakika uzaklıkta olmasına rağmen kalabalıklardan tamamen kopuktur. Burada zaman ağır akar; taş duvarlara yaslanmış sarmaşıklar, mavi panjurlu pencereler ve kilise kalıntılarıyla süslenmiş sokaklar size Kapadokya’nın en nostaljik yüzünü gösterir.
Mustafapaşa’da konaklamak, adeta tarihi bir film setinde birkaç gün geçirmek gibidir. Bölgedeki otellerin çoğu eski Rum konaklarının restore edilmesiyle hizmet veriyor. Yüksek tavanlı taş odalar, işlemeli kapılar ve antika mobilyalar bu konaklamayı sadece sıradan bir geceye değil, kültürel bir deneyime dönüştürür. Üstelik bu köy, fotoğraf tutkunlarının cenneti sayılır; her köşesi tarih ve estetikle doludur.
Gündüzleri Sinasos sokaklarında yürüyüp eski kiliseleri gezebilir, akşamları avluda yakılan bir şömine eşliğinde yıldızları izleyebilirsiniz. Burası Kapadokya’nın sessiz ama en karakterli köylerinden biridir.
Cappadocia Estates

Mustafapaşa’nın kalbinde, restore edilmiş zarif Rum konaklarının arasında yer alan Cappadocia Estates, geçmişle bugünü kusursuz biçimde birleştiren bir konaklama deneyimi sunar. Her bir oda, dönem mimarisine sadık kalınarak taş kemerler, işlemeli kapılar ve antika detaylarla dekore edilmiştir. Burada konaklamak yalnızca bir tatil değil, bir zaman yolculuğudur. Sabahları avludan yayılan taze kahve kokusu eşliğinde Rum evlerinin arasında yürüyüşe çıkabilir, akşamları taş duvarların arasında mum ışığında Kapadokya’nın serin rüzgarını hissedebilirsiniz.
Magic Cave House

Adından da anlaşılacağı gibi, Magic Cave House gerçekten büyülü bir atmosfere sahiptir. Geleneksel taş mimarinin zarafetini modern konforla buluşturur. Odalar, orijinal taş duvarlarını korurken; şömineli süitler, romantik loş ışıklar ve geniş teraslarıyla tam bir kaçış noktası yaratır. Özellikle çiftler için sakin, nostaljik ve huzurlu bir atmosfer sunar. Akşamüstü köyün taş sokaklarında dolaşıp, otelin terasında gün batımının kızıllığına karşı bir kadeh şarap içmek unutulmaz bir anıya dönüşür.
🟠 Rehberin Tavsiyesi:
Mustafapaşa’da sabah erken saatlerde Taş Konaklar arasında yürüyüş yapın. Sokakların sessizliği, tarihi konakların gölgesinde yankılanan kuş sesleriyle birleşince zaman durur. Akşamüstü ise köy kahvesinde bir Türk kahvesi içip yerel halkla sohbet edin; onların anlattıkları, Kapadokya’nın asıl hikayesidir.
7. Nevşehir Merkez – Ulaşım Kolaylığı & Bütçe Dostu Seçenekler
Kapadokya’ya havayolu veya otobüsle gelenler için en pratik başlangıç noktası Nevşehir Merkez’dir. Şehrin kalbinde konaklamak, hem ulaşım kolaylığı sağlar hem de çevredeki tüm bölgelere kısa sürede ulaşma imkanı sunar. Havalimanına yaklaşık 30 dakika, Göreme–Ürgüp–Avanos üçgenine ise ortalama 15–20dakika mesafededir. Bu sayede şehir, Kapadokya’yı keşfetmek isteyen ama merkezi bir konumda kalmayı tercih eden gezginler için ideal bir üs haline gelir.
Nevşehir Merkez’deki otellerin çoğu modern şehir oteli konseptinde hizmet verir. İş seyahati yapanlar, kısa süreli tatile çıkanlar veya “Her yere kolay ulaşayım, konforlu ama bütçe dostu bir yerde kalayım” diyenler için oldukça uygundur. Geniş otoparklar, güçlü Wi-Fi, sabah erken kahvaltılar ve şehir içi ulaşım kolaylığı bu konaklamanın avantajları arasındadır. Ayrıca merkezdeki apart oteller ve rezidans tarzı tesisler, uzun süreli kalışlar için mutfaklı ve ferah daireler sunarak aileler için konforlu bir seçenek oluşturur.
Altınöz Hotel

Köklü geçmişiyle Nevşehir’in en bilinen şehir otellerinden biri. Şehrin merkezinde, ulaşımın tam kalbinde yer alıyor. Klasik tarzda döşenmiş odaları, sıcak atmosferi ve güler yüzlü hizmetiyle ev konforunda şehir oteli deneyimi sunuyor. Sabah kahvaltısında yerel lezzetleri tadabilir, akşam şehirdeki tarihi sokaklarda kısa yürüyüşlere çıkabilirsiniz.
Monark Hotel

Nevşehir merkezinde modern dokunuşlarla tasarlanmış yeni nesil bir şehir oteli. Geniş odalar, spa ve fitness alanları, iş seyahatleri ve hafta sonu kaçamakları için ideal bir denge sunuyor. Şehrin merkezine, restoranlara ve ulaşım noktalarına yürüyüş mesafesinde. Konforlu, sade ve zamansız mottosuyla Kapadokya’yı keşfetmek için mükemmel bir başlangıç noktası.
🟠 Rehberin Tavsiyesi:
Yerleşimler arası mesafe çok fazla değil ama dönüş günü şehir merkezinde kalmak, hem havaalanı hem otogar transferini kolaylaştırır. Akşam yemeği için şehirdeki yöresel restoranlarda testi kebabı veya tandır denemeyi unutmayın. Kapadokya’nın lezzet yolculuğu da en az vadileri kadar unutulmazdır. Şehir merkezi olması sebebiyle turistik fiyatlardan biraz daha uzak kalabilirsiniz.
🔸 Küçük Bir Not
Kapadokya, her köşesiyle ayrı bir hikaye, her vadisiyle başka bir dünya sunar. Hangi bölgede konaklarsanız konaklayın; gün doğumunda balonları izlemek, yeraltı şehirlerini keşfetmek ve taş evlerin arasında tarihle iç içe bir atmosfer yaşamak bu deneyimin en unutulmaz parçaları olacaktır.
Konaklama tercihinizi yapmadan önce, seyahat planınıza, bütçenize ve beklentinize en uygun bölgeyi seçmeyi unutmayın.
Kapadokya’da nerede kalırsanız kalın, her sabah gökyüzünde süzülen balonlar, taş evlerin arasından yükselen gün ışığı ve yumuşacık sabah sessizliği size “Doğru yerdeyim.” dedirtecek. Biz Rehbername olarak bu büyülü coğrafyada defalarca kaldık, yürüdük, fotoğraf çektik ve her seferinde başka bir Kapadokya keşfettik. Bazen Göreme’nin terasında balonları izledik, bazen Ürgüp’ün sokaklarında şarap kokusuna karıştık, bazen de Uçhisar’ın sessizliğinde gün batımını dinledik.
Kapadokya’da konaklamak sadece bir yer seçimi değildir; daha da önemlisi bir deneyim seçimidir. Hangi merkezde kalırsanız kalın, burası sizi mutlaka kendi hikayesine dahil edecektir.