Uçhisar Kalesi: Kapadokya'nın Kayadan Gökdeleni

Uçhisar Kalesi: Kapadokya'nın Kayadan Gökdeleni

Kapadokya'nın kalbinde, gökyüzüne uzanan devasa bir kaya kütlesi: Uçhisar Kalesi. Doğanın ve insanın ortak eseri olan bu yapı, yüzyıllar boyunca savunma ve gözetleme amacıyla kullanılmış, bugün ise ziyaretçilerine Kapadokya'nın en etkileyici manzaralarını sunuyor. Bu rehberde, Uçhisar Kalesi'nin tarihçesinden ziyaret bilgilerine kadar merak ettiğiniz her şeyi bulacaksınız.

Kapadokya’nın sonsuzluğa uzanan vadileri, rüzgarın şekillendirdiği peri bacaları ve binlerce yıllık gizemli mağaraları arasında yükselen görkemli bir kale… Uçhisar Kalesi, bölgenin en yüksek noktası olarak ziyaretçilerine büyüleyici bir manzara sunuyor. Kale tarih boyunca birçok medeniyetin sığınağı ve gözetleme noktası olmuştur. Yaşadığımız büyük şehirlerde etrafımız gökdelenlerle doldu. Kapadokya’da bu manzara yok. Pekala, Kapadokya’nın en doğal gökdeleni Uçhisar Kalesi ile tanışmak ister misiniz?

Kapadokya’yı keşfetmek isteyen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken Uçhisar Kalesi baktığınız çoğu yerden sizleri selamlıyor. Hem stratejik konumu hem de sunduğu eşsiz manzaralarla adeta zamanın içinde bir yolculuğa çıkacağınız kale Kapadokya gezilecek yerler listesinde mutlaka olmalı.

Kapadokya’daki Uçhisar Kalesi’nin ön cepheden görünümü, kaya oyma yapıları ve zirvede dalgalanan Türk bayrağı

Kapadokya’nın en yüksek noktası olan Uçhisar Kalesi, kaya oyma yapıları ve zirvesindeki bayrakla hem tarihi hem de simgesel bir duruş sergiliyor.

İlk bakışta, doğanın elleriyle şekillendirdiği dev bir taş kütlesi gibi görünen Uçhisar Kalesi, aslında insan eliyle oyulmuş odaları, gizli geçitleri ve savunma sistemleriyle tarih boyunca önemli bir merkez olmuştur. Gökyüzüne uzanan bu devasa yapı, geçmişte düşman saldırılarına karşı bir kale işlevi görmüş, bugün ise turizme hizmet etmektedir. Gelen turistlere Kapadokya’nın en etkileyici panoramik manzarasını sunmaktadır. Erciyes Dağı’nın zirvesinden Ihlara Vadisi’ne kadar uzanan bir görüş açısıyla, burada her an bir kartpostal karesinin içinde hissedebilirsiniz.

Peki, bu etkileyici kale nasıl ortaya çıktı? Hangi medeniyetler bu taş duvarların arasında iz bıraktı? Ve en önemlisi, bugün bizlere hangi sırları fısıldıyor? Gelin, Uçhisar Kalesi’nin tarihini, ziyaret saatlerini, giriş ücretini ve büyüleyici atmosferini birlikte keşfedelim…

Uçhisar Kalesi Nerede?

Uçhisar Kalesi’nden çekilen kuşbakışı Kapadokya manzarası ve Uçhisar yerleşim merkezi

Uçhisar Kalesi’nden bakıldığında görülen bu manzara, Kapadokya’nın en yüksek noktasının neden bu kadar özel olduğunu kanıtlıyor.

Uçhisar Kalesi, sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda dünyanın en büyüleyici coğrafyalarından biri olan Kapadokya’nın tam kalbindedir. Nevşehir iline bağlı Uçhisar Kasabası’nda yer alan kale Kapadokya’nın en yüksek noktasını oluşturmaktadır. Göreme, Ortahisar, Ürgüp ve Avanos gibi turistik merkezlere oldukça yakın bir konumdadır. Kayseri ilimize yaklaşık 75 km uzaklıktadır.

Nevşehir il merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta bulunan Uçhisar Kalesi, Kapadokya bölgesinde ulaşımı en kolay olan yerlerden biridir. Bölgenin meşhur noktaları olan Göreme Açık Hava Müzesi’ne ve Paşabağ Vadisi’ne yakın olması, burayı Kapadokya’yı keşfeden gezginler için kaçırılmayacak bir durak haline getiriyor.

Uçhisar Kalesi Konum için TIKLAYINIZ

Uçhisar Kalesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri

Uçhisar Kalesi ve çevresindeki kaya evlerle Kapadokya’nın genel manzarası, dağ silüeti eşliğinde

Uçhisar Kalesi’nin çevresindeki kaya evler ve Kapadokya’ya özgü doğal doku, bu tarihi köyü sadece bir seyir noktası değil, bir masal sahnesine dönüştürüyor.

Uçhisar Kalesi’ne giriş ücretleri ve ziyaret saatleri mevsimsel olarak değişmektedir. Sezon yoğunluğunda elbette ziyaret saatleri değişkenlik gösteriyor. Kapadokya bölgesinde genel anlamda birçok gezi noktasında Müzekart kullanabiliyorsunuz. Fakat Uçhisar Kalesi’nde müzekart geçerli değildir. Çünkü burası bakanlığına değil belediyeye bağlı. Kale giriş ücretleri her yıl değişkenlik göstermektedir. Ödeme yaparken yetişkin, öğrenci ve yabancı turist ayrı ayrı ücretlendirilmektedir.

Uçhisar Kalesi haftanın her günü ziyarete açıktır. Yaz dönemi (1 Nisan - 1 Ekim): 08.00 - 19.00 (Gişe kapanışı: 18.15) arasında, Kış dönemi (1 Ekim - 1 Nisan): 08.00 - 17.00 (Gişe kapanışı: 16.15) arasında ziyaret edebilirsiniz.

Bu saatler, ziyaretçilerin kaleyi en iyi şekilde deneyimlemeleri için düzenlenmiştir. Özellikle gün batımı saatlerinde kaleyi ziyaret ederseniz, Kapadokya'nın eşsiz manzaralarına şahitlik edeceksiniz. Ayrıca kalenin yakınında otopark mevcut ve ücretli. Aracınızı buraya park edip kaleye çıkabilirsiniz.

Uçhisar Kalesi Hakkında Bilmedikleriniz

Dünya çapında üne sahip Kapadokya bölgesinde en güzel manzaralardan birini sunan Uçhisar Kalesi, ziyaretçilerine adeta masalsı bir atmosfer vadediyor. Buradan gün batımı, Kapadokya’nın büyüleyici doğasını en etkileyici haliyle gözler önüne seriyor.

Uçhisar Kalesi için “Kapadokya’nın Zirvesi” tanımını yapabiliriz. Kale Kapadokya’nın en yüksek noktası olmasıyla bilinir ve bölgenin en geniş panoramik manzarasına sahiptir. Kaleye çıktığınızda, Erciyes Dağı’ndan Hasan Dağı’na kadar uzanan büyüleyici bir coğrafyaya şahit olabilirsiniz. Yüksek konumu sayesinde Kapadokya’nın hemen her noktasından görülebilen kale “ben buradayım” dercesine gelenlere el sallıyor.

Uçhisar Kalesi’nden çekilmiş geniş açılı Kapadokya manzarası ve yerleşim dokusu

Uçhisar Kalesi’nin zirvesinden bakıldığında, Kapadokya’nın hem geleneksel taş mimarisi hem de etkileyici doğal dokusu bir arada görülüyor.

Kale Uçhisar Kasabası’nda yer almaktadır. Asırlar içinde Uçhisar Kasabası kaleyle bütünleşmiş bir yaşam alanı haline gelmiştir. Günümüzde kasaba, geleneksel Kapadokya evleri, taş konakları ve büyüleyici butik otelleriyle ünlüdür. Dar ve taş döşeli sokakları arasında gezerken, bölgenin mistik atmosferini iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Uçhisar’ın yaklaşık 3.500 kişilik bir nüfusu var. Fakat sezonda bölgeye akın eden turist sayısı bu rakamı haliyle katlıyor.

Uçhisar ismi, Osmanlıca ve Türkçede “” (sınır, uç nokta) ve “Hisar” (kale, sur) kelimelerinin birleşiminden gelir. Yani "Sınır Kalesi" anlamına gelmektedir. Tarih boyunca Kapadokya’nın savunma hattının en önemli noktalarından biri olmuş, özellikle Bizans ve Selçuklu dönemlerinde düşman saldırılarına karşı stratejik bir kale olarak kullanılmıştır.

Uçhisar Kalesi, birbirine bitişik iki sivri peri bacasından oluşan doğal bir yapıdır. Halk arasında, büyük olanı "Ağanın Kalesi", küçük olanı ise "Çavuşun Kalesi" olarak adlandırılmaktadır.

Uçhisar çevresindeki peri bacaları ve mantar şekilli kaya oluşumları, yeşil doğa ve bulutlu gökyüzüyle birlikte

Uçhisar çevresinde doğanın sanatı: Kaya oyma yapılar, peri bacaları ve mucize gibi duran dengeli taş oluşumları Kapadokya’ya özgü eşsiz bir atmosfer sunuyor.

Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın en yüksek noktasıdır. Deniz seviyesinden 1.400 metre, çevresindeki vadilerden ise ortalama 60 metre yükseklikte yer almaktadır. Kalenin güneyinden baktığınızda yüksekliği 60 metre civarıyken, kuzeyden baktığınızda yükseklik 100 metreden fazladır. Kalenin aşağısındaki Cevizlibağ yani yol tarafından baktığınızda ise kale inanılmaz heybetli gözükür ve yükseklik neredeyse 200 metreye ulaşır. İşte bu yüzden Uçhisar Kalesi Kapadokya’nın Zirvesi olarak ünlenmiştir. Bu yüksekliği sayesinde tarih boyunca gözetleme ve savunma amacıyla kullanılmıştır.

Uçhisar Kalesi’nin oluşumu tamamen doğal bir süreçtir ve milyonlarca yıl öncesine dayanır. Kapadokya bölgesi, Erciyes, Hasan Dağı ve Göllüdağ gibi volkanların püskürttüğü lav ve küllerin zamanla sertleşmesiyle oluşmuştur. Yumuşak tüf tabakası, rüzgar ve yağmurun etkisiyle aşınarak bugünkü ilginç kaya oluşumlarını meydana getirmiştir. Uçhisar Kalesi de bu doğal süreçle volkanik tüf kayalarının erozyonuyla şekillenmiş devasa bir kaya kütlesi olarak ortaya çıkmıştır.

Uçhisar Kalesi’nde kaya yüzeyine oyulmuş güvercinlikler ve yaşam alanı detayları

Uçhisar Kalesi’nin yüzeyine oyulmuş güvercinlikler, bölgenin tarım ve yaşam kültürünün bir parçası olarak geçmişten günümüze ulaşmış.

Ancak insanlar tarafından oyulup bir kale haline getirilmesi çok daha sonraları, Roma Dönemi’ne (M.S. 3. yüzyıl civarı) denk gelmektedir. Kapadokya’daki ilk Hristiyan toplulukları, Roma zulmünden kaçmak için yer altı şehirleri ve kaya içine oyulmuş yapılar inşa etmeye başlamıştır. Bu dönemde, Uçhisar Kalesi ve çevresindeki kayalar da barınma ve korunma amacıyla oyularak kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde savunma, gözetleme ve stratejik bir sığınak olarak kullanılmıştır. Bugün hala kalede, eski medeniyetlerin izlerini taşıyan odalar, geçitler ve su sarnıçları görülebilmektedir.

Uçhisar Kalesi’nin doğal oluşumu milyonlarca yıl öncesine dayansa da, insanların onu kullanmaya başlaması yaklaşık 1.700 yıl önceye uzanmaktadır. Hititler döneminde Kapadokya’da yer altı şehirleri ve mağara yapıları kullanılmaktaydı, bu nedenle Uçhisar ve çevresinin barınma veya savunma amaçlı kullanılmış olması olasıdır. Ancak Uçhisar Kalesi’nin bilinen en erken kullanımı Roma Dönemi’ne aittir.

Uçhisar Kalesi’ne çıkan ziyaretçi merdivenleri ve kaya oyma patika yolu

Uçhisar Kalesi’ne çıkan basamaklı rota, hem doğayla hem tarihle iç içe bir yolculuk sunuyor. Zirveye giden her adım Kapadokya’ya biraz daha yaklaşmak demek.

Dışarıdan bakıldığında tek bir büyük kaya kütlesi gibi görünen Uçhisar Kalesi, aslında iç içe geçmiş çok sayıda oda, tünel ve geçitten oluşur. Bu odaların büyük bir kısmı zaman içinde yıpranmış olsa da, bugün hala bazılarına ulaşmak mümkün. Geçmişte, bu tünellerin düşman saldırılarından kaçış ve su tedariki gibi hayati fonksiyonları vardı. Kalenin içindeki odalar ve geçitlerin çoğu kapalı. Merdivenler sayesinde yukarı çıkıyorsunuz.

Kaleye tırmanış çok zor değil ama en tepeye çıktığınızda karşılaşacağınız manzaraya değecek. Yaklaşık 200 merdiven ile çıktığınız kalenin en tepesinde mezarlar bulunmaktadır. Bizans (Doğu Roma) döneminden kalma bu tarz mezar tiplerini aslında birçok Kapadokya kilisesi içinde görmek mümkün. Zirvede yorgunluğu unutup manzarayı seyre dalın şimdi. Anlatılmaz, yaşanır…

Uçhisar Kalesi’nin zirvesinde kaya içine oyulmuş eski mezar yapıları ve arka planda Kapadokya manzarası

Uçhisar Kalesi’nin zirvesinde yer alan kaya mezarları

Kalenin kuzeyindeki Cevizlibağ mevkii ve peri bacaları muhteşem görselliğe sahiptir. Burada hediyelik eşya satan yerler ve kafeler hatta deve bile var. Dilerseniz deveye binip poz verebilirsiniz. Fotoğraf çekimi için harika bir yer Cevizlibağ. Uçhisar Kalesi’nin hemen alt tarafında ise Tiraz (Tığraz) Kalesi var ve burası da görmeye değer. Ayrıca kalenin hemen aşağı kısmı meşhur Güvercinlik Vadisi’dir. Burada yürüyüş yapmak ve Kapadokya’nın meşhur güvercinlikleri keşfetmek mümkün.

Gece ışıklarıyla aydınlatılmış Uçhisar Kalesi ve ön planda büyük #Uchisar yazısı

Uçhisar geceleri de büyüleyici: Kale ışıklarla dans ederken, ziyaretçiler #Uçhisar tabelası önünde hatıra karelerini yakalıyor.

Kalenin eteklerinde ve etrafında asırlar boyu oyulmuş mağaralarda yaşam sürülmüş hatta 1950’lere kadar. Sonrasında insanlar daha modern evlerde yaşamaya başlamıştır. Günümüzde bu oymaların bazıları restore edilerek işletmelere dönüşmüştür. Uçhisar Kalesi’nin eteklerinde ve etrafındaki sayısız butik otel ise turizme dönüşümünün an ve an özeti niteliğinde. Akşam ışıklı Uçhisar manzarası ise muhteşem.

Uçhisar Kalesi’nin Tarihi

İnsan düşünmeden edemiyor acaba tarih boyunca bu kaleden kimler geldi kimler geçti? Anadolu’da sayısız kale mevcut ve kaleler zamanla önemini yitirse de asırlar boyu savunma amaçlı kullanılmışlardır. Günümüzde Uçhisar Kalesi turistik bir gezi rotası ve Kapadokya’nın kıymetlisi…

Uçhisar Kalesi’nden Kapadokya vadilerine bakış ve arka planda Erciyes Dağı manzarası

Uçhisar’dan Kapadokya’ya geniş bir bakış: Katman katman vadiler ve uzakta tüm görkemiyle yükselen Erciyes Dağı.

Kapadokya’nın zirvesi Uçhisar Kalesi, tarih boyunca birçok medeniyet tarafından kullanılmış ve bölgenin savunma açısından en stratejik noktalarından biri olmuştur. Doğal bir kaya oluşumu olan bu kale, insanlar tarafından oyularak barınma, gözetleme ve savunma amaçlı şekillendirilmiştir.

Uçhisar Kalesi’nin Hititler tarafından doğrudan bir kale olarak kullanıldığına dair kesin yoktur. Fakat Kapadokya bölgesinin Hitit İmparatorluğu’nun önemli bir parçası olduğunu biliyoruz. Dolaylı olarak Uçhisar ve çevresinin Hititler döneminde bir şekilde kullanılmış olabileceği düşünülmektedir.

Uçhisar Kalesi’nin giriş bölgesi, kaya oyma odalar ve güvercinliklerle birlikte ön cepheden görünüm

Uçhisar Kalesi’nin kaya oyma giriş kapısı ve çevresindeki odalar, tarihi mimarinin doğal dokuya nasıl işlendiğini gösteriyor.

Hititler’in çöküşünden sonra Kapadokya, Pers İmparatorluğu’nun bir parçası haline gelmiştir. Persler, Kapadokya’ya “Katpatuka” adını vermiştir ve bu ismin “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına geldiği düşünülmektedir. Persler, Kapadokya’yı satraplık (eyalet) olarak yönetmiş ve burada önemli bir askeri ve ticari üs oluşturmuşlardır. Uçhisar Kalesi’nin çevresinde bulunan ticaret yolları, bu dönemde de aktif olarak kullanılmıştır.

Büyük İskender’in Anadolu’yu fethetmesinin ardından Persler’in etkisi azalmış ve M.S. 17’de Roma Dönemi’nde, Kapadokya resmen bir Roma eyaleti haline gelmiştir. Bu dönemde ilk Hristiyan toplulukları Roma’nın zulmünden kaçarak Kapadokya bölgesine yerleşmiş, Uçhisar ve çevresindeki kaya yapıları manastır ve sığınak olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle Roma’nın baskıları nedeniyle ilk kilise ve manastır yapılarının bölgedeki kayalara oyulduğu bilinmektedir.

Hristiyanlığın Roma tarafından kabul edilmesiyle birlikte (M.S. 4. yüzyıl), Kapadokya Bizans İmparatorluğu’nun en önemli dini merkezlerinden biri haline gelmiştir. Uçhisar Kalesi ve çevresi, bu dönemde manastır yaşamı için kullanılan bir merkez olmuştur. Yani hem savunma hem de dini amaçlı kullanım söz konusu.

Uçhisar Kalesi ve önünde yer alan renkli sıcak hava balonu figürü ile ziyaretçi yürüyüş yolu

Kapadokya’nın ruhu tek karede: Uçhisar Kalesi’nin ihtişamı ve rengarenk balonlar.

Uçhisar Kalesi, Selçuklular döneminde stratejik bir karakol ve gözetleme noktası olarak kullanılmıştır. Bölgeye Türkler yerleşmeye başlamış, kale ve çevresindeki mağara yapıları yeniden düzenlenmiştir. Kapadokya, Selçuklu kervansaraylarının geçtiği önemli bir ticaret güzergahı olmuştur. Selçuklular, kaleyi savunma amacıyla kullanmış ve burada askeri birlikler konuşlandırmıştır. Bu dönemde, Kapadokya ve Uçhisar çevresindeki yerleşimlerin daha düzenli hale geldiği ve kalenin önemini koruduğu bilinmektedir.

Uçhisar Kalesi, hem gözetleme hem de savunma amacıyla kullanılan önemli bir yapı olup, 12. ve 14. yüzyıllar arasında Selçuklular ve Beylikler Dönemi boyunca stratejik önemini korumuştur. Genellikle beylikler arasındaki sınır hattında yer alan kale, Selçuklular’ın doğu sınırını, Kadı Burhanettin Beyliği’nin batı sınırını, Karamanoğulları’nın ise doğu sınırını belirleyen bir nokta olarak öne çıkmıştır. Bu sınır hattındaki konumu nedeniyle "Uçhisar" adıyla anılmaya başlanmıştır. Nevşehir’in en yüksek noktalarına inşa edilen Başhisar (Ürgüp), Ortahisar ve Uçhisar Kaleleri, Selçuklular Dönemi’nde bölgenin üç kritik savunma merkezi olarak işlev görmüştür.

Uçhisar Kalesi’nin zirvesine çıkan ziyaretçiler ve Türk bayrağının dalgalandığı tepe noktası

Uçhisar Kalesi'nin zirvesinde dalgalanan Türk bayrağı, hem tarihi hem de coğrafi olarak Kapadokya’nın en yüksek noktasını simgeliyor.

Osmanlı döneminde II. Bayezid tarafından alındığı bilinen kalenin askeri ve stratejik önemi azalmıştır. Kale bir savunma yapısı olarak kullanılmamış, bölgedeki halkın yaşam alanı haline gelmiştir. Bu dönemde bölgedeki kadim Hristiyan nüfusu varlığını sürdürmüştür, ancak 1923 nüfus mübadelesiyle bölgedeki Hristiyan nüfus göç etmiş yerine Yunanistan’dan Müslüman halklar buralara yerleşmiştir.

Kapadokya bölgesinin bazı noktalarının 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenmesiyle birlikte Uçhisar Kalesi de bölgedeki en popüler turistik merkezlerden biri haline gelmiştir. Günümüzde Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın en çok ziyaret edilen noktalarından biri olarak hem tarih hem de manzara açısından ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

Uçhisar Kalesi’nden Görülebilecek Yerler

Kapadokya’nın en yüksek noktası olan Uçhisar Kalesi, gelenlere bölgenin en geniş panoramik manzarasını sunmaktadır. Bu doğal kalenin tepesine çıktığınızda neler mi göreceksiniz? İşte Uçhisar Kalesi’nden görülebilecek bazı önemli yerler:

1. Erciyes Dağı

Uçhisar'dan Erciyes Dağı’na uzanan manzara ve ön planda seramik süs çanları

Kapadokya sadece taşlardan ibaret değil; doğa, kültür ve zanaat burada aynı karede buluşuyor. Arka planda ise tüm görkemiyle Erciyes Dağı yükseliyor.

Şayet açık bir havada kaleye çıktıysanız, Kayseri’de bulunan 3.917 metrelik Erciyes Dağı net bir şekilde görebilirsiniz. Kapadokya’nın oluşumunda büyük rol oynayan bu sönmüş volkan, bölgenin doğal güzelliklerine uzaktan şahit olmak için harika bir noktadır.

2. Güvercinlik Vadisi

Kapadokya’daki Güvercinlik Vadisi’nin Uçhisar’dan görünümü, pastel renkli kaya katmanları ve doğal bitki örtüsü ile birlikte

Uçhisar’dan bakıldığında Güvercinlik Vadisi, ismini aldığı tarihi güvercinlikleriyle ve farklı oluşumlarıyla Kapadokya’nın en huzurlu vadilerinden biri.

Kalenin hemen eteklerinde uzanan Güvercinlik Vadisi, bölgenin en etkileyici vadilerinden biridir. Doğal kaya oluşumlarını, oyulmuş güvercin yuvalarını ve yemyeşil alanları görebilirsiniz.

3. Göreme ve Açık Hava Müzesi

Uçhisar Kalesi’nden Göreme kasabası ve ünlü Göreme Açık Hava Müzesi net bir şekilde görülebilir. Kapadokya’nın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biri olan Göreme, kaya kiliseleri ve manastırlarıyla ünlüdür. Buradan Göreme’nin peri bacalarıyla kaplı eşsiz manzarasına tepeden bakabilirsiniz.

4. Avanos ve Kızılırmak

Kalenin zirvesinden, Kapadokya’nın çömlek merkezi olan Avanos ve Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak görülebilir.

5. Aşk Vadisi

Kapadokya’nın en romantik vadilerinden biri olan Aşk Vadisi, Uçhisar Kalesi’nden net bir şekilde görülebilir. Büyük ve ilginç şekilli peri bacalarıyla ünlü olan bu vadi, özellikle gün doğumu ve gün batımı saatlerinde eşsiz bir görünüme sahiptir.

6. Kızılçukur Vadisi ve Gün Batımı Noktası

Uçhisar Kalesi’nden Kızılçukur Vadisi ve ünlü gün batımı izleme noktası da görülebilir. Kızıl renkli tüf kayaları, gün batımı sırasında altın sarısı, turuncu ve kırmızı renklere bürünerek büyüleyici bir atmosfer oluşturur.

7. Çavuşin ve Paşabağ Vadisi

Kalenin zirvesinden Çavuşin Köyü ve Paşabağ Vadisi’nin ünlü mantar şekilli peri bacaları da görülebilir. Bölgedeki en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çavuşin, kayalara oyulmuş evleri ve kiliseleriyle dikkat çeker.

8. Nevşehir ve Ortahisar Kalesi

Kale, Nevşehir şehir merkezi ve Ortahisar Kalesi’ni de gözler önüne serer. Ortahisar Kalesi, Uçhisar Kalesi’ne benzer bir yapıya sahiptir ve bölgedeki en büyük ikinci kaya kalesidir.

Uçhisar Kalesi En İyi Ziyaret Zamanı

Uçhisar Kalesi ve çevresindeki kaya oluşumları ile vadiden yukarı doğru bakan doğal patika görüntüsü

Uçhisar Kalesi, çevresini saran kaya konileriyle birlikte adeta Kapadokya’nın taşlardan örülmüş bir taht gibi yükseliyor.

Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın en yüksek noktası olduğu için yılın her döneminde farklı bir güzelliğe sahiptir. Ancak, en iyi deneyimi yaşamak için mevsim şartlarını ve günün belirli saatlerini göz önünde bulundurmak önemlidir. Kapadokya’nın en canlı ve en renkli dönemi ilkbahar kaleyi ziyaret için en uygun zaman diyebiliriz. Sonbahar da keza aynı şekilde uygundur.

Yaz dönemi oldukça sıcak o yüzden ya sabah erken saatlerde ya da gün batımına doğru çıkmanızı öneririm. Kış dönemi ise kar ve buzlanma ihtimalinden dolayı öğle saatlerinde ziyaret en ideali olacaktır.

Uçhisar Kalesi: Kapadokya’nın Zirvesi

Uçhisar’da bir kafede Türk kahvesi içen Rehber Kezban, arka planda Kapadokya manzarası

Tur bitti, rehber kahvesini hak etti. Her fincanda bir vadi, her yudumda bir tarih...

Bugün Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın en popüler turistik noktalarından biri olarak fotoğrafçılar, doğa tutkunları ve tarih meraklıları için vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir. Siz de alın makinenizi düşün Uçhisar yoluna. Kapadokya’nın uçsuz bucaksız vadilerine yukarıdan bakmak, tarihin ve doğanın mükemmel uyumunu hissetmek sizin elinizde. Dün ile bugün arasında tüm heybetiyle selam duruyor Uçhisar Kalesi. Siz de bir “Merhaba” demek istemez misiniz? Üstelik keyifli bir kahve eşliğinde...

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.