Bursa’da Gezilecek Yerler – En Güzel 16 Yer

16 Madde ile Bursa Gezilecek Yerler

Bursa’da gezilecek yerler neler? Şehrin tarihi, Osmanlı mirası, doğal güzellikleri ve mutlaka görülmesi gereken noktaları hangileri? Bu rehberde Bursa’nın en önemli 16 yerini tek tek inceleyebilir, rotanızı kolayca oluşturabilirsiniz.

Bursa’da gezilecek yerler denince karşımıza Osmanlı’nın ilk başkenti, köklü tarihi mirası, köyleri, doğal güzellikleri ve güçlü şehir kültürüyle Türkiye’nin en özel destinasyonlarından biri çıkar. Bugün 4 milyona yaklaşan nüfusuyla ülkenin en büyük 4. şehri olan Bursa; tarih, kültür, ekonomi, sanayi ve gastronomi açısından her dönem etkisini koruyan bir merkezdir.

Şehrin geçmişi M.Ö. 3. yüzyılda Bitinya Kralı Prusias tarafından Olympos Dağı (Uludağ) eteklerinde kurulan Prusia yerleşimine dayanır. Bitinya’dan Roma ve Bizans’a, ardından 1326’da Orhan Gazi’nin fethiyle Osmanlı egemenliğine geçen Bursa, bu tarihten sonra hem Osmanlı’nın güçlenmesini sağlayan ilk başkent olmuş hem de imparatorluğun taş işçiliği, mimarisi ve şehir düzeni açısından en değerli eserlerini bünyesinde toplamıştır. Bu nedenle Bursa, Osmanlı eserlerinin en yoğun görüldüğü üç şehirden biridir.

Milli Mücadele yıllarında Yunan işgaline uğrayıp 11 Eylül 1922’de yeniden özgürlüğüne kavuşması, şehrin tarihsel öneminin cumhuriyet döneminde de ne kadar güçlü olduğunu gösteren sembolik olaylardan biridir.

Bursa yalnızca tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ile de bilinir. Yeşil Bursa olarak anılmasının sebebi Uludağ’ın eteklerinden köylere, göllerden yaylalara kadar uzanan zengin doğa dokusudur. Merkezde betonlaşma artsa da şehri birkaç kilometre geçtiğinizde karşınıza hala göl kıyıları, köyler, çınarlar, bağlar ve dağ manzaraları çıkar.

Bu yazımızda Bursa’yı ilk kez gezenler ve “Bursa’da nereler gezilir?” sorusunun net cevabını arayanlar için şehrin kimliğini en iyi yansıtan en önemli 16 yeri detaylı şekilde sıralıyoruz: Osmanlı mirası, camiler, türbeler, çarşılar, müzeler, köyler, sahil kasabaları ve doğal duraklar…

Bursa’da Gezilecek 16 Yer

Bursa’nın tarihi, özellikleri, kültürü, ekonomisi, gastronomisi gibi konulardan başka yazılarımızda daha ayrıntılı bahsedeceğiz. Fakat öncelikle “16” olan plakası ile bütünleşen bir şehir olan Bursa’yı, “16 Madde ile Gezilecek Yerlerini” özetlemek istedik. Bu yazılanlar dışında tabii ki birçok yer var ama Bursa denince akla ne gelir, ilk nereler görülür bunları madde madde sıralıyoruz.

1. Tophane, Osman Gazi - Orhan Gazi Türbeleri

Bursa Osman Gazi Türbesi iç mekanı, sanduka ve tarihi süslemeler

Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’nin türbesi, Bursa’nın kalbi Tophane’de şehrin tarihini hissetmek isteyenlerin ilk durağıdır. Mimari detayları, sandukanın zarif süslemeleri ve türbenin manevi atmosferi burayı Bursa gezilerinin en özel noktalarından biri yapıyor.

Bursa’ya gelip de Tophane’ye çıkmadan, Bursa’ya kuşbakışı bakmadan ayrılmak olmaz. Hatta burası ilk duraklarınızdan birisi olmalı. Tabii Tophane sırtlarından Bursa’ya baktığınızda “Yeşil Bursa’nın” artık yeşilinin neredeyse hiç kalmadığını fark edeceksiniz. Ama siz yine de yeşil haliyle hayal edin Bursa’yı. Tophane Parkı içerisinde ise Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi ve Bursa’yı fetheden oğlu Orhan Gazi’nin türbelerini de ziyaret etmelisiniz.

14. yüzyılda inşa edilen türbelerin bulunduğu bölgede şehir alınmadan önce St. Elia Manastırı bulunuyordu ki Osman Gazi’nin vasiyeti sebebiyle şehir alınınca kendisi buraya defnedildi. Oğlu Orhan Gazi’de vefat ettikten sonra babasının yanında defnedildi. Türbelerde Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin yanı sıra bu hanedanda olan birçok kişi de defnedilmiş durumda.

Aynı parkın içinde ise Bursa Saat Kulesini de göreceksiniz. 1905 yılında 2. Abdülhamid tarafından inşa ettirilir. Zaten ülkemizdeki saat kulelerinin büyük bir kısmını da inşa ettiren kişidir kendisi. 33 metre yüksekliğinde olan kule yangın gözetleme kulesi olarak da kullanıldı.

Konum için tıklayınız.

2. Ulucami

Bursa Ulu Cami iç mekanı, şadırvan ve hat sanatı panoları

Bursa’nın simgesi Ulu Cami, içindeki şadırvanı, muhteşem hat eserleri ve sessiz huzuruyla tam bir kültür hazinesidir. 20 kubbeli mimarisi ve iç mekânın manevi atmosferi, burayı Anadolu’nun en etkileyici camilerinden biri haline getiriyor.

Ulucami, Bursa’nın en bilinen yapısıdır. Nasıl İstanbul’un Ayasofyası varsa Bursa’nın da Ulucami var derler. 1399 yılında Yıldırım Beyazıd tarafından yaptırılan Ulucami’nin mimarı Ali Neccar’dır.( Kimi kaynaklarda Hacı İvaz Paşa olarak da geçer.) Yıldırım Beyazıd’ın Niğbolu Savaşı’na giderken adadığı bir adak sonrası damadı olan Emir Sultan’ın önerisiyle yaptırılan Ulucami, adeta bir hat müzesidir. 192 hat eserinin bulunduğu caminin, ortasında ise bir şadırvan bulunuyor.

Caminin simgesi ise “Vav” harfidir. Birçok hatta bunu görebilirsiniz. Caminin ceviz ağacından, kündekari tekniği ile yapılmış olan minberi ise en kıymetli parçalardan birisidir. Üzerindeki kabartmaların bizim Güneş Sistemi olduğu söylenir. Bunların dışında Yavuz Sultan Selim döneminde getirilen Kabe’nin kapı örtüsü görecebileceğiniz bir diğer önemli eser.

1855 yılında gerçekleşen ve Bursalıların “Küçük Kıyamet” dediği depremde cami neredeyse tamamen yıkılmış, 20 kubbeli caminin 18 kubbesi tamamen çökmüştür. Abdülaziz tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Bursa’nın tam merkezinde yer alan bu anıtsal yapıyı başka bir yazımızda daha ayrıntılı anlatacağız.

Konum için tıklayınız.

3. Tarihi Kapalı Çarşı ve Kozahan

Bursa Kozahan avlusu ve tarihi han mimarisi

Bursa’nın Hanlar Bölgesi’nin en canlı noktalarından biri olan Kozahan, tarihi atmosferi, avlusundaki çınarlar ve ipek dükkanlarıyla şehrin ruhunu hissettiren özel bir duraktır. Çay molası için de en keyifli yerlerden biridir.

Bursa ekonomisinin ve ticaret hayatının merkezi diyebileceğimiz “Tarihi Kapalı Çarşı”, yüzyıllardır bu özelliğini koruyor. Şehrin tam merkezindeki konumu, tarihi, yaşanmışlıkları ile AVM’lere adeta meydan okuyor.

Orhan Gazi ile beraber ortaya çıkmaya başlayan çarşı zamanla hanların inşa edilmesi ve bu hanların arasının üzerilerinin kapatılmasıyla ortaya çıkmıştır. Günümüzde “Uzun Çarşı” olarak da adlandırılan çarşı 130 dükkandan oluşur. Etrafında bulunan hanlar ile Bursa ekonomisinin en önmeli noktasını oluşturan bölge, önemi biraz azalsa da hala aynı öneme sahip diyebiliriz. 1958 yılındaki yangın ile neredeyse tamamen yanan çarşı daha sonra yeniden inşa edildi.

Kozahan, Bursa’nın tam merkezinde ve Ulucami’nin hemen yanıbaşında bulunuyor. Hanlar Bölgesinin en meşhur ve en çok ziyaret edilen hanı olan Kozahan iki kattan oluşuyor ve bir de İç Kozahan olarak adlandırılan bölüm ile beraber iki kısımdan oluşuyor. Üst kat ipek ürünlerin satıldığı dükkanlardan oluşurken alt kat ise çayınızı, kahvenizi yudumlarken dinlenebileceğiniz güzel bir çay bahçesi havasında.

“Bursa’nın Tarihi Alışveri Merkezi” olarak adlandırılan Kozahan, 1491 yılında 2. Beyazıd tarafından İstanbul’da bulunan Beyazıd Külliyesi’ne gelir getirmesi amacıyla inşa ettirilir.

Konum için tıklayınız.

Kozahan hakkında daha fazla bilgi için TIKLAYINIZ...

4. Yeşil Külliye

Bursa Yeşil Türbe dış cephesi ve turkuaz çinili mimari

Çelebi Mehmed’in ebedi istirahatgahı olan Yeşil Türbe, turkuaz çinileri ve zarif mimarisiyle Bursa’nın en ikonik yapılarındandır. Külliyenin huzurlu atmosferi, ziyaretçilere hem tarih hem estetik sunar.

Bursa’nın simgesi olan Yeşil Türbe’yi de içine alan külliye, kendisi ile aynı isimde anılan Yeşil semtinde bulunuyor. Osmanlı ikinci kurucusu kabul edilen ve Fetret Devri’ni sona erdiren sultan olan Çelebi Mehmed tarafından yaptırılmıştır. 1413’te inşasına başlanan külliye ince işçilikleriyle 1424 yılında oğlu 2. Murad tarafından bitirilir. Özellikle türbe ve cami yeşil-turkuaz İznik çinileri ile ünlüdür.

Cami, türbe, medrese, imaret ve hamamdan oluşan külliyenin şu anda ziyaret edilebilen yapıları ise cami ve türbedir. Türbe içerisinde Çelebi Mehmed ve ailesinden kişilerin kabirlerin bulunuyor. Yeşil Cami'nin ise Osman Hamdi Bey'in meşhur "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablosunun arka fonunu oluşturduğunu da hatırlatmış olalım.

Konum için tıklayınız.

Yeşil Türbe hakkında daha fazla bilgi için TIKLAYINIZ...

Kaplumbağa Terbiyecisi ve Osman Hamdi Bey hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ...

5. Muradiye Külliyesi

Bursa Muradiye Külliyesi Cem Sultan Türbesi iç mekanı, çiniler ve süslemeler

Muradiye Külliyesi’nin en etkileyici bölümlerinden biri olan Cem Sultan Türbesi, İznik çinileri ve iç mekandaki zengin süslemeleriyle Osmanlı sanatının en zarif örneklerini taşır. Bursa’da mutlaka görülmesi gereken özel bir tarih durağıdır.

Bursa’nın eski semtlerinden olan Muradiye adından da anlaşılacağı gibi adını 2. Murad’dan alır. Mimarisi ile hala eski Bursa’nın izlerini taşıyan semtin en dikkat çekici yapısı ise Muradiye Külliyesi’dir. 1425-1426 yıllarında 2. Murad tarafından inşa ettirilen külliye, cami, türbeler, darüşşifa, hamam ve medreseden oluşuyor.

Fakat en bilinen kısmı türbelerin bulunduğu bahçedir. 12 türbenin bulunduğu bahçe bu özelliği ile nadir yerlerden birisidir. Bu türbelerde 2. Murad’ın yanı sıra, Cem Sultan ve herkesin Muhteşem Yüzyıl dizisi ile tanıdığı Şehzade Mustafa’da bulunuyor.

Konum için tıklayınız.

6. Bursa Kent Müzesi

Bursa Kent Müzesi iç mekanı ve tematik tarih sergisi

Bursa Kent Müzesi, şehrin tarihini, kültürünü, geleneklerini ve sosyal yaşamını detaylı sergileriyle anlatan kapsamlı bir kültür durağıdır. Tematik odalar ve canlandırmalar sayesinde ziyaretçilere Bursa’nın geçmişine dair zengin bir bakış sunar.

Bursa’nın tam kalbinde Atatürk Anıtı’nın (Bursa'da Heykel olarak adlandırılan yerdir.) hemen arkasındaki eski adliye binası günümüzün Kent Müzesi’dir. 14 Şubat 2004’te ziyarete açılan müze, Bursa’nın tarihi, kültürü, ekonomisi, sosyal hayatı, mutfağı, zanaatları ve sportif hayatı gibi birçok alana ışık tutuyor. Balmumu heykellerden, tematik alanlara, maketlere kadar Bursa’yı daha iyi anlamanızı sağlayacak bir müze.

Konum için tıklayınız.

7. Hünkar Köşkü

Bursa Hünkar Köşkü dış cephesi ve tarihi konak mimarisi

Bursa’nın en güzel manzaralarından birine sahip Hünkar Köşkü, Osmanlı padişahlarını ve Atatürk’ü ağırlamış zarif bir yapı. Ahşap işçiliği ve dönem mimarisiyle şehrin tarihini yakından hissettiren sakin bir durak.

Enfes bir Bursa manzarısına sahip olan Hünkar Köşkü, halk arasında daha çok Atatürk Köşkü olarak da bilinir. Bursa’nın Uludağ eteklerinde yer alan köşk, aslında şehir merkezinde, Temenyeri olarak adlandırılan mevkide bulunuyor. Sultan Abdülmecid’in Bursa ziyaretine istinaden “Av Köşkü” olarak inşa edilen köşk sadece 19 günde tamamlanmıştır. Abdülmecid, Abdülaziz ve V. Mehmed Reşad’ın da konakladığı köşkün bahçesinde belediyeye ait bir sosyal tesis de bulunuyor. Köşk, Atatürk’ün ziyareti sırasında daha sonra ilk kadın pilotumuz olacak olan ve bu mahallede yaşayan Sabiha Gökçen’i manevi kızı olarak kabul ettiği yerdir.

Konum için tıklayınız.

8. Panorama 1326 Fetih Müzesi

Bursa Panorama 1326 Fetih Müzesi panoramik Bursa fethi sahnesi

Bursa’nın fethedildiği 1326 yılını dev bir panoramik sahneyle anlatan müze, Osmanlı tarihinin en etkileyici mekanlarından biri. Gerçekçi canlandırmalar ziyaretçiyi doğrudan dönemin içine taşıyor.

Bu müze, sizi 6 Nisan 1326 tarihine ışınlayacak. Bursa’nın Orhan Gazi tarafından fethedildiği günün panoramik olarak canlandırıldığı müze, Dünyanın en büyük panoramik müzesi olma özelliğine sahip.

Bursa’da medfun bulunan 6 padişaha itafen 6 direk üzerine oturtulan dahiyane bir mühendislik eseri olan bu müzeyi gezmeye, Kayı Boyu’nun Anadolu’ya göçünden , Payitaht Bursa’daki son padişah olan II. Murad dönemine kadar gerçekleşen önemli hadiselerin 16 adet tablo ile anlatıldığı sergi salonuyla başlıyoruz. Tabii burada 16 rakamı üzerinden de çifte gönderme yapılmış. Tarih sahnesine çıkmış Türk Devletlerinin sayısı ve Bursa şehrinin rakamı olan 16 özellikle tercih edilmiş.

Konum için tıklayınız.

Panorama 1326 Fetih Müzesi hakkında daha fazla bilgi için TIKLAYINIZ...
9. Merinos Tekstil, Sanayi ve Göç Müzesi

Bursa Merinos Tekstil Müzesi iplik makineleri ve üretim süreci sergisi

Cumhuriyet döneminin en önemli sanayi tesislerinden biri olan Merinos Fabrikası, günümüzde tekstil tarihini detaylarıyla anlatan modern bir müzeye dönüşmüş durumda. Eski makineler ve üretim düzenekleri Bursa’nın sanayi geçmişini gözler önüne seriyor.

Bursa, bir sanayi şehri; bir tekstil başkenti ve bir göç şehri. Üçünde de ülkenin en önde gelen şehirlerinden birisi olan Bursa’nın bu özelliklerinin canlandırılmaya, anlatılmaya çalışıldığı müze ise belki de en hak ettiği yerde. Cumhuriyetin ilk ve en önemli tesislerinden birisi olan Merinos Fabrikası. 1938 yılında bizzat Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından açılan fabrika, 2011 yılında Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi olarak hizmete açıldı.

Konum için tıklayınız.

10. Cumalıkızık

Cumalıkızık sokakları ve renkli Osmanlı dönemi evleri Bursa

Cumalıkızık’ın dar taş sokakları ve renkli Osmanlı evleri, köyün 700 yıllık dokusunu hala yaşatıyor. Bursa’nın en otantik duraklarından biri olan bu köy, her adımda geçmişin izlerini hissettiren canlı bir açık hava müzesi gibi.​​​​​​​

Yaklaşık 700 yıllık bir köy Cumalıkızık. Uludağ’ın eteklerinde bulunan ve sivil Türk mimarisinin en güzel örneklerinin bir kısmını ziyaretçilere sunuyor. Safranbolu evlerinin renklisi gibi düşünebilirsiniz. Cumalıkızık, ülkemizde bu mimari açısından koruma altında olan 2 köyden de birisidir (Diğer Safranbolu’da ki Yörük Köyü). 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen köy, Bursa turlarının da başlangıç noktası diyebiliriz. Tabii Cumalıkızık bu şöhretini “Kınalı Kar” olarak adlandırılan diziye borçlu.

Genelde kahvlatı için birçok grup burayı tercih ediyor. 700 yıllık bir köyün taş sokaklarında, ahşap-kerpiç evlerin arasında yapacağınız güzel ve kısa bir yürüyüş sırasında Dünyanın en dar sokaklarından birisi olarak adlandırılan Cin Aralığı’nda göreceğiniz yerler arasında. Köy hayatını anlatan Cumalıkızık Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.

Konum için tıklayınız.

Cumalıkızık hakkında daha fazla bilgi için TIKLAYINIZ...

11. Uludağ Kayak Merkezi & İnkaya Çınarı

Uludağ Kayak Merkezi kış manzarası ve telesiyej hattı Bursa

Türkiye’nin en popüler kayak noktalarından biri olan Uludağ, karla kaplı ormanları ve uzun pistleriyle kış sporlarının vazgeçilmez adresi. Telesiyej hattından görülen bu panoramik manzara, Uludağ’ın neden bu kadar sevildiğini bir bakışta anlatıyor.

Uludağ; kış, kar, kayak dendiğinde akla ilk gelen ülkenin en köklü ve popüler olan yeridir. Bursa’nın yeşil beyazını maalesef bir arada görebileceğiniz tek yeri de diyebiliriz. 1961 yılında doğal güzelliklerinden dolayı milli park ilan edilen Uludağ’ın zirvesi 2543 metre yüksekliği ile Marmara’nın da en yüksek noktasıdır. 1320 farklı bitki türüne – bunların 33’ü endemik - ev sahipliği yapan Uludağ aynı zamanda yaban hayatı açısından da önemli bir merkez. Tabii sadece kış mevsinin değil, aslında diğer 3 mevsimin de görülmesi regereken yerlerinden birisidir.

Eğer Uludağ’a kara yolu ile çıkacaksanız; dağ yoluna girdiğiniz andan itibaren yaklaşık 10 dakika kadar sonra İnkaya Köyü’ne varacaksınız. Çıkışa göre yolun solunda kalacak olan yaklaşık 625 yaşında devasa bir çınar ağacı var. İnkaya Çınarı olarak bilinen ağacın gövdesini 10 yetişkin el ele verdiğinde anca sarabiliyor. Giderken ya da dönerken bir çay-kahve molası vermeniz için ideal bir yer. 

İnkaya Çınarı konumu için tıklayınız.

İnkaya Çınarı (Ulu Çınar) Hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ...

Uludağ hakkında daha fazla bilgi için TIKLAYINIZ...

12. Misi Köyü

Misi Edebiyat Müzesi iç mekanı ve Türk edebiyatçılarının fotoğraf sergisi Bursa

Misi Edebiyat Müzesi, Türk edebiyatının önemli isimlerini fotoğraflar, kişisel eşyalar ve özel arşivlerle anlatan keyifli bir kültür durağı. Bursa’nın sakin köy atmosferi içinde edebiyatla buluşmak için ideal bir yer.

Bursa – Orhaneli yolu üzerinde bulunan Misi, günümüzde Gümüştepe adıyla anılıyor. Bursa’daki eski Rum yerleşimlerinden birisi olan Misi, günümüzde Bursa’nın önemi mesire yerlerinden birisi durumunda. Sadece doğal güzelliği, sakinliği ile değil aynı zamanda, burada açılmış olan Edebiyat Müzesi, Mysia Fotoğraf Müzesi, Misi İpek Evi, Misi Koza Evi, Etnografya Evi ve Çocuk Kütüphanesi ile kültür merkezi de denebilir.

Nilüfer Çayı’nın içinden geçtiği Misi şaraplarıyla ünlü olan bir yer. Dolayısıyla üzümün bölgede çok yaygın olduğunu da söyleyebiliriz. Zaten gezerken asmaları her yerde göreceksiniz.

Konum için tıklayınız.

Misi Köyü hakkında daha fazla bilgi için Tıklayınız...

13. Gölyazı

Uluabat Gölü üzerinde yer alan Gölyazı yarımadası ve köy manzarası

Uluabat Gölü’nün ortasında yer alan Gölyazı, yarımada dokusu, balıkçı tekneleri ve sakin atmosferiyle Bursa’nın en huzurlu rotalarından biri. Doğa, tarih ve köy yaşamının iç içe geçtiği bu manzara ziyaretçilere gerçek bir kaçış sunuyor.​​​​​​​

Gölyazı, Bursa’nın Nilüfer ilçesi sınırları içerisinde İzmir yolundan 5 km içeride bulunuyor. Uluabat Gölü kıyısında, aslında içinde bulunan Gölyazı, kış aylarında bir ada iken, yazın suların çekilmesiyle bir yarımadaya dönüşüyor. Tabii artık yerleşim sadec bu ada olan kısmın üzerinde de değil. M.Ö. 4. yüzyıla giden bir geçmişe sahio olan yerin antik adı ise Apollonia’dır.

Ağlayan Çınar, acıklı hikayesi ile buranın en meşhur yeri. Eski bir Rum yerleşimi olan Gölyazı’da, kültür merkezi olarak kullanılan Panteleimon Kilisesi, Gölyazı manzarasıyla Zambak Tepe, yakın tarihe kadar yörenin en önemli geçim kaynağı olan Uluabat Gölü’nde bir tekne turu ve nilüfer çiçekleri buranın olmazsa olmazları.

Konum için tıklayınız.

Gölyazı Köyü hakkında daha fazla bilgi için Tıklayınız...

14. Trilye

Trilye Aya Stephanos Kilisesi Fatih Camii dış cephesi ve tarihi taş mimari

Trilye’nin simge yapılarından Aya Stephanos Kilisesi, günümüzde Fatih Camii olarak kullanılan çok katmanlı bir tarih mirasıdır. Bizans taş işçiliği ve sakin sokakların içindeki konumu, köyün benzersiz ruhunu en iyi yansıtan detaylardan biridir.​​​​​​​

Mudanya’ya bağlı küçük bir balıkçı kasabası görünümünde olan Trilye, tarih, huzur ve zeytin arayanlar için mükemmel bir durak. Mudanya’dan yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta bulunan Trilye, eski bir Rum yerleşimi. Mübadeleye kadar da Rum nüfusunun ciddi oranda baskın olduğu yerlerden birisidir. Zaten Trilye’de bulunan yapılara baktığımızda bu durum çok daha net karşımıza çıkıyor.

İsmine baktığımızda “üç” temeline dayalı rivayetlerden geldiği söylenir. En bilineni ise İznik’te toplanan konsil sırasında aforoz edilen üç papazın bu bölgeye gelmesidir.

1909 yılında Trilyeli bir metropolit olan Hristosmos tarafından inşa edilen “Taş Mektep”, 1980’lere kadar kullanılmıştır. Bakımsızlıktan harabeye dönse de yapılan restorasyon ile tekrar hizmete girmesine az kaldı.

Taş evlerin arasında taş sokaklarda yürürken günümüzde farklı amaçlarla kullanılmış birçok kilise de göreceksiniz. Aziz Vasil Kilisesi Trilye Kültür Merkezi, Aya Ioannes Kilisesi Dündar Evi, Aya Stephanos Kilisesi Fatih Camii olarak kullanılıyor. Bunların dışında neredeyse harabe haline gelmiş olan Kemerli Kilise de görebilecekleriniz arasında.

Ana cadde üzeinde ve liman tarafında birçok zeytin ve zeytinyağı satan yer ile karşılaşacaksınız. Burada yapacağınız en büyük hata bu ürünlerden almadan dönmek olur.

Trilye’deki restaurantlarda mevsim balıklarından oluşan bir yemeği de atlamamakta fayda var.

Konum için tıklayınız.

15. Mudanya Mütareke Evi

Mudanya Mütareke Evi iç mekanı ve müzakere odası canlandırması

Bursa’nın Mudanya ilçesindeki Mütareke Evi, 11 Ekim 1922’de Cumhuriyete giden yolu açan tarihi müzakerelerin yapıldığı yalıdır.

Bursa’nın Mudanya ilçesinde, deniz kıyısında bulunan Mütareke Evi, Cumhuriyete, bağımsızlığa giden yolda ilk adımın atıldığı yerdir. Sahada kazanılan zaferlerin, 11 Ekim 1922’de masa başında taçlandırıldığı yerdir Mütareke Evi. 1800’lü yıllarda Rus tüccar Aleksandır Ganyanof tarafından yaptırılan bir yalı olan yapı 1937 yılından beri müze olarak kullanılıyor. İki katı ziyarete açık olan müzede giriş katı müzakerelerin yapıldığı odaları bulundururken, üst kat İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyetin yaşam mahalli olarak kullanılmıştır.

Konum için tıklayınız.

Mudanya Mütareke Evi hakkında daha fazla bilgi için TIKLAYINIZ...

16. İznik

İznik Lefke Kapı surları ve tarihi ana giriş kapısı

İznik’in dört ana girişinden biri olan Lefke Kapı, Roma ve Bizans dönemlerinden günümüze ulaşan etkileyici sur yapılarından biri. Kırmızı tuğla dokusu ve masif kuleleriyle kentin antik kimliğini güçlü şekilde yansıtır.​​​​​​​

İznik, başlı başına önemli bir merkez. Aslında İznik için en uygun tabir “3 Devlet 1 Başkent” olurdu heralde. Bursa’ya yaklaşık 75 km uzaklıkta, İznik Gölü’nün (Türkiye’nin en büyük 5. gölü) doğu kıyısında bulunan İznik, tam bir medeniyetlerin buluşma noktası. Bizans, Anadolu Selçuklu Devleti ve kısa süre de olsa Osmanlı’ya da başkentlik yapmıştır. Günümüzde bir ilçesi olan Bursa’dan çok daha önemli bir kent olan İznik, zamanla ticaret yollarının ve şartların değişmesi ile önemini kaybetmiş ve yerini Bursa’ya bırakmıştır. Hristiyanlığın şekillendirildiği ve belli başlı kuralların konmaya çalışıldığı 7 konsilden birinci ve sonuncusunun toplandığı yerdir.

Eski ismi Nikea olan İznik’in etrafında surlar hala ayakta duruyor ve Lefke Kapı, İstanbul Kapı, Göl Kapı ve Yenişehir Kapısı olmak üzere 4 girişe sahip. Günümüzde Orhan Camii olarak kullanılan Ayasofya, kentin en önemli yapısı denebilir. Bunun dışında Roma tiyatrosu, İznik Yeşil Camii, Nilüfer Hatun İmareti – Arkeoloji Müzesi, Hacı Özbek Camii, Süleyman Paşa Medresesi, Dikilitaş, 2. Murad Hamamı, surlar ve özellikle Lefke Kapı, Çini Fırınları görülmesi gerekenlerin en başında yer alıyor. (Bir süre sonra buraya İznik Gölü’nde bulunan bazilika da eklenecek.)

İznik aynı zamanda çinileriyle de ünlü olan bir yerleşim. Tarih boyunca birçok önemli yapının süslenmesinde kullanılan çinilerin üretildiği yerdir. Trafiğe kapalı olan Kılıçarslan Caddesi üzerinde çini ürünlerin satıldığı birçok dükkan var. Eğer isterseniz çini yapımını yerinde de görebilirsiniz.

Konum için tıklayınız.

I. İznik Konsili Hakkında daha fazla bilgi almak için TIKLAYINIZ...

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.