Mudurnu Gezi Rehberi | Tarihi Ahi Kenti Mudurnu

Mudurnu Gezi Rehberi

Sakin bir haftasonu planı için listenize Mudurnu’yu dahil etmeye ne dersiniz? Bolu’nun en güzel ilçelerinden biri olan Mudurnu’yu her yönüyle sizler için kaleme aldık...

Mudurnu Gezi Rehberi ile haftasonu gezi planınıza renk katmak istiyoruz. Bugün Mudurnu, Anadolu’nun şüphesiz en kadim kasabalarından biridir. Zengin kültürel değerleri ve tarihi dokusu ile insana huzur veriyor. Mutfağı ile damaklarda unutulmaz lezzetler bırakıyor.

Çoğumuzun aklına Mudurnu denince ilk etapta tavukçuluk sektörü gelse de Mudurnu’da çok daha fazlası var. 2015 yılında Tarihi Ahi Kenti ismiyle UNESCO Geçici Miras Listesi’nde yerini alan Mudurnu, 2018’de ise Cittaslow-Sakin Şehir ilan edilmiştir.

Fotoğraf: mudurnu.bel.tr

İpek Yolu güzergahının ticaret kokan şehri Mudurnu dün ile bugün arasındaki köprü gibi. Geçmişte hareketli günler yaşayan, nüfusu daha kalabalık olan kent şimdilerde küçük bir kasaba görünümü alsa da, Mudurnu o derin izleri yansıtmaya devam ediyor. Kendinizi sakinlik moduna alıp kafa dinlemeye odakladıysanız Mudurnu doğru adres olacaktır.

Mudurnu nerede, Mudurnu’ya nasıl ulaşılır? Mudurnu’nun tarihi, gezilecek yerleri, yöresel yemekleri nelerdir? Mudurnu’daki Ahilik kültürü ve esnaf duası hakkında bilmedikleriniz neler? Mudurnu’dan ne alınır? Hepsi ve daha fazlası Mudurnu Gezi Rehberimiz’de...

Mudurnu Nerededir? | Mudurnu’ya Ulaşım

Mudurnu, Batı Karadeniz bölgesinde yer almaktadır. Bolu’nun ilçesidir ve Bolu’ya yaklaşık 50 km uzaklıktadır. Göynüke 50 km, Taraklı’ya 75 km, Bursa’ya 265 km, İstanbul’a 250 km, Ankara’ya 200 km, Eskişehir’e 165 km mesafededir.

Peki Mudurnu’ya ulaşım nasıl sağlanır? Özellikle yakın illerden ve Ankara-İstanbul gibi büyük şehirlerimizden ziyaretçi alan Mudurnu’ya ulaşım kolaydır. Şayet kendi aracınız ile geliyorsanız geliş yönünüz itibariyle yol planı yapabilirsiniz. Şehirlerarası otobüs ile geliyorsanız Bolu otogara indikten sonra merkezde Valilik Binası’na yakın konumdan kalkan araçlarla Mudurnu’ya ulaşabilirsiniz.

Mudurnu Kaç Günde Gezilir?

Mudurnu oldukça küçük bir yerleşim. Dolayısıyla bir günde rahat bir şekilde gezilir. Burada önemli olan sizin ne istediğiniz. Şayet Mudurnu’da kafa dinlemek, dolu dolu zaman geçirmek istiyorsanız 1 gece kalmalı Mudurnu yeterli olacaktır. Ya da gündüz Mudurnu’yu rahatça gezip akşama doğru Abant veya Bolu konaklamalı bir plan yapabilirsiniz. Her halükarda Mudurnu gezisi için bir gün yeterli. Mudurnu gezilecek yerleri ve konaklama seçeneklerini yazımızın devamında sıralayacağız. Dilerseniz tamamını okuduktan sonra Mudurnu gezinizin süresine karar verin.

Mudurnu’nun Tarihi | Mudurnu Hakkında Bilgi

Kurulduğu ilk dönemden itibaren gözde bir iskan merkezi olan Mudurnu’nun tarihi Bitinyalılar’a uzanıyor. Konum itibariyle Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan kent tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olmayı başarmıştır. Kervanların uğrak noktası olan Mudurnu kavşak görevi üstlenerek sosyal ve ticari anlamda büyük gelişmeler göstermiştir. Bugün her ne kadar küçük bir kasaba havasında olsa da, halen tarihi arastada geçmişten kalan izleri görebiliyorsunuz. Eskisi gibi olmasa da Mudurnu ticari hayatını yine de devam ettiriyor.

Mudurnu’nun 4 bin yıllık geçmişi olduğu bilinmektedir. Bitinya Krallığı’nın ardından Roma hakimiyetine giren şehir, akabinde Roma’nın ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma (Bizans) yönetimine geçmiştir. Hakkında çok fazla bilgi bulunmayan Mudurnu’ya Malazgirt Zaferi’nin ardından Türk akınları sıklaşmış, Bizans ordusu savunma hatlarını güçlendirmiştir. Mudurnu’nun Türkler tarafından kesin ele geçiriliş tarihi bilinmemekle beraber 1200’lü yılların başından itibaren bölgede Türk nüfuzu artmaya başlamıştır.

Osmanlı döneminde ise Ertuğrul Gazi’nin ölümünün ardından oğlu Osman Gazi Mudurnu ve çevresine ilk seferleri (1291) başlatmıştır. O süreçte Bolu ve Mudurnu çevresi Umur Han Beyliği hakimiyetindedir. Mudurnu’ya sık sık akınlar düzenleyen Osmanlı bölgeye zamanla hakim olmuştur. Osman Gazi’nin yakın arkadaşı Samsa Çavuş Mudurnu  ve çevresinin Türkleşmesinde büyük payı olan beylerden biridir. Ayrıca Konuralp buraya düzenlenen akınlarda görev almış, Osman Gazi’nin silah arkadaşlarından biridir.

Mudurnu’nun yerleşimine baktığınız zaman klasik bir Osmanlı kasabası olduğunu gözlemlersiniz. İki dağ arasındaki vadi; bu vadinin ortasından akan çay (Mudurnu Çayı) ve tepelerden aşağı doğru kurulan evler.

Ünlü seyyah İbn-i Batuta seyahatnamesinde Mudurnu’daki Türk varlığının yoğunluğundan bahseder. 1300’lü yıllarda bölgeye gelen ünlü seyyah hem kırsal kesimde hem de şehir merkezinde Türklerin yaşadığını ve ticaretle meşgul olduklarını belirtir. İbn-i Batuta ahi tekkeleri etrafında örgütlenen ve ekonomik açıdan çok canlı bir hayata sahip olan Mudurnu’da konakladığını da vurgular.

Evliya Çelebi ise seyahatnamesinde şehrin dere kıyısında kayalık bir vadide kurulduğunu, evlerinin çoğunun ahşaptan yapıldığını, bahçeler içinde şirin bir yer olduğunu vurgular.

1402 Ankara Savaşı’ndan sonra Yıldırım Beyazıt’ın Timur’a esir düşmesiyle başlayan Fetret devrinde Bolu civarı Şehzade Mehmet’e sığınma imkanı sağlamıştır. Yani Çelebi Mehmet Mudurnu dağlarına sağınmış ve bir müddet burada kalmıştır. Timur’un askerleri ise o dönemde bir çok kent gibi Mudurnu’yu da yağmalamıştır. Sonrasında Çelebi Mehmet Mudurnu’ya gelmiş ve buradan Bursa’ya geçerek padişahlığını ilan etmiştir.

Osmanlı’nın başkenti Bursa’yı Anadolu’ya bağlayan yol güzergahındaki Mudurnu hem ticari hem de askeri açısından büyük önem arz ediyordu. Bursa-İznik-Geyve-Göynük-Mudurnu-Bolu üzerinden devam eden yola Kuzey Kervan Yolu veya Sol Kol deniliyordu. Bu yol sıklıkla kullanılıyordu. Örneğin IV. Murat Revan seferi dönüşünde kuzey kervan yolunu kullanarak burada konaklama yapmıştır. Yine IV. Murat’ın sadrazamı Kara Mustafa Paşa Bağdat Seferi dönüşünde bu yoldan ilerleyerek Mudurnu’ya ulaşmış ve burada konaklama yapmıştır.

Mudurnu tarih boyunca bir çok isimle anılmıştır. Önemli bir kavşak noktası olan kent asırlar boyunca farklı isimlerle bilinmiştir. Mudurnu’nun isimleri; Comopolis, Modrene, Modreae, Swe Modrenae, Mutarni, Matarni ve Mudurnu’dur. Mudurnu isminin Bursa Tekfuru’nun kızı Matarnı’dan geldiği bilinmektedir. Matarnı zaman içinde Moderna, Monderna, Mundurlu olarak değişmiş ve en son Mudurnu olmuştur.

Kısaca Mudurnu bulunduğu konum itibariyle çok önemli bir kavşak görevi görmüştür. O dönemin ulaşım ağında kayda değer bir paya sahiptir. Böylelikle şehirdeki ticaret hayatı canlı, şehrin tüccarları bol olmuştur. Tabiki bu canlılıkta Ahilik kültürünün ayrı bir önemi olduğunu vurgulayalım.

İstiklal Harbi yıllarında Mudurnu tepkisiz kalmayıp mücadeleye destek vermiştir. Mudurnulu vatansever aydınlar 30 Mayıs 1919’da Redd-i İlhak Cemiyeti’ni, 20 Ekim 1919’da ise Mudurnu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurmuşlardır. 20 Ekim 1920’de Atatürk Mudurnulular’a telgraf göndererek verdikleri mücadele için halka teşekkür etmiştir. Cumhuriyetten sonra ise Mudurnu, Bolu’ya bağlı bir kaza haline gelmiştir. Günümüzde Mudurnu’nun nüfusu yaklaşık 19 bin kişidir.

1960’lı yıllardan sonra tavukçuluk sektörüyle adını duyuran Mudurnu bu anlamda ülke çapında büyük bir üne kavuşmuştur. Yaşanan bir takım ekonomik sorunlar sebebiyle zor günler yaşayan tavukçuluk sektörünün yerini 2010’lu yıllardan itibaren turizm sektörü doldurmaya başlamıştır. 

Mudurnu öncelikle 2015 yılında Tarihi Ahi Kenti ismiyle UNESCO Geçici Miras Listesi’ne eklenmiştir. Ardından 2018 yılının Mart ayında Cittaslow yani Sakin şehir ilan edilmiştir. Bu ünvan Mudurnu’nun dokusuna oldukça uygundur. Zira Mudurnu gelen ziyaretçilere sınırsız huzur ve dinginlik hissettirmektedir.

Turizm potansiyelini her geçen yıl artıran Mudurnu çarşıda 700 yıla yakın süredir esnaf duası yapılmaktadır. Tarihi arastada yapılan bu dua her cuma esnaf tarafından gerçekleştirilmektedir.

Mudurnu’da Bolu İzzet Baysal Üniversitesi’ne bağlı Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır. Bu küçük ilçede eğitim gören üniversite öğrencilerinin olduğunu da belirtelim.

Asırları kucaklamış Ahi Kenti Mudurnu önümüzdeki yıllarda adından daha çok söz ettireceğe benziyor. Kentsel sit alanı kabul edilen ilçenin tarihi konakları, camileri ve arastası gezginlere büyülü bir atmosfer sunuyor.

Mudurnu’da Gezilecek Yerler

Buram buram geçmiş kokan Mudurnu Hisar ve Kulaklı tepeleri arasındaki vadiye kurulmuş tam bir Osmanlı yerleşimi. Osmanlı demişken elbette şehrin içinde o dönemden kalan tarihi eserleri göreceksiniz. Özellikle arastaya girdiğinizde geçmişe yolculuğa çıkmış gibi hissedeceksiniz. Hadi öyleyse Mudurnu’da nereler gezilir, Mudurnu’nun gezilecek yerleri nerelerdir sıralayalım mı? İşte Mudurnu’da gezilmesi ve görülmesi gereken yerler...

1- Yıldırım Beyazıt Hamamı ve Camii

Mudurnu ilçe merkezinde sizi karşılayan en gösterişli yapılardır. Hem hamam hem de camii Yıldırım Beyazıt Caddesi üzerinde yer almaktadır. Cami ve hamam karşılıklı olarak birbirine yakın konumda inşa edilmiştir. Hamam hala aktif olarak kullanılmaktadır.

Hamam ve cami 4. Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Aslında Yıldırım Külliyesi diye geçen yapılar topluluğunda medrese, zaviye ve imaret de yer almaktaydı. Lakin bu yapılardan bazıları zarar görerek ortadan kalmış, geriye hamam ve cami kalmıştır.

Yıldırım Beyazıt’ın şehzadelik yıllarındayken bu yapıları inşa ettirmesi tarihçiler arasında tartışma yaratmıştır. Babası I. Murat henüz padişah iken şehzade Yıldırım’ın bu yaptırdığı eserlerin üzerine kendi adını yazdırması olağandışı bir durumdur.

Yıldırım Beyazıt Camii 1374 yılında inşa edilmiştir. Son cemaat yeri bulunmaktadır. Tek minareli, geniş kubbeli, kareye yakın planlı cami Osmanlı devrinin ilk mimari örneklerinden biridir. 1908 yılında Mudurnu büyük çarşı yangınında zarar gören caminin ahşap kapı ve minberi tekrardan yapılmıştır. Asırlar içerisinde defalarca onarım geçiren cami 21 metreye yakın kubbe çapı ile o dönemin şartları göze alındığında sıradışı bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yıldırım Beyazıt Hamamı ise vadiye doğru meyilli bir arazi üzerinde kurulmuştur. Kitabesine göre 1382 yılında Ömer Bin İbrahim’e yaptırılmıştır. Hamamda kadınlar ve erkekler olmak üzere iki ayrı bölüm bulunmaktadır. 2006 yılında yenilemesi yapılan hamam aktif olarak çalışmaktadır.

2. Kanuni Sultan Süleyman Camii

Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1546 yılında inşa ettirilmiştir. Mudurnu Çayı kıyısında, Armutçular Konağı’nın çok yakınında yer alan cami dikdörtgen planlıdır ve tek minarelidir. Caminin ismi bahçede bulunan mezar taşlarından da okunduğu üzere Camii Cedid olarak geçmektedir. Kimilerine göre bu yapı Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmamıştır. Kimilerine göre ise Kanuni bu camiyi yaptırmış ama boyutunu beğenmediği için camiyi açtırmamıştır. Ancak vefatından 50 sene sonra cami ibadete açılmıştır. Bu rivayet ne kadar doğru bilemiyoruz ama Kanuni Sultan Süleyman Camii şimdilerde restorasyonu bitirilerek tekrar hizmete açıldı.

3. Armutçular Konağı

Aslında Mudurnu’da görmeye değer bir çok konak var. Fakat Armutçular Konağı bilinenlerden farklı. O yüzden mutlaka önüne gidip bir fotoğraf çekin derim. Baştan söyleyelim burası özel mülk. Yani içeri girip gezemezsiniz. Ziyarete açık değildir. Ama yine de Anadolu’nun tek barok uslüpteki konağı olması açısından önemlidir.

1860 yılında ilk olarak Mudurnulu Karaçayırlar ailesi tarafından yaptırılmıştır. Sonrasında 1950’li yıllarda Armutçular ailesine geçmiş ve adı Armutçular Konağı olarak değişmiştir.

Anadolu’daki tek ahşap barok mimarideki bu konak cephesindeki akşap süslemeleri ile dikkat çekmektedir. 3 katlı konakta kare planlı 17 oda, 4 büyük salon ve büyük bir sofa yer almaktadır. Haremlik ve Selamlık bulunan konakta toplamda 27 oda yer almaktadır.

Yapının tavan süslemeleri, kapı üzerindeki tokmakları ve girişteki sütunları hayranlık uyandırmaktadır. Üç pencere ile dizayn edilen her bir oda güneşi alacak şekilde konumlanmıştır. İstanbul’dan getirilen ustalar tarafından 19. yüzyılda inşa edilen Armutçular Konağı içine giremesek de dıştan bile kesinlikle görmeye değer.

4. Mudurnu Saat Kulesi

Fotoğraf: mudurnu.bel.tr

Şehrin doğu kısmında yer alan saat kulesine dilerseniz yürüyerek dilerseniz aracınızla ulaşabilirsiniz. Mudurnu manzarasını en iyi seyredebileceğiniz yerlerden biridir. Mudurnu Saat Kulesi 1890-1891 yıllarında ahşap olarak inşa edilmiştir. Malesef orjinal kule 1900 yılında meydana gelen yangında zarar görmüştür. 1905 yılında tekrar inşa edilen saat kulesi aradan geçen zaman içinde yine zarar görmüş ve son olarak 1990’lı yıllarda onarım görerek dış cephesi ahşapla kaplanmıştır. Günümüzdeki kule ilk yapılan orjinal hali olmasa da ahşap kaplaması o izlenimi veriyor.

Saat kulesinin içine giriş yasak. 12 metre yüksekliğe sahip saat kulesi kare planlıdır. Kulenin hemen yanında ise kafe yer almaktadır.

5. Pertev Naili Boratav Kültür Evi

Pertev Naili Boratav, Mudurnu denince akıllara ilk gelen isimlerden biridir. Kendini Mudurnulu olarak gören Boratav 1907 yılında Bulgaristan’ın Smolyan şehrine bağlı Darıdere’de dünyaya gelmiştir. Babası Abdullah Naili Boratav kaymakamdır ve 1910’lu yıllarda Mudurnu’ya görev icabı atanır. İşte halkbilimci ve folklor araştırmacısı Pertev Naili Boratav’ın Mudurnu sevgisi böylelikle başlar. O dönem Osmanlı’nın zor yıllarıdır ve işgaller başlayınca da Kaymakam Abdullah Naili görevinden istifa ederek Kuva-yi Milliye’ye katılır. Maaşını ve kariyerini bırakıp milli mücadelede aktif rol alan Abdullah Naili Boratav işgaller bitince tekrar kaymakam olarak görevine başlar. Görevi bitince de Mudurnu’dan ayrılan Boratav ailesi, Mudurnulularca hiç unutulmaz.

Anadolu ve Türk kültürü üzerine çalışmalar yapan ve Mudurnu’yu çok seven Pertev Naili Boratav’ın ismi bu tarihi binada yaşatılmaktadır. Sadece Boratav’a ait eserler yok burada. Aynı zamanda Mudurnu’da eskiden kullanılan bir çok etnografik eser de sergilenmektedir.

Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği Pertev Naili Boratav Kültür Evi olarak isimlendirilen bina Yıldırım Beyazıt Camisine çok yakın. Ankara Caddesi üzerinde bulunan bina Mudurnu çarşı içerisinde yer almaktadır. Dernek başkanı Necdet Akay gelen ziyaretçileri karşılıyor ve hakikaten dolu dolu bilgilendiriyor. Burayı ziyaret etmek ücretsiz.

Kültür Evi’nde ayrıca Atatürk’ün hiçbir yerde görmediğiniz resmi var. Necdet Bey’e mutlaka o resmi sorun, size gösterecektir. Ayrıca 1938’de Atamızın ölümünden sonra basılan gazete hala burada saklanıyor. Daha bir çok eserin bulunduğu Pertev Naili Boratav Kültür Evi sizi nostaljik ve duygusal bir yolculuğa çıkaracaktır.

6. Mudurnu Ahiler Müzesi

Çarşı içerisinde Belediye caddesinde yer alan küçük bir müzedir. Girişi ücretsizdir. Ahilik Anadolu’da doğmuş bir kültür ve bugün bile Mudurnu bu kültürü en iyi yaşatan şehirlerden biridir. 700 yıldır Ahilik Duası’nın yapıldığı çarşıda esnaf bu kültürle yoğrulmuştur.

Mudurnu Ahiler Müzesi 2017 yılında ziyarete açılmıştır. Müzede ahilik hakkında genel bilgiler bulunmaktadır. Ahiliğin esasları, ahilik duası, meslek kolları, ahilikte eğitim ve dahası hakkında bilgi veren panolar yer almaktadır. Ayrıca demirci ve bakırcı esnafının kullandığı malzemeler sergilenmektedir.

Ahiler Müzesi fazla zamanınızı almayacaktır, buraya mutlaka uğrayın derim. Geçmişten gelen bu kültürel mirası anlamak ve anlatmak büyük önem taşımaktadır.

7. Mudurnu Tarihi Konakları

Mudurnu sokaklarını gezerken başınızı kaldırıp tarihi konakları seyretmeden yürüyemiyorsunuz. Hepsi birbirine benzer gibi dursa da yine de bakmaya doyamıyorsunuz. Mudurnu evleri klasik bir çok Türk yerleşimi gibi daracık sokaklar üzerinde kurulmuştur. Evler genellikle iki ya da üç katlıdır. Geniş aileler için tasarlanan konaklar yaklaşık 100-150 yaş arasındadır.

Her bir eve üzerinde tokmak bulunan büyük bir kapıdan girilmektedir. Evlerde mutlaka büyük bir avlu yer almaktadır. Evin hayat kısmı diyebileceğimiz bu alanda evin günlük işleri dönmektedir. Avluda ahır, kiler gibi bölümler bulunmaktadır. Mutfak zemin katta yer almaktadır. İkinci ve üçüncü katlar yaşam alanıdır. Yani oturma odası ve yatak odalarının olduğu katlardır. Evler güneş ışığını en iyi alacak şekilde tasarlanmıştır.

Aslında Mudurnu evleri Safranbolu, Beypazarı, Göynük evleri gibi hemen hemen aynı özellikleri göstermektedir. Mudurnu Kentsel Sit Alanı ilan edilmiştir ve ilçede yaklaşık 200 civarı tescilli konak vardır. Bu konaklar içinde en popüler olanları ise Armutçular Konağı, Yarışkaşı Konağı, Fuatbeyler Konağı, Keyvanlar Konağı, Hacı Abdullahlar Konağı, Hacı Şakirler Konağı, Tekkeliler Konağı.

8. Şehriman Tepesi (Şeyhül İmran Tepesi)

Mudurnu’nun seyir terası gibidir bu tepe. Yolları biraz bozuk malesef ama yine de Mudurnu manzarasını seyretmek isterseniz Şeyh İmran Veli’nin türbesinin olduğu bu tepeye çıkabilirsiniz.

9. Sülüklügöl

Fotoğraf: bolu.ktb.gov.tr

Mudurnu’ya bağlı Sülüklügöl Mudurnu civarında gezilebilecek yerler listesine eklenebilir. Fakat hemen belirtelim  buranın yolu biraz sıkıntılı. Alçak araçlar kesinlikle gitmemeli.

Sülüklügöl, Mudurnu’nun Tavşansu Köyü sınırında yer alan göldür. Burası Bolu’daki bir çok göl gibi heyelan sonucu oluşmuş bir göldür. 2011 yılında tabiat parkı ilan edilen Sülüklügöl, zamanında içinde bulunan sülüklerden ötürü bu ismi almıştır. Yaklaşık 30 metre derinliğe sahip olan gölde yüzmek tehlikeli ve yasaktır. Göl çevresinde tesis bulunmamaktadır. Yani piknik yapmak isterseniz mutlaka yanınıza kendi yiyeceğinizi almalısınız. Gölde sazan ve alabalık bulunmaktadır. Burada balık tutabilir, kamp kurabilirsiniz.

10. Mudurnu Babas Kaplıcası

Mudurnu merkeze yaklaşık 5 km uzaklıktaki kaplıcadır. Gürçam Köyü’nde yer alan kaplıcalar biraz eski olduğu için şikayet alabiliyor fakat suyunun şifasından memnun olanlar var.

Mudurnu Ahi Duası | Esnaf Duası

Günümüzden yaklaşık 800 yıl önce kurulan Ahilik Teşkilatı Anadolu’ya özgü bir gelenektir. Türklerin Rönesansı olarak tanımlanan Ahilik, Hacı Bektaş’ın tavsiyesiyle Ahi Evran tarafından 1200’lü yıllarda kurulmuştur. Ahi kelimesinin anlamı hakkında bir kaç farklı görüş vardır. Birine göre Ahi “kardeş” anlamına gelmektedir. Diğer görüşe göre ise “eli açık, cömert” demektir.

Ahilik Teşkilatı günümüzün esnaf odaları ile benzetilebilir. O dönemde ahi olacak kişi el becerisine göre yetiştirilirken akıl, bilim, ahlak ve çalışma prensibi üzerinde bilinçlendirilmektedir. Yamak-çırak-kalfa-usta hiyerarşisi içerisinde eğitilen esnaf ve sanatkarlar ahlak felsefesi ile yoğrulurdu. En son aşamaya gelen ahiye şed kuşama töreni yapılırdı. Elbette ahilik bu kadar kısa bir konu değil, uzun uzun anlamak ve okumak lazım.

Lakin Mudurnu’da her Cuma yapılan Esnaf Duası bizlere kalan kocaman bir kültür. 14. yüzyılın başlarından beri her Cuma günü,Cuma Salası verildikten sonra bu dua yapılmaktadır. Mudurnu Demirciler Çarşısı ve Orta Çarşı’da esnaf toplanır ve dua başlar. Demirciler esnafı dua sırasında oturur, diğer esnaf ayağa kalkar. Sebebi ise demirciler esnafı demir döverken her daim ayaktadır. Diğerleri oturarak iş yapar. O yüzden demirciler dua sırasında oturarak Amin derler. Esnaf karşılıklı yer değiştirerek birbirini anlamaya çalışır. Burada karşılıklı saygı ve empati duygusu ortaya çıkmaktadır. Duanın ardından ikramlar ve hayırlar yapılmaktadır.

Mudurnu’da her Cuma yapılan bu dua gelenek haline gelmiştir. Ayrıca Mudurnu’da yeni iş yeri açacak bir kimse açılışı mutlaka Cuma duasından sonra yapmaktadır. Dileriz 800 yıllık bu gelenek nesilden nesile aktarılmaya devam eder.

Mudurnu’da Ne Yenir? | Mudurnu Lezzetleri

Bolu ilimiz mutfağı ve aşçılarıya ünlüdür. Yöresel lezzetler deyince liste bir hayli kabarıyor. Bolu’nun yöresel yemekleri ve Bolu restoranları için buraya tıklayabilirsiniz.

Mudurnu şüphesiz tavukçuluğu ile akıllarda yer etmiş durumda. Ama sadece tavuk olmamalı tadacağınız. Salaş mekanları ile gönülleri fetheden Mudurnu’da çarşı içinde inanılmaz lezzetler sizi bekliyor. Peki Mudurnu’da ne yenir, nerede yenir? Mudurnu restoranlarını sıralayalım...

1. Meram Lokantası

Mudurnu denince akıllara haliyle tavuk geliyor. Şayet gelmişken tavuk tercih ederim diyorsanız Meram Lokantasına uğramanızı tavsiye ederim. Burada dilerseniz Kaşık Sapı ve Bombay fasülyenin de tadına bakın. Mekanın konumu oldukça kolay. Mudurnu merkezde yer alıyor.

Konum için Tıklayınız...

2. Aşiyan Mudurnu Sofrası

Mudurnu’nun en leziz mekanlarından biri. Burada da Kaşık Sapı ve sarması harika. Bombay fasülye veyanında turşu enfes. Mekan biraz küçük ama hakikaten sımsıcak bir ortam.

Konum için Tıklayınız...

3. Mudurnu Ekmek Teknesi

Salaş mekan arayanlara tavsiyem Mudurnu Ekmek Teknesi olacak. Burası küçücük ama sıcacık bir mekan. Kokoreç, atom gibi ekmek arası atıştırmalıklar var. Karnım çok acıkmadı ama ekmek arası birşeyler yiyeyim diyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. Mekanın yeri oldukça kolay, Mudurnu çarşı içinde yer alıyor.

Konum için Tıklayınız...

4. Mudurnu Tostçusu

Mudurnu’da yine salaş bir mekan ama çok lezzetli. Tost deyip geçmeyin bazlama arasına yapılan bu tost harika. Bazlama tostun içine sucuk, kaşar, ketçap ve mayonez konuluyor. Tadı enfes, üstelik bazlamaları da kendileri yapıyor. Tost - ayran ikilisinden yanaysa gönlünüz Mudurnu Tostçusuna mutlaka uğrayın derim.

Konum için Tıklayınız...

5. Köşem Köfte Salonu

Şirin mişirin sıcak mı sıcak bir mekan. Köftesi, çorbası, et kavurması çok ama çok lezzetli. Burayı işleten karı-koca bütün samimiyetiyle ev yemekleri tadında gelenleri doyuruyor.

Konum için Tıklayınız...

6. Kanaat Lokantası

Bu mekan da Mudurnu’nun en meşhur olanlarından. Meram Lokantası ile karşılıklı bu işletmenin de yemekleri çok lezzetli. Yöresel yemek olan Kaşık Sapı’nı burada deneyebilirsiniz. Bombay Fasülye, turşu, çorbalar ve tatlılar başarılı.

Konum için Tıklayınız...

Mudurnu’da Konaklama

Mudurnu’da konaklamak mantıklı mı değil mi? Bir tur rehberi olarak bazen en çok aldığım soru bu oluyor. Şayet beklentiniz orta ve üstü ise Mudurnu’da konaklama yapmayın derim. Neden mi? Çünkü burada otel hizmeti verecek olan yapılar tarihi konaklar. Yani; konaklar modern bir otel hizmeti elbette veremezler. Tarihi bir atmosfer yaşamak isteyenler için ideal olabilir. Fakat çoğu kişi konaklardaki şartlardan şikayet edebiliyor. Yine de konakta bir gece kalmak isterim diyorsanız Melek Hotels Mudurnu Tekkeliler Konağı, Hacı Şakirler Konağı ve Bökesoylar Konağı’nı tavsiye ederim.

Mudurnu’da kalmayıp Abant’a ya da Bolu merkeze de geçebilirsiniz. Burada da çok güzel oteller olduğunu belirtelim. Bolu otelleri için buraya tıklayabilirsiniz.

Mudurnu’dan Ne Alınır?

Mudurnu’dan alışveriş yapmadan dönmek istemeyeceksiniz. İğne oyaları ile meşhur ilçenin çarşısında dünden ve bugünden onlarca hediyelik eşya görebilirsiniz. Mudurnu’nun iğne oyaları ve iğne oyasından yapılan takıları çok güzel, mutlaka göz atmalısınız.

Bakırcılar çarşısında minik minik dükkanlarda bir çok süs eşyası mevcut, yöresel ürünler, el emeği bakırlar…

Şayet Cumartesi gününe denk geldiyseniz Mudurnu’da kurulan pazar var. Özellikle köylü ablaların el emeği ürünler tezgahlarda yerini alıyor. Erişte, keş peyniri, yöresel tarhana, el açması gözlemeler, baklavalar ve kabaklı gözleme... Burada midenizi şenlendirecek çok şey var. Alışveriş için doğru yerdesiniz yani.

Mudurnu’dan alınacak en meşhur tatlı ise Mudurnu Saray Helvası. Dilerseniz çarşı içinden dilerseniz Mudurnu’dan Abant’a giden yol üzerindeki Saray Helvası satış mağazasından helvalarınızı alabilirsiniz. Köpük helvası da alabilecekleriniz arasında.

Mudurnu Festivalleri ve Önemli Günleri

1. Mudurnu İpek Yolu Kültür Sanat ve Turizm Festivali

Yaz başında yapılan bu festival geçmişte İpek yolu güzergahında yer alan ve ticari önemi büyük olan Mudurnu’nun en önemli festivalidir. Festival oldukça renkli geçmektedir. Pilav ikramı, halk dansı gösterileri, çeşitli el sanatları atölyeleri, sünnet töreni ve Karakucak güreşleri bir kaç gün süren festivalin renkli kısımlarıdır.

2. Ahilik Haftası Kutlamaları

Eylül ayında gerçekleşen Ahilik Haftası kutlamaları da oldukça renklidir. Ahiliğin tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması adına çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Kutlamalarda temsili şed kuşama töreni yapılıp, esnaf ziyaret edilmekte, esnaf duası yapıldıktan sonra da Ahi pilavı dağıtılmaktadır. Denk gelirseniz bu kadim kültüre tanıklık edebilirsiniz.

Cittaslow Mudurnu Huzur Veriyor...

Haftasonu için sakin bir yer hayali kurduysanız Mudurnu sizi bekliyor. Kasabanın geçmişi ve bugünü çok şey fısıldıyor. Sıkıcı değildir Mudurnu, bunu ancak tarih severler anlar. Geçmişin izlerini bağrında taşıyan bu kadim kasabayı görün ve yaşayın. Ama lütfen sindirerek... Ahiliğin ışığında Mudurnu’ya selam olsun o halde...

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun…

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.