Antalya’nın en doğusunda kalan ilçesi Gazipaşa hakkında bilmedikleriniz neler? Doğal ve tarihi güzellikleri ile dikkat çeken Gazipaşa’da nereler gezilir? İşte Antalya'nın gizli cenneti Gazipaşa gezilecek yerler...
Antalya, Türkiye’nin dünyaca ünlü turizm beldesidir. Tatil için Antalya’yı tercih edenler Alanya başta olmak üzere, Belek, Kemer, Kaş gibi turistik ilçelerden vazgeçemezler. Halbuki Antalya’nın adı daha az duyulan ilçesi Gazipaşa sahip olduğu turizm potansiyeli ile “Ben de varım” dercesine turistlere göz kırpıyor.
Doğa, Gazipaşa’da heykeltıraş gibi çalışmış… Koru Plajı’nın bu sıra dışı kayalıkları arasında yer alan doğal havuzlar, hem serinlemek isteyenleri hem de görenleri büyülüyor.
Evet her geçen yıl turizm potansiyelini artıran Gazipaşa ilçesi öyle gözüküyor ki yakın zamanda adından daha sık bahsettirecek.
Gazipaşa’nın Konumu
Gazipaşa ilçesi Antalya ile Mersin arasındaki turizm beldelerinden biri. Özellikle Alanya’ya olan yakınlığından ve ilçede bulunan Gazipaşa-Alanya Havalimanından dolayı da işlek bir belde. Her yıl bir çok farklı ülkeden gelen uçaklar ilçeye hareketlilik katarken, keşfetme meraklısı olan onlarca yerli-yabancı turistin de ilgi odağı olmaktadır muz bahçeleriyle ünlü bu güzel ilçe "Gazipaşa".
Gazipaşa’nın yeşil altınları… Muz ağaçlarının gölgesinde doğa kadar emek de büyüyor. Bu bahçeler, sadece tarımın değil bölge kimliğinin birer parçası.
Antalya’ya 175 km, Alanya’ya 45 km, Anamur’a ise 75 km mesafedeki Gazipaşa deniz kıyısındaki konumu ile ulaşımı da kolay olan bir ilçedir.
Gazipaşa’nın Tarihçesi
Antalya’nın en doğusundaki ilçesi Gazipaşa’nın tarihinin M.Ö. 2000’li yıllara dayandığını gösteren izler vardır. Tahmini olarak yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahip olan ilçe Hititler döneminde Arzava olarak anılır ve Hitirler’e ev sahipliği yapar.
Tarihle gökyüzü burada buluşuyor… Selinus Antik Kenti’nin surları hala ayakta; Hititler’den Osmanlı’ya uzanan geçmişiyle dikkat çeken kentin günümüze kalan taşları, binlerce yıllık sessizliğini Akdeniz rüzgarıyla fısıldıyor.
Yapılan kazılarda Gazipaşa tarihi hakkında daha net bilgiyi veren yerleşim ise Selinus Antik Kenti olmuştur. Gazipaşa’da tarihi boyunca hüküm süren medeniyetler; Hititler, Yunanlar, ardından Roma, Bizans, Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlı olmuştur.
Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat 1221 yılı Alanya’nın fethiyle beraber Gazipaşa’yı da Selçuklu topraklarına katmıştır. Bu dönemde Selinus antik kentinin isminin değişikliğe uğrayarak “Selinti” olması ile Gazipaşa “Selinti” olarak anılmıştır.
Zamanında bir kenti besleyen su, şimdi bir tarihi anlatıyor… Selinus’un bu taş kemerleri, sadece mühendislik harikası değil, aynı zamanda geçmişin ritmini bugüne taşıyan sessiz bir iz.
Selinti uzun bir süre Karamanoğulları Beyliği’nin hakimiyetinde kalmışsa da Fatih Sultan Mehmet döneminde fethedilerek Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. Selinti, Cumhuriyetle beraber Gazipaşa ismini almıştır. Bir dönem Mersin’e bağlanan ilçe, daha sonra yeniden Antalya’ya bağlanmıştır. Günümüzde nüfusu yaklaşık 50 bin kişidir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın adını taşıyan ilçe sahip olduğu tarihi ve doğal güzellikleri ile her geçen yıl turizm potansiyelini daha da artırıyor.
Bu sahil, kalabalıklardan kaçmak isteyenlere doğanın sunduğu küçük bir kaçış noktası… Kayaların koruduğu bu kumsalda, deniz de zaman da usulca akar.
Akdeniz kıyılarında Caretta Carettaların yumurtalarını bıraktığı yerlerden biridir aynı zamanda Gazipaşa. Şimdi gelin hem tarih hem de eşsiz doğal güzellikleri bulunan Gazipaşa’da gezilecek yerleri sıralayalım…
Gazipaşa Gezilecek Yerler
1- Selinus Antik Kenti
Deniz kıyısında yüksek bir tepenin üzerinde kurulu Selinus Antik Kenti Gazipaşa limana yakın konumdadır. Tepeye ulaşmak için yaklaşık 650 basamak yürümek gerekiyor. Neredeyse bir saati bulan yürüyüş ile ulaşılan kentin akropolisinden ise manzara muhteşem. Akropolden Koru Plajı-Doğal Havuzlar, yat limanı ve Akdeniz görülmekte.
Yüzyıllar önce bu kemerlerin içinden geçen su, bugün bile Selinus’un yaşadığını fısıldıyor. Taş taş üstüne değil; geçmişin bilgeliği üzerine inşa edilmiş bir antik mühendislik eseri bu.
Selinus Antik Kenti Roma, Bizans, Selçuklu izleri taşır. Fakat Selinus’u farklı ve özel kılan en önemli etkenlerden birisi; Roma İmparatoru Trajan’ın (Traianus) 8 Ağustos 117 senesinde burada ölmüş olmasıdır. Bilinen “en iyi 5 Roma imparatorundan ikincisi” olarak kabul edilen Trajan sefer dönüşü burada aniden ölmüş ve bedeni burada yakıldıktan sonra külleri Roma’ya gönderilmiştir. İşte bu sebepten Selinus Antik Kenti Anadolu coğrafyasındaki kıymetli kentlerden biri kabul edilmiştir Roma devletinin gözünde.
Selinus Antik Kenti'nin kalıntıları sadece tepede yer almıyor, tepenin eteklerinde ve şehrin içinde de bazı kalıntıları görmek mümkün. Ticaretin yoğun yaşandığı bir liman kenti olan Selinus’un göz alıcı su kemerleri de şehrin içinde görülebilmekte.
Dilerseniz vaktiniz varsa ve kondisyonunuz da yetiyorsa Selinus’un akropolisine çıkın buradaki kalıntıları gezin. Selinus antik kentine giriş ücretsiz.
2- Koru Plajı ve Doğal Havuzlar
Halk arasında “Yalı taşı” olarak adlandırılan ve ilginç görüntüsü ile dikkat çeken Doğal Havuzlar ve Koru Plajı Gazipaşa’ya gelip de mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Koru Plajı yaklaşık 2 kilometre uzunluğa sahip ve Türkiye’deki caretta carettaların yumurtlama alanlarından biridir.
Dalgalar çekildikçe ortaya çıkan bu taş havuzlar, doğanın sabırla işlediği eşsiz bir tablo gibi… Gazipaşa’nın Doğal Havuzları, her su birikintisinde başka bir güzellik saklıyor.
Koru Plajını farklı kılan ise plajın en doğusunda yer alan doğal havuzlar. Suyun içerisinde oluşmuş bu eşsiz görsellikteki havuzlar yaz boyunca yüzmek isteyenlerle dolup taşıyor. Kayalıkların arasında yer alan havuzlarda yüzmek isteyenler kaymamak için dikkatli bir şekilde yürümeli.
Peki Doğal Havuzlar nasıl oluşmuştur? İlk akla gelen bu soru oluyor elbet. Yörede bulunan akarsular tarafından taşınan doğal çimento maddesi suyun içerisindeki taşlarla birleşince bu şekilde bir görünüm ortaya çıkar. Halk bu ortaya çıkan taşlara “Yalı taşı” adını verir. İlginçtir ki yöre halkı burada oluşan bu yalı taşlarından zaman içerisinde değirmentaşı üretir ayrıca bu taşları inşa ettikleri evlerinin bazı kısımlarında kullanırlar.
Deniz burada farklı akar… Doğal havuzların sığ ve durgun suları, küçük çocuklardan profesyonel yüzücülere kadar herkese eşsiz bir deneyim sunuyor. Gazipaşa’nın bu sessiz mucizesi, huzurun adresi.
Set şeklindeki oluşumlar hakikaten ilginç ve fantastik. Burada 3 büyük havuz yer almakla beraber ufak tefek bir çok havuz da bulunmakta. Dalga olmadan sakince yüzmek isteyenler için bulunmaz bir nimet burası. Hemen dibinde bulunan kafede birşeyler yeme-içme şansınız da var.
Dilerseniz daha ileride kumluk plajda yüzebilirsiniz, sakin oluyor genelde ama bazı imkanların olmadığını belirtelim (wc, duş, tuvalet gibi). Şayet Doğal Havuzlar’da yüzmeyi planlıyorsanız da ayağınızda mutlaka ayakkabınız olsun, yanınızda da deniz gözlüğü. Hem yüzün hem de suyun dibini seyredin.
3- Yalan Dünya Mağarası
Yalan Dünya Mağarası, Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde yer alıyor. Alanya’ya ise sadece 1 saat mesafede bulunan mağara görenleri kendine hayran bırakıyor.
Milyonlarca yılda oluşmuş bu taşlar, zamanın sabrını anlatıyor. Yalan Dünya Mağarası’nda her sarkıt bir sır, her kıvrım bir masal gibi duruyor; loş ışıkların altında doğa fısıldamayı sürdürüyor.
Yolunuz Alanya’ya yada Gazipaşa’ya düşerse Yalan Dünya Mağarası’na mutlaka uğrayın. Dünyanın en uzun mağaralarından biri olarak bilinen 5 milyon yıllık mağaranın gizemi, renkli ışıklarla apayrı bir hava katılmış görselliği gelenleri büyülüyor...
4- Delikdeniz Kral Koyu ve Antiochia ad Cragum Antik Kenti
Gerçek bir doğa harikası olan Delikdeniz Kral Koyu ve hemen yamacındaki Antiochia ad Cragum Antik Kenti öylesine çekici öylesine özel bir rota ki hayran olmamak mümkün değil.
Doğanın ustalıkla oyduğu bu kaya kemeri, denize açılan taş bir kapı gibi… Kral Koyu’nda su, ışık ve sessizlik arasında kurulan bu denge, ziyaretçilerine sadece bir manzara değil; unutulmaz bir an bırakıyor.
Yaklaşık 50 kilometre kıyı uzunluğuna sahip Gazipaşa’nın görmeye değer eşsiz koyları ve kıyıları var. Özellikle de kayalıkların arasında kendini saklamış fantastik koylara sahip bu güzel ilçe.
İşte en fantastik koylardan biri olan Delikdeniz (Kral Koyu) ve Antiochia Ad Cragum antik kenti...
5- Nephelis Antik Kenti
Delikdeniz’e yarım saat mesafede yer alan Nephelis Antik Kenti maceraseverler için tercih edilebilecek bir yer. Muzkent’ten ulaşabileceğiniz antik kent yola yakın konumda fakat bakımsız durumda olduğu için biraz yürümeniz gerekiyor. Muz bahçelerinin arasından ulaşabileceğiniz Nephelis kentinden ayakta kalan Roma ve Bizans dönemi kalıntıları mevcut.
Dik bir yamaç üzerine kurulu şehrin surları ve akropolü iyi durumdadır. Şayet tarih ve macerasever biriyseniz burayı ziyaret edebilirsiniz.
6- İotape Antik Kenti ve Koyu
Gazipaşa’ya yaklaşık 10 km mesafede bulunan İotape yani Aytap Antik Kenti ve koyu bölgenin gizli cennetlerinden. Burası büyük bir koy değil ama denizi çok güzel (tabi gelenler tarafından daha temiz tutulsa).
.jpg)
Bir zamanlar kraliçelere adanmış bu sahil, bugün sessizliğin ve sadeliğin adresi. Aytap koyunda tarihin izleriyle deniz aynı maviliği paylaşırken, her gelen kendi hikayesini fısıldar suya.
Eski Alanya-Gazipaşa sahil yolu üzerinde bulunan Aytap harabeleri malesef fazlasıyla tahrip olsa da, zamanında deniz kıyısında kurulmuş önemli kentlerden biridir Aytap (İotape). Çoğunlukla Roma ve Bizans dönemi eserlerinin görüldüğü kentte yukarı kısımda bir akropol vardır ve surlarla çevrelenmiştir şehir.
Taş duvarların gölgesinde, maviliğe açılan sakin bir koy… Iotape’nin bu sessiz köşesi, hem geçmişe tanıklık ediyor hem bugünün yorgunlarına kucak açıyor.
Kentin ismi Kommagene Kralı 4. Antiochos’un karısı İotape’den gelmektedir. Halk arasında zamanla Aytap olarak anılan kentin deniz kısmında kalıntılar daha çok. Denize girmek isterseniz Aytap koyunun her iki tarafında farklı koylar da yer alıyor.
7- Aysultan Kadınlar Plajı
İotape (Aytap) Koyu’nun hemen 800 metre gerisindeki koydur. Kadınlar için ayrılan bu koyun denizi güzel biraz taşlı fakat hanımlar tarafından tercih edilen bir koy. İçeride yer alan tesisin açık olup olmadığını teyit edip öyle gitmek de fayda var.
Aysultan Kadınlar Plajı, mavinin ve sessizliğin kadınlara ait bir parçası gibi… Gözlerden uzak, huzura yakın bu sahil, günün telaşını geride bırakmak isteyenlere kucak açıyor.
8- Günnercik Yaylası
Gazipaşa’ya 55 km mesafede bulunan fakat araçla yaklaşık 2 saate yakın yol yapmanız gereken yayladır. Gazipaşa’nın en büyük düz ovası olma özelliği taşıyan, Toroslar’ın bağrındaki 1800 metrelik rakımı ile bir doğa harikası olan Günnercik Yaylası, şayet vaktiniz varsa tercih edilebilecek yerlerden.
Yazın sıcağından kaçan bir çok kişi tarafından tercih edilen yaylanın etrafı dağlarla çevrili. Üstelik baharda karlaar erimeye başlayınca da biriken suların oluşturduğu geçici göl muhteşem bir manzara sunuyor. Atatürk’ün silüetinin yansıdığı yayla olarak da ün yapmıştır Günnercik Yaylası.
Burada “Toroslar Günnercik Yayla Şenliği” yapıldığını da belirtelim. Çeşitli etkinliklerin düzenlendiği şenlik bölgenin tanıtımı açısından da oldukça faydalı.
** Bunların Dışında Alanya sınırlarında olsa da Gazipaşa’ya yakın konumda bulunan yerleri “Gazipaşa Gezilecek Yerler” listenize ekleyebilirsiniz:
9- Sapadere Kanyonu ve Cüceler Mağarası
Güneş ne kadar yakıcı olursa olsun, Sapadere Kanyonu’nda suyun sesi tüm ısıyı unutturur. Şelalenin gölgesinde soluklanmak, doğanın nabzını dinlemek gibidir.
Gazipaşa’ya 40 kilometre mesafede bulunan kanyon ve mağaradır. Birbirine çok yakın konumda bulunan Sapadere Kanyonu ve Cüceler Mağarası, yaz sıcağından bunalanlar için inanılmaz güzellikte bir adres. Alanya ilçe sınırlarında olsa da Gazipaşa’ya yakınlığı ile dikkat çeken Sapadere Kanyonu ve Cüceler Mağarası mutlaka görülmesi gereken doğa harikalarından...
10- Dim Mağarası
Dim Mağarası’nda taşlar susmuyor, zamanla konuşuyor… Her sarkıt ve dikit, binlerce yılın izini taşırken mağaranın içindeki renkler adeta başka bir dünyaya açılan kapı gibi görünüyor.
Dim Mağarası da Alanya sınırlarında bulunan eşsiz güzellikteki mağaralardan biri. Gazipaşa’ya 40 kilometre mesafede bulunan mağara muhteşem sarkıt ve dikitleri ile Türkiye’nin en güzel mağaralarından biri şüphesiz...
Herkese keyifli geziler diliyorum…
Seyahatleriniz RehberName tadında olsun...
