Türkiye’nin en uzun ikinci plajı olan Patara Plajı’nın özellikleri nelerdir? Patara Plajı hakkında merak ettiğiniz herşey yazımızda...
Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin bir birinden enfes plajları var. Patara Plajı ise Akdeniz kıyısında bulunan Türkiye’nin en güzel plajları arasındadır. 12 kilometrelik uzunluğu ile Dünya’daki en uzun plajlar arasında yer alan plaj, Maldivleri andıran beyaz kumuyla muhteşem bir görsellik sunmaktadır. Sadece Türkiye’nin değil Dünya’nın da en güzel plajları arasında yer alan Patara Plajı’nı henüz görmediyseniz yaz tatiliniz için listeye eklemeye ne dersiniz?
Patara Antik Kenti ile iç içe geçmiş olan Patara Plajı, enfes kumu ve denizi ile görenleri büyülüyor. İngiliz The Guardian Gazetesi tarafından "Avrupa'nın en temiz plajları" listesine girmeyi başaran Patara Plajı, tertemiz sahili ve suyu ile beğeni topluyor. Listede yer alan bir diğer isim ise Çıralı - Olimpos Plajı. Burada tarih ve doğa iç içe geçmiş durumda. Peki Patara Plajı nerededir? Plajın özellikleri, giriş ücreti ve imkanları nelerdir? Hepsinin cevabı yazımızın devamında...
Patara Plajı Nerededir? | Patara Plajı’nın Konumu
Patara Plajı, Antalya il sınırlarında yer almaktadır. Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan beldesine sadece 17 km mesafededir. Muğla’nın Fethiye ilçesi ile Kaş arasında yer alan plaja ulaşım oldukça kolaydır. Fethiye’den yaklaşık 70 km, Kaş’tan ise sadece 40 km uzaklıktadır. Ölüdeniz Plajı'na uzaklığı yaklaşık 80 kmdir. Kaş-Fethiye karayolu üzerinde Patara yazan tabeladan içeriye dönerek, Gelemiş Köyü'ne varıyorsunuz. Köyün içinden geçerek de Patara Plajı’na ve Patara Antik Kenti’ne ulaşıyorsunuz. Patara Plajı’na geldiyseniz antik kenti gezmeyi sakın unutmayın.
Patara Plajı Konum için Tıklayınız...
Patara Plajı Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Patara Plajı, Patara Antik Kenti ile iç içe olduğu için ve aynı yerden giriş yapıldığı için Müzekart geçerlidir. Yani müzekartınız varsa ücretsiz geçiş yapabiliyorsunuz. Şayet Patara Plajı’na birkaç kez üst üste gelmek istiyorsanız Çoklu Kart alıp 10 gün boyunca giriş çıkış yapabiliyorsunuz. Aracınızla geldiyseniz otopark ücretsiz.
Patara Plajı ziyaret saatleri ise sabah 08:00 ve akşam 19:00 arasındadır. Saat 20:00 ile 08:00 arası plaj tamamen kapalıdır. Çünkü Patara Plajı dünyaca ünlü Caretta carettaların yumurtalarını bıraktığı plajlardan biridir. Bu yüzden bu saatler arası plaja giriş yapmak kesinlikle yasaktır.
Patara Plajı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Türkiye’nin Akdeniz kıyıları boylu boyunca uzanan kumsallara ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemizin en uzun kumsalı Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Samandağ Plajı’dır. 14 kilometreyi uzunluğu ile en uzun plaj olan Samandağ’ı ise Patara Plajı takip eder. Patara Plajı’nın yaklaşık uzunluğu 12 kilometredir. Bu iki plajımız Dünya’nın en uzun kumsalları listesinde yerlerini almayı başarmıştır. Patara Plajı’nın yer yer genişliği ise 250 metre ile 300 metreyi bulmaktadır.
Patara Plajı, beyaz kumu, upuzun sahili, dalgalı ve sığ denizi ile en muhteşem plajlarımızdan biridir. Burayı aynı zamanda farklı ve özel kılan şey, bir adım ötesindeki tarihi Patara Antik Kenti’dir. Patara’yı tek başına sadece bir plaj olarak ele alırsanız büyük hata yaparsınız. Çünkü Patara asırlar boyu onlarca medeniyeti ağırlamış muazzam bir kenttir. 12 km.lik sahili ile sadece bugünün değil geçmişin de yükünü omuzlarında taşımaktadır.
Patara Plajı’nın müdavimi olan çok kişi var. Her yaz buraya gelip tatilini yapan ve Patara’ya hayranlık duyan... İlk kez gelenlerin de bazen dalgalı denizinden şikayet ettiğini duyarsınız. Fakat, Patara’nın denizi dalgalı diye burun kıvıranlara bir kaç hatırlatmada bulunmak isterim. Burası öylesine kıymetli ve bereketli ki... Neden mi?
Bir kere herşeyden önce koskoca bir tarih yatıyor o kumun altında. Hatta bir çoğu gün yüzüne çıkarılan kadim bir kentin yapıları var Patara’da. Likyalılar’ın kurduğu Patara Antik Kenti, bir zamanlar Akdeniz’in en büyük liman kentlerinden biriydi. Yüzyıllar boyu ticaret yapan gemiler buradaki limana uğradı, alışverişini yaptı, kente vergi bıraktı. Plajın tertemiz sularında yüzenler oldu.
Dünya’nın ilk meclis binası buradaydı. Likya Birliği kentleri, o meclis binasında kararlar aldı, gel gör ki asırlar sonra bu kadim kentin meclisi Amerikan Anayasası’na bile ilham oldu... Nice imparatorları ağırladı Patara... Roma İmparatoru Hadrian (Hadrianus) kente ayak bastı. Nero, kente Dünya’nın en güzel deniz fenerlerinden birini diktirtti. Tanrı Apollon Patara’da dünyaya geldi... Dahası Dünya’da Noel Baba olarak ünlenen Aziz Nikola (St. Nikolaos)’nın doğduğu yer burası, yani Noel Baba Pataralı... Ve daha neler neler...
Şimdi bunca tarihin üzerine Patara’nın denizi dalgalı diye bir kalemde silip atanlara sözüm: Siz Patara’yı hiç tanımaya çalıştınız mı? Sesine hiç kulak verdiniz mi?
Patara Plajı, Akdeniz kıyısında yer aldığı için önü açık bir plajdır ve rüzgarlıdır. Dolayısıyla çoğu zaman dalgalı bir denizle karşılaşabilirsiniz. Bu noktada yüzme bilmeyenlerin dikkat etmesinde fayda var. Ama kumu incedir ve beyazdır. Göz alıcı güzellikte ve yumuşaklıktaki kumunda güneşlenmek ve Akdeniz havası almak ise bambaşka bir keyiftir.
Patara Plajı, Caretta caretta dediğimiz deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı plajdır. Bu yüzden plaja akşam 20:00 ile sabah 08:00 arası giriş kesinlikle yasaktır. Carettaların yumurtlama alanları özel olarak işaretlenmiştir ve bu alanlarda güneşlenmek yasaktır. 1990 senesinden bu yana Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak belirlenmiştir. Ayrıca ateş yakmak, kamp yapmak da yasaktır.
Patara Plajı’na gelip aracınızı park ettiğinizde plaja doğru ahşap bir yoldan ilerliyorsunuz. Burada özellikle temmuz ve ağustos aylarında akasyaların mimozaları sapsarı karşılar sizi.
Mimozalara bir de zakkumların pembe ve beyaz çiçekleri eşlik eder. Buradaki akasyalar ve zakkumlar kumların tepe oluşturmasını engellemek adına dikilmiştir. Kum fırtınasının önüne bir nebze de olsa geçen ağaçların çiçekleri ise Patara’ya renk katmaktadır.
Plajda sadece bir tane kafeterya yer almaktadır. Yetersiz gibi gözükse de aslında olması gereken bu. Koruma altında olan bir bölgede çok fazla işletmeye gerek yok bizce de. Bu özel bölgenin korunarak bakir kalması çok önemli. Buradaki kafeteryada oturup birşeyler yiyip içebilirsiniz. Fiyatlar makul, alternatifler ise mevcut. Çay, kahve, alkollü ve alkolsüz içecekler, hamburger ve atıştırmalıklar, gözleme ve bir kaç farklı seçenek daha...
Duş ve wc imkanının da olduğunu söyleyelim. Fakat şezlong ya da şemsiye kiralamak isterseniz bunlar ekstradır. Dilerseniz kendi sandalyelerinizi ve şemsiyenizi getirerek, biraz da yanınıza yiyecek alarak güzel bir gün planlayabilirsiniz. Genellikle yoğunluk kafeteryanın olduğu kısımda. Lakin siz Patara Plajı’nın meşhur kum tepelerini merak ediyorsanız biraz yürüyüp keşfe çıkmalısınız.
Patara Plajı denince akıllara gelen ilklerden biri de Kum Tepeleri’dir. Kendinizi çölde hissedeceğiniz derecede kum tepeleri var plajda. Plajın yer yer genişliğinin 300 metreleri bulduğunu düşününce, kumla kaplı tepeleri de hayal etmek zor olmuyor. Bu kum tepeleri zaman zaman Türk filmlerindeki sahnelere ev sahipliği yapmıştır.
Çöl olmayan ülkemizde, Yeşilçam filmlerindeki çöl sahneleri burada çekilmiştir. Buradaki kum tepelerini fotoğraflamak istiyorsanız özellikle akşam üzeri en ideal zaman olacaktır.
Patara Plajı rüzgarı bol olduğundan, rüzgar sörfü için son derece elverişlidir. Sığ deniz özelliğine sahip plaj, ülkemizdeki rüzgar sörfü yapmaya en uygun plajlardan biridir. Bugün Türkiye’de rüzgar sörfü denince akıllara ilk Çeşme ve Alaçatı, onları takiben Gökova Körfezi gelse de, Patara Plajı da bu spora meraklıların ilgi gösterdiği plajlar arasındadır.
Dalış yapmaya pek uygun olmayan plajın sığ olduğunu üstelik denizin altındaki akıntının da yer yer şiddetlendiğini vurgulamakta fayda var. Siz yüzmeseniz bile Patara’da kumun ve güneşin tadını mutlaka çıkarın derim.
Patara’da Yeme – İçme
Peki Patara'da ne yenir? Nerede yenir?
Patara Plajı’nda tek bir işletme olduğundan bahsetmiştik. Burada vereceğiniz yüzme molasında gözleme, hamburger, tost ve dahası atıştırmalıklar bulabilirsiniz. Alkollü-alkolsüz içecekler de mevcut. Sıcak-soğuk meşrubatlar da bulunmaktadır. Kafeteryanın fiyatları ise oldukça makul.
Bunun dışında tavsiyemiz Patara Plajı’na ulaşmadan evvel Gelemiş Köyü’nün içerisinde yer alan marketten yiyecek-içecek tedarik edebilirsiniz. Ya da Gelemiş Köyü’nde yer alan restoran ve işletmelerde karnınızı doyurabilirsiniz. Ama baştan şunu söyleyelim burada şık ve lüks tesis bulamazsınız. Köy içerisinde halkın işlettiği mütevazi mekanlar yer almaktadır.
Tavsiyelerimiz arasında ilk sırada Patara Gözleme Evi var. Burada gerek gözleme çeşitleri gerekse mantı hakikaten lezzetli. Kendi köy ürünleri ile yaptıkları gözlemeleri, el açması mantıları denemeye değer.
Diğer bir gözlemeci ise Ayşe Pancake House. Burası da sıcak bir aile işletmesi ve bir çok gözleme çeşidi mevcut. Cafe Inn Patara ise küçük ama lezzetli bir kafe. Kahvaltı için de durabileceğiniz ideal bir mekan. Lokanta tarzı yer arayan ve sulu yemek isteyenler için de Durak Lokantası tavsiyemizdir. Burası taze ev yemekleri sunan bir aile işletmesi.
Patara’da Konaklama
Patara’da konaklamak için yine Gelemiş Köyü içerisindeki otelleri tercih edebilirsiniz. Lüks oteller olmasa da, şirin ve sıcak aile işletmesi oteller mevcut. St. Nicholas Pension, Golden Pansiyon & Restaurant, Patara Caretta Otel, Tuthaliya Boutique Hotel buradaki en iyilerden ama sadece bunlar değil elbet. Bir çok tesisin bulunduğu Patara’da sakin ve huzur dolu, doğa ile tarihin içerisinde mis gibi bir tatil ve konaklama için plan yapabilirsiniz.
2020 Patara Yılı ilan edildi. Patara’nın kıymeti geç de olsa nihayet anlaşılıyor. Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, 2006’daki Mozart Yılı anısına bir bale müziği bestelemiş ve adını da “Patara” koymuştu. Fazıl Say’ın Patara’yı tüm dünyaya duyurma çabası büyük alkış toplamıştı. Bizler de Dünya’nın gıpta ile baktığı bu muazzam kente ve plaja sahip çıkalım. İyi geziler...
Seyahatleriniz RehberName tadında olsun..